Gelecek Partili Temurci: Meselelerin çözümünün önünde duran asıl engel, Cumhurbaşkanının kendisi'

Gelecek Partili Temurci: Meselelerin çözümünün önünde duran asıl engel, Cumhurbaşkanının kendisi'
AKP'den ayrılma sürecini anlatan Gelecek Partisi Sözcüsü Selim Temurci, İl Başkanlığına ait lüks araçları satmasının bir çok rahatsızlığa sebep olduğunu söyledi.

AKP'den ayrılarak Gelecek Partisi'ne geçen ve parti sözcülüğü, siyasi işler başkanlığı gibi görevler alan Selim Temurci, Youtube üzerinden yayın yapan Karar TV'de gazeteciler Ahmet Taşgetiren, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sorularını yanıtladı.

'AYM KARARININ TÜRKİYE'YE FERAHLIK GETİRECEĞİNİ UMUT EDİYORUM'

CHP’nin Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile ilgili yaptığı başvurunun ardın Anayasa Mahkemesin tarafından alınan, 'Anayasada Cumhurbaşkanına kararname yetkisi verilmekle birlikte bu yetki sınırsız değildir’ kararını değerlendiren Selim Temurci, kararın Türkiye’ye ferahlık getireceğini umut etmek istediğini söyledi:

"Uzun bir dönem sonra Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişten bu yana ülkede kuvvetler ayrılığının hala bir yerden ses çıkardığını duymak doğrusu demokrasiye inanan herkesi mutlu etmiştir diye düşünüyorum. Tabi hatırlatmış olduğu zaman dilimi itibariyle manidar. Anayasa Mahkememizin bu konuda verdiği kararın özellikle temel hak ve özgürlüklerle ilgili olarak önümüzdeki süreçte ülkemizde yaşanan hukuksuzlukların kararnameler yoluyla, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri yoluyla bir çok meselenin gündeme geldiği Türkiye’ye bir ferahlık getireceğini umut ediyorum."

MESELELERİN ÇÖZÜMÜNÜN ÖNÜNDEKİ ENGELİN 'CUMHURBAŞKANI'NIN KEDİSİ' OLDUĞU KANAATİ

Ahmet Taşgetiren’in sorusu üzerine AKP’de bulunduğu ve ayrıldığı süreci de anlatan Temurci, İl Başkanlığı sırasında makamına ait lüks araçları satmasının bir çok rahatsızlığa sebebiyet verdiğini söyledi. Temurci, o sürecin ardından Türkiye’nin bütün meselelerinin çözümünün önünde duran engelin Cumhurbaşkanının kendisi olduğu kanaati oluştuğunu söyledi:

"Çocuk yaştan itibaren Milli Görüş geleneğinden gelen bir siyasi çizgimiz var. O çizginin devamı olarak da AK Parti’de siyaset yapmış olduk. AK Parti’de ayrılma sürecine gelene kadar çok olay yaşandı. Sayın Ahmet Davutoğlu’nun görevden ayrılma süreci ve sonrasında yaşananlar, AK Parti’nin kuruluş ilkelerine, değerlerine bizim tekrar dönüp bir bakmamız gerektiğini bize hatırlattı.

‘Belki Cumhurbaşkanımız her şeyi bilmiyor, belki bunlar anlatılmıyor’ dediğimiz noktalarda gördük ki, bizzat kendi damadını Hazine ve Maliye Bakanı yaptı. Gördük ki sayın Davutoğlu’nun imar yasasıyla ilgili yapmaya çalıştığı işler vardı. Biz İstanbul’da belediye başkanlarını toplayıp, özellikle lüksten şatafattan bir hayatın AK Parti’nin sadece geleneği değil prensibi olduğunu bu davanın prensibi olduğunu hatırlattığımızda yaşandı.

İl Başkanı olduğumda araçlar var, lüks araçlar var, ben bunları sattırdım. Ve gördüm ki bu bir çok rahatsızlığa sebebiyet verdi. İl Başkanı’ın kullandığı çok pahalı bir araç vardı sattırdım onu. Bunu yaptıktan sonra gördük ki gerçekten Türkiye’nin bütün meselelerinin çözümünün önünde duran engelin Cumhurbaşkanının kendisi olduğu kanaati oluştu." (HABER MERKEZİ)

 

 

Öne Çıkanlar