Geri Gönderme Merkezi mi, mülteci cezaevi mi?

Yüksek duvarlar, dikenli teller, hasta mülteciler ve kapıda bekleyen ailelerle Harmandalı Geri Gönderme Merkezi, mülteciler için yapılmış bir cezaevini andırıyor.

Geri Gönderme Merkezi mi, mülteci cezaevi mi?

HABER MERKEZİ - Avrupa Birliği (AB) Katılım Öncesi Mali Programı (IPA) kapsamında, 2009 yılında yapımına başlanan ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından devralındıktan sonra 2016 yılı başında faaliyete geçen İzmir Harmandalı Geri Gönderme Merkezi (GGM), mültecilere dönük hak ihlalleriyle sürekli gündemde.

MÜLTECİLERİN DIŞARI ÇIKMASI YASAK

AB ve Türkiye arasında imzalanan 'Geri Kabul Anlaşması' kapsamında kurulan 750 kişi kapasiteli merkezde, yaklaşık 120'si sınır dışı edilmek üzere Suriye, Filistin, Myanmar (Burma), Afganistan, Somali, Pakistan, Bangladeş, Nijerya, Irak ve İran’dan gelen yaklaşık 700 civarında mülteci tutuluyor. Mültecilerin herhangi bir şekilde dışarıya çıkılmasına ise izin verilmiyor. Öyle ki 3 saate yaklaşan gözlem sırasında merkezin ne bahçesinde bir mülteci ne de oyun parkında bir çocuk görmek mümkün olmadı. İnşa edildiği izbe bölgede etrafında yüksek duvarlar, demir çitler, dikenli teller ve 100'ün üzerinde güvenlik kamerası bulunan merkez, ilk bakışta bir cezaevini andırıyor.

İÇERİYE GİRMENİN BELLİ KOŞULLARI VAR

Özel izin verilenlerin dışında sivillerin içeri girebilmesinin söz konusu olmadığı, kapısında güvenlik görevlilerinin yanı sıra içeride yine özel güvenlik elemanları ve polislerle güvenliği sağlanan merkeze, vekâletli müvekkili olmayan avukatlar da giremiyor. İçeri girmek isteyen avukatlar, önce müvekkillerinin ismini veriyor. Kapıdaki güvenlik görevlisinin 'YTS (Yabancı Terörist Savaşçı) mi? Düzenli mi? (Yasal yollarla geçiş yapan), düzensiz mi? (Sınırı kaçak geçen)' şeklinde yönelttiği sorulara yanıt verdikten sonra yine güvenlik eşliğinde içeri girebilen avukatlar, buradan müvekkilli ile görüşebileceği bekleme salonuna götürülüyor. Müvekkili olmayan avukatların yanı sıra yine yeminli tercüman belgesi gösteremeyen tercümanlar da içeri alınmıyor.

BEBEK AĞLAMALARI BİRBİRİNE KARIŞIYOR

Merkezin önünden beklerken, içeriden yükselen bebek sesleri dikkat çekiyor. Onlarca bebeğin bir anda yükselen ağlama sesleri birbirine karışıyor. Akabinde de pencerelerden su dolu pet şişeleri peş peşe aşağı atılıyor. Yer yer yetişkinlerin bağırış seslerinin duyulduğu merkezde, bir mültecinin çıktığı pencereden merkezin üzerinde uçan kuşlara Arapça bağırması ilgimizi çekiyor.

AİLELER KAPIDA

Merkezde tutulanların yakınları, almış oldukları izinlerle sabah saatlerinden itibaren ziyarete gelmeye başlıyor. Yakınlarından içeridekiler arasında sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle gözaltına alınıp, hakkında 'sınır dışı' edilme kararı verilenlerin yanı sıra trafik kazasına veya kavgaya karışmış kişilerin de olduğunu öğreniyoruz. Birçoğu, yakınlarının neden sınır dışı edilmek istendiğine anlam veremediğini ifade ediyor.

AVUKATLAR SIKI MARKAJDA

Merkezde tutulan müvekkilleri ile görüşen avukatlar ise, bekleme salonunda uzun süre bekletildiklerini aktarıyor. Merkezle ilgili daha önce kamuoyuna duyurulan hak ihlalleri nedeniyle sıkı markaja alınmaya başlandıklarını paylaşan avukatlar, müvekkilleriyle görüşmelerinin sabote edilmesinden şikayetçi.

SAĞLIKSIZ VE HİJYENDEN UZAK KOŞULLAR HASTA EDİYOR

Merkezin bir diğer sorununun sağlık ve hijyen sorunları olduğu aktarılırken, mültecilerin yine tedavilerinin de yeterince yapılmadığı kaydediliyor. Bu nedenle bazı mültecilerin vücutlarında yaralar çıktığı belirtiliyor. Öyle ki mültecilerden H.N.'nin vücudunda çıkan yaranın zamanında tedavi edilmemesi nedeniyle büyüdüğü ve 5 aileye bulaştığı belirtiliyor. (Mezopotamya Ajansı)

İzmir mülteci Harmandalı Geri Gönderme Merkezi