Gözaltında kötü muamele: AYM’ye göre kötü muamele zanlısı altı polis hakkındaki soruşturma ikinci kez kapatıldı
Aydın Aydoğan’ın, altı polisin kötü muamelesini doktor raporuyla kanıtladığı ve Anayasa Mahkemesi'nin de ihlal kararı verdiği soruşturma ikinci kez kapatıldı. Aydoğan dosyayı AİHM'e taşımaya hazırlanıyor.

Canan COŞKUN
İSTANBUL - Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kötü muamele yasağını ihlal ettiğine hükmettiği altı polisle ilgili açılan soruşturma ikinci kez kapatıldı. Savcılık, Aydın Aydoğan’ın doktor raporlarıyla darp edildiğinin kanıtlamış olmasına rağmen, altı polisin yargılanması için yeterli delil bulunmadığını öne sürdü. Aydoğan, dosyayı şimdi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşımaya hazırlanıyor.
2013’teki Gezi Parkı eylemlerinde polisin attığı gaz kapsülüyle yaralanan Aydın Aydoğan, 30 Kasım 2017’de Gezi Parkı eylemleriyle ilgili sözlerinden dolayı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunduktan iki hafta sonra evinin yakınlarında sivil polis aracı tarafından durduruldu.
Polisler ona ismiyle hitap ederek hakkında şikâyet olduğunu söyledi, kendilerini takip etmesini istedi. Aydoğan, polisleri takip ederken kalabalığın bulunduğu alana girdi, polisler durunca o da durdu. O anda güvenlik şeridi çekili alanda bomba ihbarı yapılmış bir araç olduğunu fark etti. Aydoğan, kendini oraya götüren polislerin fotoğrafını çekmek isterken başka bir polis tarafından tartaklanarak yere düşürüldü. Dövülerek ters kelepçeyle gözaltına alınan Aydoğan, bir araca bindirilip önce Yenibosna’daki polis merkezine, oradan da Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
RAPORLARDA ÇELİŞKİ
Aydoğan’ın aktarımına göre, polisler Erdoğan hakkındaki şikâyetinden vazgeçmesi ve kendilerinin hazırladığı ifadeyi imzalaması için tehdit etti. Bomba ihbarı yapılan aracı oraya kendisinin getirdiğini kabul etmesi için zorlanan Aydoğan, sağlık problemleri olduğunu belirtmesine rağmen iki gün boyunca dövüldü ve tehdit edildi. Bahçelievler Devlet Hastanesi’nin raporunda, Aydoğan’ın boynunda, belinde, her iki el bileğinde kanlanma olduğu, dişinde kırık olduğu, sol ayak bileğinde şişlik olduğu kayıt altına alındı. Bir gün sonra kendini görmeyen bir doktor tarafından verilen rapordaysa bu bulgulardan bahsedilmeyerek darp ve cebir olmadığı öne sürüldü.
THİV: İŞİTME KAYBI VAR
Türkiye İnsan Hakları Vakfı tarafından hazırlanan 15 Aralık 2017 tarihli konsültasyon raporundaysa, Aydoğan’ın gözaltında kucağına darbe aldığı için kulak ağrısı ve işitme kaybı olduğu, operasyon geçirdiği aşil tendonuna darbe aldığı, boyun ve ayak bileğinde şişlik olduğu aktarıldı.
Şikâyetle ilgili rapor hazırlayan Bakırköy Adli Tıp Şube Müdürlüğü ise, Aydoğan’ın şikâyetlerinin basit tıbbi müdahale ile gidebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğunu kayda geçirdi. Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin daha sonra çıkan raporundaysa Aydoğan’ın işitme kaybı yaşadığı belirtildi. Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi de Aydoğan’ın sol el bileğinin kırıldığını tespit etti.
17 ARALIK’I KAPATAN SAVCI BU DOSYAYI DA KAPATTI
Aydoğan, yaşadıklarından dolayı şikâyetçi olsa da dosya takipsizlik kararıyla kapatıldı, Aydoğan da dosyayı AYM’ye taşıdı. AYM, Nisan 2022’de Aydoğan’ın başvurusuyla ilgili hak ihlali kararı verince polislere de soruşturma açıldı. Bakırköy Başsavcıvekili Ekrem Aydıner’in yürüttüğü soruşturma kapsamında, kolluk, şüpheli polislerin bazılarının adresine ulaşamamış, ifade veren şüpheli polisler de hatırlamadığını iddia etmişti. Şüpheli polislerden Kenan Şaban Süzgün’ün de AYM kararından dört ay sonra Kasım 2022’de 1’inci sınıf emniyet müdürü yapıldığı ortaya çıkmıştı. Ağustos 2023’te Resmi Gazete’de yayınlanan kararnameyle Süzgün’ün de aralarında yer aldığı 52 emniyet müdürünün görev yeri değiştirildi.
Savcı Aydıner, yeniden açılan soruşturmayı 31 Mart 2023’te takipsizlik kararıyla sonuçlandırdı. Kararda, polis merkezinden olay gününe ilişkin kamera kayıtlarının istendiği, ancak kameraların teknik özelliği gereği en fazla bir ay süreyle kayıt tuttuğundan bunlara ulaşılamadığı aktarılmıştı. Takipsizlik kararında savcı Aydıner’in Aydoğan’ı muayene eden doktor yerine başka bir doktoru tanık olarak dinlediği ortaya çıkmıştı.
Aydıner, AYM kararında eksiklik olarak belirtilen polislerin teşhisini Aydoğan’a yine yaptırmamış, olayla ilgili mütalaa hazırlaması için dosyayı da Adli Tıp Kurumu’na göndermemişti. Savcı Aydıner, geçmişte hükümet yetkililerinin isminin karıştığı 17 Aralık soruşturmasını takipsizlik kararıyla kapatmıştı.
ATK RAPORU: DUYU VE ORGAN İŞLEVLERİNDE BOZUKLUK YOK
Aydoğan, savcı Aydıner’in takipsizlik kararına itiraz etmiş, itirazı Bakırköy 4. Sulh Ceza Hâkimliği 1 Haziran’da değerlendirmiş, ve AYM kararını hatırlatarak kararı kaldırmıştı. Bunun üzerine yeniden açılan soruşturma kapsamında Aydoğan’ın tıbbi verileri Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu tarafından incelendi. Aydoğan’ın yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığının kaydedildiği rapordu, etkinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğu, vücutta kemik kırığı olmadığı, duyulardan veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da yitirilmesi niteliğinde herhangi bir anatomik eksiklik veya fonksiyonel bozukluk tespit edilmediği öne sürüldü.
Yeniden açılan soruşturma kapsamında Bakırköy Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin Aydoğan ile ilgili tedavi belgeleri de dosyaya girdi. Bunlardan biri de Aydoğan’ın 2019 yılında “alkol kullanımına bağlı zararlı kullanım tanısıyla AMATEM’e başvurduğu” bilgisiydi. Aydoğan, böyle bir başvurusu olmadığı gerekçesiyle belgeye itiraz etti. Aydoğan’ın itirazını başhekim Prof. Dr. Murat Erkıran yanıtladı. Erkıran, 11 Ekim 2023 tarihli cevabında, "sehven tanı silme işlemleri”nin İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün belirlediği metodoloji kapsamında gerçekleştirildiğini, “alkol kullanımına bağlı zararlı kullanım” tanısını koyan hekimin hastaneden ayrılması nedeniyle başvurunun değerlendirilemediğini belirtti.
DOKTORLARI ŞİKÂYET ETTİ
Aydoğan, söz konusu raporu veren doktorlar hakkında Bakırköy Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Aydoğan, kendisini görmeden “darp yoktur” raporu veren Bahçelievler Devlet Hastanesi’ndeki doktor hakkında da suç duyurusunda bulunmuştu. Aydoğan’ın şikâyetlerini inceleyen İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, soruşturma izni verilmemesine karar verdi. Bu kararın iptali için idari mahkemeye başvuran Aydoğan, buradan da kararın yöntem ve yasaya uygun olduğu cevabını aldı.
POLİSLER HAKKINDA İKİNCİ TAKİPSİZLİK KARARI
Bakırköy Başsavcılığı, altı polisin olay günü kaleme aldığı tutanağı inceleyerek, Aydoğan’ın eylemlerinin zor kullanma yetkisi kapsamında kaldığını iddia etti. Savcılık, şüpheli altı polisin Aydoğan’a kötü muameleyede bulunduğuyla ilgili yeterli somut bir delilin olmadığını öne sürdü. Aydoğan, bu karara da itiraz etti, ancak Bakırköy 4. Sulh Ceza Hâkimliği bu defa kararın usul ve yasaya uygun olduğunu savundu.
Aydoğan, dosyayı şimdi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşımaya hazırlanıyor.