Hacı Nuh Kaya: 'FETÖ taktiği' ile şirketime çöktüler

Osman ÇAKLI

İSTANBUL- İş insanı Hacı Nuh Kaya, Manisa’daki şirketinin Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Cengiz Ergün’ün organizasyonuyla elinden zorla alındığını iddia ediyor. Kaya’nın ‘çete’ olarak ifade ettiği organizasyonda Cengiz Ergün’ün yanı sıra Bengütürk Tv sahibi Ahmet Turgut gibi isimler de yer alıyor. Yaklaşık 22 milyon dolarlık değeri olan Manisa Geri Dönüşüm Üretim A.Ş. şirketinin silah zoruyla elinden alındığı öne süren Kaya, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun konuyu bilmesine rağmen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dahlinden dolayı sürecin tıkandığını belirtiyor.

Geçtiğimiz hafta yaşadıklarını sosyal medya üzerinden paylaşan Hacı Nuh Kaya, zorla elinden alındığını söylediği şirketinin haklarını talep ederken adaletin yerini bulmasını bekliyor. Artı Gerçek olarak “çökme” iddiasında adı geçenlerle konuştuk. Taraflar, iddiaları reddetmekle yetinirken Kaya’nın iddialarının temelsiz olduğunu söyledi.

‘MHP’Lİ BELEDİYELERDE ÇÖKME İŞİNİ AHMET TURGUT YAPIYOR’

Hacı Nuh Kaya ve Cihan Yürekli’nin sahibi olduğu Manisa Geri Dönüşüm Üretim A.Ş. 2016 yılında Manisa Büyükşehir Belediyesi sözleşme imzalayarak faaliyetlerine başladı. Sözleşme gereği Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne cirodan yüzde 12,5 yasal ödeme gerçekleştiriliyordu. İddialara göre sözleşme şartnamesinde olan ama vakti gelmemiş ‘iş bitirme’ işlemlerinin yapılmasına dair şirket sahiplerine baskı uygulanmaya başlandı. O dönem belediye çalışanı olan Ertuğrul Yıldırım, Kaya ve Yürekli’nin şirketine giderek ikiliyi tehdit etti. Kaya’nın anlattığına göre baskının arka planında Cengiz Ergün’ün kendisine cirodan yüzde 17’lik bir pay istemesi yatıyordu. Kaya, durumun kabul edilemez olduğunu belirterek ödeme yapmayı reddetti. Kaya'nın aktarımına göre şirketin ellerinden alınma süreci de böyle başladı.

Önce şirkete belediye tarafından art arda cezalar kesilmeye başladı. Sonrasında da Cengiz Ergün’ün paravan yöntemle sahibi olduğu ileri sürülen HY Danışmanlık adına Hüseyin Yolaç ve Ahmet Turgut, Kaya ve Yürekli ile temas kurmaya başladı. Hacı Nuh Kaya'nın aktarımına göre, Ahmet Turgut, Cengiz Ergün'ün sahibi olduğu HY Danışmanlık şirketi adına cirodan yüzde 17’lik pay talep etti.

Şirkette 13 saate varan toplantılar yaptıklarını anlatan Kaya, Turgut’un sistematik olarak sözleşmeyi devir etmesi yönünde telkinde bulunduğunu ve Cengiz Ergün’ün danışmanlığını yapması nedeniyle organizasyon içerisinde yer aldığını vurguladı. Hatta, Ahmet Turgut’un Türkiye’deki MHP’li belediyelerde 'çökme ve haraç' işlerini yaptığını, kendisine yapılacak anlaşma ile ödenecek paranın sembolik tutulduğunu ve hiçbir ödemenin gerçekleştirilmediğini ekledi.

‘ÖLÜM TEHDİDİ NEDENİYLE BİR KURUŞ ALMADAN ŞİRKETİ DEVRETMEK ZORUNDA KALDIM’

Hacı Nuh Kaya, baskıların fiziki tehditlere döküldüğünü ve uzun namlulu dört kişinin şirketi bastığını, ölüm tehdidi nedeniyle de şirketi bir kuruş almadan devir etmek zorunda kaldıklarını söyledi. Devir işlemleri 2019 yılında Kent Geri Dönüşüm Enerji A.Ş. adlı firmaya yapıldı. Şirketin aylık cirosu 65 milyon lira düzeyinde. Resmi devir işlemi evraklarına göre Kaya tarafına ödenen meblağ bir milyon liradan biraz fazla.

Kaya, olayda adı geçen kurum ve kişiler hakkında suç duyurusunda bulunsa da haklı bulunmadı. Çünkü ortada devir işlemlerine ait ıslak imza ve kaşeli resmi belgeler mevcut. Kaya, silah tehdidi ile ıslak imza attığını belirtti ve jandarmanın olayın üstüne gitmediğini söyledi. Kaya ayrıca bir kuruş almadığına dair incelemenin MASAK tarafından yapılmasını istiyor.

‘BAHÇELİ DAHİL OLDU SORUŞTURMA TIKANDI’

Hacı Nuh Kaya'nın iddiaları MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye kadar uzanıyor. Kaya, Ertuğrul Yıldırım isimli belediye çalışanın kendilerine “Burası MHP’nin Türkiye’deki tek büyükşehir belediyesi, mahkemeye gitseniz de bir sonuç elde edemezsiniz” dediğini aktardı. Açılan davalarda şirket çalışanlarını tanık olarak gösteren Kaya, Cemal Karakurt isimli kişinin çalışanlarına tesisteki elektrik üretimini durdurması yönünde baskı yaptığını da iddia etti. Savunması alınan bir çalışan ise Kaya’nın beyanlarını doğrular nitelikte ifadelerde bulundu.

Kaya’nın mahkemeden talep ettiği ihtiyati tedbir kararı onaylandı. Şirketinin tesisine 40 kadar jandarmayla geri dönen Kaya, aynı gün mahkeme kararının iptal edildiğini öğrendi ve tesise giremedi. Daha sonra açılan davalarda yahut yürütülen soruşturmalardan da Kaya lehine sonuç çıkmadı. Ancak Kaya’ya göre belediyenin MHP’li olması adalet açısından bir dezavantaj. İş insanı Kaya siyasi bağlantıların soruşturma sürecini aksattığını düşünüyor. Yaşanan süreci Süleyman Soylu’ya anlatmasından sonra belediyede üst düzey görevden almalar yaşandığını ancak Devlet Bahçeli’nin olaya dahil olmasıyla sürecin tıkandığını ekleyen Kaya, şirket borçlarının üzerine kaldığını, her gün kendisine icra tebliğleri geldiğini ve hapis cezası aldığını belirtti.

‘ÖLÜM TEHDİDİ VE FETÖ TAKTİĞİ’

Sesini sosyal medya üzerinden duyurmaya çalışan Kaya, yabancı numaralardan telefonlar aldığını kendilerini istihbaratçı olarak tanıtan kişiler tarafından ölümle tehdit edildiğini söyledi. 'FETÖ taktiği' ile şirketinin elinden alındığını söyleyen Kaya, İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada kendi iddialarının “mesnetsiz” olarak ifade edilmesine tepki gösterdi:

“Soylu, bu konularda MHP’nin tarafında. AK Partili olduğunu söylemek bile zor. Bizim tesisimizi basıyorlar kırmızı bir ciple, jandarma görüyor, müdahale etmiyor. Her şeyin kaydı, tutanağı var. Hesaplar incelensin diye talepte bulundum fakat savcı hala bekliyor. KOM, benim 14 tanığımdan sekizini dinledi. Süreç çok ağır işliyor. HTS kayıtları neden incelenmiyor? Tehdit edildiğime dair kanıt veriyorum mahkemeye almıyorlar.”

AHMET TURGUT: OLAYIN TARAFI DEĞİLİM

İddialar üzerine ulaştığımız Ahmet Turgut, olayın tarafı olmadığını gerekli açıklamaların belediye tarafından yapıldığını belirtti. Turgut, “Benim bu konuyla ilişkim yok. İddialarla ilgili belediyenin yaptığı açıklamalardan haberdar oluyorum. Herkes bir şeyler söyleyebilir” dedi.

MANİSA BELEDİYESİ:OLAYLA İLİŞKİMİZ YOK

Kaya, sürecin peşini bırakmayacağını, kendisine bir şey olması ihtimaline karşı elindeki dosyaları yakın çevresine verdiğini vurguladı. Manisa Büyükşehir Belediyesi’yle yaptığımız görüşmede iddialara ilişkin daha önce yapılan açıklamalarla yetinmemiz gerektiği söylenirken, belediyenin olayla ilişkilerinin olmadığı, anlaşmanın iki farklı şirket arasında yapıldığı belirtildi.