Hakan Atilla kararı yandaşın kimyasını bozdu
Davayı 'siyasi' ve 'komplo' imiş gibi göstermek için ellerinden geleni yapıyorlar ama bu arada birbirleriyle çelişiyorlar.
ARTI GERÇEK- Reza Zarrab'ın sanıklıktan tanıklığa geçmesiyle davanın tek tutuklu sanığı Hakan Atilla'nın 6 suçtun 5'inde suçlu bulunması yandaş medyanın kimyasını bozdu. Kimine göre jüri ilgisizdi çünkü karar önceden alınmıştı, kimine göre ise jüri suçsuz bulmuştu ama 'ikna odasına kapatılıp' kararı değiştirilmişti. Kimine göre ise karar çelişkiliydi!
Star gazetesi 'ABD Yargısı 8'de 8 suçlu' dedi manşetinde. Ve "Sarraf kumpası davasında mahkeme jürisinin hiçbir delil olmaksızın Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı hakkında verdiği '6'ya 5 suçlu' kararı, ABD'nin yargı eliyle siyasi intikam operasyonunu gözler önüne serdi" diye yazdı.
Gazeteye göre "Davanın hakimi, savcısı, bilirkişisi ve tanıkları tescilli FETÖ'cüler" ve "jüri üyeleri de duruşmada uyudu, ilgisiz tavırları dikkat çekti." Star'a göre bu durum "Kararı önceden verilmiş bir dava"nın ilanı.
Star öyle diyor ama Takvim bambaşka bir şey yazıyor.
Takvim'e göre ise hiç de öyle kararı önceden verilmiş bir dava değil. Çünkü onlara göre davada jürinin çoğunluğu Hakan Atilla için 'suçsuz' diye oy kullanmış. "Ama ABD mahkemesi, hepsini bir odaya kapatmış, baskı yapmış ve istediği kararı çıkartmış."
Öyle ki daha da detaylandırıyor Takvim bu 'ikna odası' manşetini:
"Jürideki 12 üyeden 7'si, iddialara inanmadı. Hakim Berman da 22 Aralık'ta hepsini bir odaya kapattı. 12 gün boyunca baskı yaptı. Çaresiz kalan jüri, skandal karara imza attı."
Bunların yanına bir de Milliyet'in dünkü haberinin başlığını koymak lazım:
Birinci sayfasında "Jüriden çelişkili karar" başlığını atan gazetenin haberi detaylarıyla verdiği iç sayfada ise "Atilla, kara para aklamadan suçsuz" başlığını seçmesi dikkat çekti. "ABD'de tutuklu yargılanan eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla, üzerine atılı 'kara para aklama'dan suçsuz bulundu. Atilla, kalan 5 suçtan ise suçlu bulundu" dedi. İşte çelişki de buymuş...
Bu yazılı basının yanına dün akşam Abdülkadir Selvi'nin sosyal medyanın diline düşen muhteşem çıkarımını da eklersek yandaşın kimyasının nasıl bozulduğu daha net ortaya çıkar:
"Hakan Atilla'nın suçlu bulunduğu davanın savcı vekili Joon Kim Koreli, davanın tanıklarından eski komiser Hüseyin Korkmaz'ın eşi de Koreli, bir etkisi olmuş mudur?"