Hanife Arslan’ın tahliyesi için altıncı başvuru: 'Son görüşte bana 'buradan sağ çıkacağımı sanmıyorum' dedi'
Şenol BALI
VAN - 'Örgüt üyeliği' suçlamasıyla verilen 6 yıl 3 aylık cezanın onanmasının ardından 2022 yılında cezaevine giren 81 yaşındaki Hanife Arslan, KOAH, yüksek tansiyon, şeker gibi birçok hastalıkla mücadele ediyor. Van T Tipi Cezaevinde kalan Arslan, yaşamını yalnız başına sürdürmekte zorlanıyor. Tahliye edilmesi için uzun zamandır kampanyalar düzenlenen Arslan için yapılan denetimli serbestlik başvuruları ret ediliyor. Hiçbir şekilde sesimiz duyulmuyor" diyen kızı kızı Reyhan Ören geçen haftaki son görüşmesinde annesinin kendisine "Buradan sağ çıkacağımı sanmıyorum" dediğini aktardı.
YAŞINA VE HASTALIKLARINA RAĞMEN 'CEZAEVİNDE KALABİLİR' RAPORU VERİLDİ
Hanife Arslan'ın avukatı Jiyan Özkaplan, 2023 yılında cezasının infazının ertelenmesi için başvuruda bulundu ancak Van Bölge ve Araştırma Hastanesi’nin 'cezaevinde kalabilir' raporu üzerine 12 Ocak 2024'de infaz hakimliği başvuruyu reddetti. Özkaplan, 26 Ocak 2024'te Aslan'ın Adli Tıp Kurumu'na (ATK) sevk edilmesi için başvuru yaptı. Bunun üzerine yeniden Van Bölge ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilerek muayene edilen Arslan hakkında 30 Ocak'ta hastane tarafından yine 'cezaevinde kalabilir’ raporu verildi.
'ATK’YA SEVKİ İÇİN BİR KEZ DAHA BAŞVURU YAPTIK’
Artı Gerçek'e konuşan avukat Jiya Özkaplan, Hanife Arslan’ın Adli Tıp Kurumu'na (ATK) sevki için bir kez daha başvuruda bulunduklarını söyledi. İnfazın ertelenmesi için altı defa başvuruda bulunmalarına rağmen aynı kararın çıkmasından endişe duyduklarını söyleyen Özkaplan, “Bir kez daha 'cezaevinde kalabilir' kararı verilirse bu her açıdan korkunç olur. Yaşlı, birçok hastalığı olan ve yürüyemeyen bir anneden bahsediyoruz. Yaşından ve hastalıklarından dolayı altıncı defa infazının ertelenmesi talebi oldu. Ayakları tutmuyor, abdest alırken lavaboya giderken arkadaşlarının yardımıyla gidebiliyor. Görüşlere de tekerlekli sandalye ile katılabiliyor. Geçtiğimiz aylarda Adalet Bakanlığı tarafından kendisine özel bir klozet gönderildi. Bu durumun kendisi, annenin bacakları üzerinde duramadığını gösteriyor. Sadece bacak veya kemik de değil başka hastalıkları da var" diye konuştu.
‘KOPYALA YAPIŞTIR MANTIĞIYLA 'CEZAEVİNDE KALABİLİR' RAPORU VERİLİYOR’
Adalet Bakanlığı’ndan hasta ve yaşlı tutuklular için 2023 yılında yayımladığı genelgeyi hatırlatan Özkaplan, ATK’nin Arslan hakkında verdiği raporların hakkaniyete uygun olmadığını dile getirdi. Özkaplan, "İnfaz savcısı ile görüştük. Bütün hastalıklarını anlattık ve yeni bir infaz erteleme talebinde bulunduk. Bu başvurularda genelde kentte bulunan tam teşekküllü bir hastaneye sevk ederek heyet raporu aldırıyorlar, bu raporlarla beraber ATK süreci başvuruyor. Hanife Anne iki defa İstanbul’a sevk edildi ancak ATK ısrarla 'cezaevinde kalabilir’ raporu veriyor. Bu raporlar hakkaniyete uygun değil. Adalet Bakanlığı’nın yayınladığı genelgede hasta ve yaşlı tutuklular için dikkat edilmesi gereken hususlara değinilmiş. Bu nedenle ATK doktorlarının bunları göz önünde bulundurması lazım ama sürekli kopyala-yapıştır mantığıyla 'cezaevinde kalabilir’ raporu verilerek mahpusu geri gönderiyorlar. Bu vicdana, ahlaka ve hakkaniyete aykırı bir durum" dedi.
'BAŞINA BİRŞEY GELİRSE NE DİYECEKLER?'
Artı Gerçek'e konuşan Reyhan Ören de annesinin sağlık durumunun kötü olduğunu dile getirdi. Ören, "Gündeme geldikten sonra vicdanın sesini dinler ve o yaşta kadını bırakırlar diye bekledik ama olmadı. Orada başına bir şey gelirse ailesine ne diyecekler? Altı aya yakın bir süre sonra cezası tamamlanıyor ama ısrarla evde olması gerektiğini ve tedavi olması gerektiğini söylüyoruz. Hiçbir şekilde sesimiz duyulmuyor. Kendimiz söylüyor, kendimiz işitiyoruz gibi" diye konuştu.
'İNSAN HAYATININ SAYGI GÖRMESİ LAZIM'
Çocukları olarak yaşlı ve hasta annelerine bakmak istediklerini vurgulayan Ören, şöyle devam etti:
"Son görüşte bana, 'buradan sağ çıkacağımı sanmıyorum’ demişti. Umudunu yitiriyor. Direniyor elbette ama yaşlı ve hasta. İnsan hayatının saygı görmesi lazım. Adaletin sağlanmasını bekliyoruz. Hukuk çevresinde kendi vatandaşına daha olumlu yaklaşmaları lazım. 81 yaşındaki annemi, bu halde parmaklıklar ardında gördüğümde 'hukuk var' diyebilir miyim? Hasta olduğunu, bakıma ihtiyacı olduğunu biliyorum. Annemize bakmak istiyoruz. Sadece annem de değil, hasta veya yaşlı bir şekilde tutuklu bulunan yüzlerce insan var. Bakanlığın, kendi vatandaşına daha insani yaklaşması lazım."