Hasan Cemal: Yaşasın ölüm diye bağırmayı reddettiğimiz için tarih önünde suçlu olmayacağız

'Yarın sabah İstanbullu Ermeniler dükkanlarını açmaya giderken ayakları geri geri gidecek.'

Hasan Cemal: Yaşasın ölüm diye bağırmayı reddettiğimiz için tarih önünde suçlu olmayacağız

T24 yazarı Hasan Cemal, Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan Karabağ'da yaşanan çatışmalara dünyada destek veren tek ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çekerek "Tüm ülkeler ve uluslararası kuruluşlar ateşkes çağrısı yaparken, Saray ve medyası savaş çığırtkanlığı yapmaya devam ediyor." dedi. Savaşın felaket olduğunu hatırlatan Cemal, "Bizler, yaşasın ölüm diye bağırmayı reddettiğimiz için tarih önünde suçlu olmayacağız!" diye yazdı.

Hasan Cemal'in T24'te "Hiç aklınızdan çıkarmayın, yarınlara savaş naraları değil barış türküleri kalır!" başlığıyla yayımlanan bugünkü yazısı şöyle:

Sabahın ilk kahvesini Meis adasını, Paşa Dedem'in memleketini
uzaktan seyrederken içiyorum.
Güzel geliyor.
Harikulade bir sessizlik...
Akdeniz mavisi...
Sonbaharın ılık esintileri...
İçim huzurla doluyor.
Bir de şu sisli maviliğin içinde
volta atan o savaş gemisi olmasa...
Sabahın sessizliğinde iç dünyamın
yalnızlığına sığınmış düşünüyorum.
Bu olağanüstü güzellikleri paylaşmak varken,
iki uzak komşu olmaktan kurtulmak varken,
savaş naraları atmak ilkellik değilse nedir?..
Kafkasya'da da savaş naraları kulakları tırmalıyor.
Ne kadar hazin.
Twitter'a giriyorum.

İstanbul'da kaçak yaşayan,
çalışan, minimum 100 bin ermeni var,
burada kazandıkları Azarbaycan'a
kurşun olarak dönüyor,
alayı sınır dışı edilsin.

Erivan'ın tam merkezine
füze düşmeli!

Emin olduğum bir şey varsa
o da şu: Yarın sabah
İstanbullu Ermeniler
dükkanlarını açmaya giderken
ayakları geri geri gidecek.

Her yerde savaş, ateş,
çatışma isteyen bu adamlar
nerede, hangi koşullarda
büyüdüler acaba.
Bir kere de iki komşunuz arasında
savaş değil de barış isteseniz,
barışı zorlasanız,
barışa aracılık etseniz.
Bakın dünya herkes için
nasıl güzel oluyor.

Ermeni Azeri çatışmasında,
dünyada yalnızca Türkiye
savaşa destek verdi.
Tüm ülkeler ve uluslararası kuruluşlar
ateşkes çağrısı yaparken,
Saray ve medyası
savaş çığırtkanlığı yapmaya
devam ediyor.
Savaş felakettir!
Savaşa biz de dur diyelim.

Ben de bir tweet atıyorum:

Kafkasya’da savaş değil
barış, savaş değil
diplomasi, silah değil
müzakere masası,
ve barış için diyalog...

Sonra da bu tweet'ten dolayı
yediğim küfür ve hakaretleri okuyorum:

Ya ya, dedenizin yaptığı gibi
Azerbaycan'ı da verelim
olsun barış...

Bunu Ermeni arkadaşlarına
söyle!

Adınızı Hasan değil
Hans yapın da
en azından gavurluğunuz
belli olsun.

İstanbul hükümeti
taraftarları gibi
yazmışsın!
Barış pıtırcığı...

Deden'den utan!

Ermenistan'ı Türk topraklarından
atalım, barış zaten
kendiliğinden olacak.

Hssktr!

Barış, diplomasi, müzakere
ve diyalog,
namlunun ucunda...

Allah hainlerin evine ocağına
ateş düşürsün, belki bir nebze
kendilerine gelirler.

İnlerine gireceğiz
inlerine...

Deden gibisin
Hasan Cemallllllll!

Elbet bir gün
hainlerden de
hesap sorulur.

İki yıl önce, 2018 yılı başında
basılmayan kitabımın sayfaları
arasında dolaşıyorum:

İstanbul, 9 Şubat 2018
Galiba yaşamak için
ille de acı çekmek gerekiyor
her devirde...
Nasıl bir memlekette yaşıyoruz.
Milliyetçilikle İslamcılığın iç içe
geçtiği bir despotluk
özgürlüklerin üstünden
silindir gibi geçiyor.
Elimizden bir şey gelmiyor.
Afrin harekâtına
karşı çıktığın için,
barış dediğin için
vatan hainliğiyle, milleti arkadan
bıçaklamakla suçlanabiliyor,
hatta kendini demir parmaklık
arkasında bulabiliyorsun.
Oya Baydar geçen gün
T24’te güzel yazdı,
"Yaşasın ölüm diye
bağırmadığımız için suçluyuz"
başlığıyla...
Bugünler geçer,
yarınlara
savaş naraları değil
barış türküleri kalır.

Bizler, yaşasın ölüm diye bağırmayı
reddettiğimiz için tarih önünde suçlu
olmayacağız!

Türkiye savaş Hasan Cemal T24 Ermenistan Azerbaycan