Hasta tutuklu 7 ayda alabildiği tek randevuya da götürülmedi

Tiroid kanseri hastası tutuklu Zeynep Kayra, göz göre göre ölüme gönderiyor. Ailesi ise polis baskısıyla mücadele etmeye çalışıyor.

Hasta tutuklu 7 ayda alabildiği tek randevuya da götürülmedi

HABER MERKEZİ - Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan tiroid kanseri hastası Zeynep Kayra’nın sağlık durumu giderek kötüleşiyor. 28 Eylül 2017’de gözaltına alınarak 'örgüt üyeliği' iddiasıyla tutuklanan Kayra’nın iddianamesi 22 Şubat 2018’de kabul edildi. Kayra'nın da aralarında bulunduğu 20 kişi, 10 Mayıs'ta ilk defa hakim karşısına çıkacak.

2016’da ışın tedavisi gören Kayra’nın sağlık durumuna ilişkin Mezopotamya Ajansı'ndan Sadiye Eser ve Melike Ceyhan'a konuşan kızı Ruken Tusun ve avukatı Nurettin Kuzu, sağlık durumuyla ilgili endişe duyduklarını belirtiyorlar.

Hasta tutklu Zeynep Kayra'nın kızı Ruken Tusun'un da sorunları ve yaşadıkları annesinden farklı değil. Annesi gözaltına alınıp tutuklandığı süreçte üniversiteye yeni kaydını yaptıran Ruken Tusun, o günden beri hem okula gidiyor hem de kardeşlerine bakmaya çalışıyor:

"Annem ile babam ayrı. Ben en büyük çocuğum. Bir kardeşim babamın yanında, diğer 2 kardeşime ise ben bakıyorum. Kardeşlerimden biri 10, diğeri ise 11 yaşında."

Hasta tutuklu 7 ayda alabildiği tek randevuya da götürülmedi - Resim : 1Zeynep Kayra'nın kızı Ruken Tusun polis tarafından tehdit ediliyor

‘İÇERDE GARDİYAN DIŞARDA POLİS TEHDİTLERİYLE MÜCADELE EDİYORLAR

20 yaşında üniversite öğrencisi olan Tusun, annesi tutuklandıktan sonra sivil polisler tarafından defalarca farklı gerekçelerle rahatsız edilmiş. Arama izni olmadan eve girmeye çalışan polisler şimdilerde mahalle esnafı üzerinde baskı kurup Tusun ve kardeşlerini evden çıkarmaya çalışıyor:

"Polis eve gelip kardeşlerimi konuşturmaya çalışıyor. Bize sürekli ne zamandan beri evde oturmaya başladığımızı sorup duruyorlar. Bir keresinde eve girmeye çalıştılar ama savcılık izinleri olmadığı için içeri almadım. Buna rağmen bizim üzerimizde baskılarını sürdürüyorlar. Kardeşlerimin psikolojisi bozuluyor. Elimden geleni yapıyorum fakat ne kadar iyi gelebilir, ne kadar bakabilirim onlara. Ben bir anne değilim. Bu zorlu süreci atlatmaya çalışıyoruz" diye anlattı.

‘EV SAHİBİ EVDEN ÇIKARMAK İSTİYOR’

Polislerin ev sahiplerine ulaştığını da söyleyen Tusun, üzerindeki polis baskısını şöyle anlatıyor:

"Polis, ev sahibini gece yarılarında arayıp durmuş. Yine emlakçıya da baskı yapıyorlarmış. Polisin aramalarından rahatsız olan ev sahibi, bizi evden çıkarmak istedi. Ben 2 çocuk ile annesiz babasız nasıl ev taşıyabilirim bilmiyorum."

‘ANNEMİN SAĞLIK DURUMU ÇOK KÖTÜ’

Annesinin sağlık sorunlarıyla ilgili bilgi veren Tusun, annesinin sağlık raporlarına ilişkin ise, "Mahkeme sağlık raporlarının aslını istedi ve buna rağmen o raporların yüzüne bile bakmadı. Biz de raporların orijinalini götürüp teslim ettik. Bu nedenle de raporların orijinali bizde yok" dedi.

Annesinin açık ve kapalı görüşlerine gittiğini sözlerine ekleyen Tusun, annesinin davranışlarında değişiklikler fark ettiğini belirtti. Annesinin durumunun her geçen gün kötüleştiğine dikkat çeken Tusun, şöyle devam etti: "Gökyüzünü göremiyor. Hastaneye gidemiyor. Tedavi olamıyor. Doktor annemin kapalı bir alanda kalamayacağını söylüyor. Halsizlik, yorgunluk, uyku ağırlığı gibi sorunlar yaşıyor. Kullandığı ilaçlar kilo aldırıyor. Doktor, ilaçlarla birlikte kilosunun giderek artacağını ve bu yüzden spor yapması gerektiğini söyledi. Cezaevi koşullarında o da çok mümkün olmuyor. Bir de bizi düşünmesi psikolojisini kötü etkiliyor. Sonuçta kanser, gırtlakla başlayıp bütün vücuda stres sonucu yayılan bir virüs. Bütün bu durumlar da onu etkiliyor." Tusun, annesinin sağlıklı bir şekilde tedavi edilmesini talep ederek, "Annem, göz göre göre ölüme gönderiliyor. Annemin daha iyi tedavisi için bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi.

‘HASTANEYE SEVK EDİLMİYOR’

Avukatı Nurettin Kuzu ise, Kayra’nın hem hukuki hem de cezaevindeki tedavisi ile ilgili bilgi verdi. Kayra’nın tedavisinin cezaevinde sağlıklı bir şekilde yapılmadığına işaret eden Kuzu, "7 aydır tutsak olmasına rağmen bir randevu alabildi. Bu randevusuna da kimlik dayatmasını kabul etmediği için götürülmedi. Tutsaklar kendilerine dayatılan kimlik dayatmasını ve kelepçeyi onursuzluk olarak görüyor. Bu nedenle de kabul etmiyorlar. Kayra’da bunları kabul etmediği için çoğu kez hastane ve revire çıkartılmayarak tedavisi engelleniyor. Burada tamamen jandarmanın keyfi uygulamalarından kaynaklı bir durum söz konusu" ifadelerinde bulundu.

‘TEDAVİSİ ENGELLENİYOR’

Kayra’nın hastalığındaki son durumuna ilişkin bilgi alamadıklarına dikkat çeken Kuzu, "6 aydır cezaevinde olmasına rağmen herhangi bir raporlama veya bir tetkik yapılmadı. Işın tedavisini her hastanede göremediği için kendi tedavisinden yoksun kalıyor. 3 ayda bir kendisinin kontrole gidip bu ışın tedavisi görmesi gerekiyor. Bunlardan doğal olarak mahrum bırakılıyor" diye konuştu.

Hasta tutuklular