Hataylı depremzede: Çadırları Kızılay’ın sattığı kişilerden satın aldık
Artı Gerçek - Tüzüğüne göre kâr amacı gütmeyen bir yardım kuruluşu olması gereken Kızılay'ın deposundaki çadırları depremzedelere yollamak yerine başta Ahbap olmak üzere birçok kuruluşa satmasıyla ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıkıyor. Depremlerden en çok etkilenen illerden Hatay’ın Samandağ ilçesinde bir depremzede, çadırlarını bizzat satın aldıklarını söyledi.
"Buraya Kızılay tarafından herhangi bir yardım gelmedi" diyen Samandağlı depremzede, "Çadırı, genelde Kızılay’ın sattığı kişilerden, yan kişilerden aldık yani bireysel kişilerden aldık. Şahsen ben Kızılay’dan satın almadım" dedi.
ANKA ajansına konuşan depremzede, şu ifadeleri kullandı:
'TIRLARIN ÖNLERİ KESİLİP ZENGİN TARAFLARA, KENDİ DEPOLARINA ÇEKİLDİ'
"Buraya Kızılay tarafından herhangi bir yardım gelmedi. Kızılay’ın hiçbir aracını biz burada görmedik. Samandağ’a da… Benim Antakya tarafına da gittiğim oluyor. Kızılay tarafından hiçbir yardım buraya getirilmedi. Türkiye sağ olsun; diğer illerden bize gelen yardımlar oldu. Ama o gelen yardımlar, o gelen tırların önleri kesilip zengin taraflarına çekilip, kendi depolarına çekildi. Yani biz millet olarak, normal sıradan vatandaşlara herhangi bir yardım yapılmadı. O zengin kişiler tarafından giden tırlar oradan kaçan tırlar bize geldi sağ olsun, o yardımı da biz aldık hem de en iyi şekilde ama vatandaşlar tarafından gönderilen tırların kimileri bize ulaştı kimileri de ulaşmadı. Önleri kesildi. Kimileri yağmalandı kimileri de zenginler tarafından ele geçirilip depolandı ve o şekilde satılmaya başlandı.
'BEDAVA HİÇBİR ÇADIR ALMADIM'
Çadır eksiğimiz yok. Allah razı olsun, bize çadır gönderen oldu. Onu da yani paramızla aldık. 180 TL’lik çadırı ben 900 TL koyarak aldım. Biraz birikmiş paramız vardı, o da bitti. Yani bizi yönetenler sağ olsun, onlardan Allah razı olsun. Onlar olmasa biz o çadırları satın alamazdık. Ama bedava ben hiçbir çadır almadım. Ama paramla çadır aldım. O çadırları göndermeseler biz dışarıda kalırdık. Çadırsız kalırdık. En azından paramızla aldık. Yani 180 TL’lik çadıra; bin liralık ödeme yapsak da yine barındık Allah’a şükürler olsun.
'ÇADIR DEĞİL, BRANDA'
Çadırı, genelde Kızılay’ın sattığı kişilerden, yan kişilerden aldık yani bireysel kişilerden aldık. Şahsen ben Kızılay’dan satın almadım. Ama özel tırlar, kamyonlarla gelen Kızılay tarafından alındığını söyleyen, uyguna vereceğini, 4-5 bin liralık çadırı 1000 TL’ye verdiğini söylediler ama çadır değil branda ve branda şu an dışarıda bir tane kamyon var onun üstünü örttük. Orada eşyalarımızı koyduk, bazen yeri geliyor orada yattığımız oluyor, brandanın üstünde ama kimi çadırlar da var onlar da yüklü bir para ödedik.
'BİRİNCİ, İKİNCİ, ÜÇÜNCÜ GÜN HİÇBİR ASKER, POLİS GÖREMEDİK'
Başka ne gibi sorunlar... Elektrik konusunda... Hiç elektrik gelmedi. Tüm Samandağ’ına tek bir jeneratör gelmedi. Askerler şu an yardımcı olmaya çalışıyor ama birinci, ikinci, üçüncü günde hiçbir asker göremedik. Hiçbir polis falan görmedik ama dördüncü günden sonra buraları jandarma, polis kaynamaya başladı. Sağ olsunlar, yani askerlere de çok çok teşekkür ediyorum. Hangi ilden gelen olursa olsun, onlara çok çok teşekkür ediyoruz. Hep sokakta gece gündüz nöbet tuttular. Yağmacılar tarafında korunduk. Yani ben herhangi elime bir sopa almadan istediğim sokağa gidebiliyordum. İstediğim yere geçebiliyordum. Tabi birinci, ikinci ve üçüncü gün hiçbir yere çıkmaya cesaret edemiyordum. Ama neden üçüncü güne kadar beklediler, yollarda mı takıldılar, başka bir sorun mu var onu da bilmiyoruz.” (ANKA)
Haluk Levent: Kızılay çadır satmamalıydı bence
Kızılay'ın 'çadır şirketi'nin yönetiminden de 'girift ilişkiler' çıktı
TBMM'deki 'Kızılay' ve 'deprem' önergeleri AKP-MHP oylarıyla reddedildi
HDP'li Paylan ve Kerestecioğlu'ndan Kızılay tepkisi: En büyük alçaklıklardan biri