'Her intihar bir örgütlenme çağrısıdır'
İnşaat-İş, yaşadığı ekonomik sıkıntılar ve ödeyemediği banka borçları nedeniyle intihar eden inşaat işçisiyle ilgili açıklama yaptı.

HABER MERKEZİ - Açıklamasında iş güvencelerinin yokluğunu, insanca yaşayabilecekleri sabit bir ücretlerinin olmadığını, en temel hakları olan ücretlerini bile sürüncemeli-zorlu mücadelelerin konusu olduğunu vurgulayan İnşaat-İş, sigorta, emeklilik, kıdem tazminatı gibi haklarınsa 'hayal' olduğunu vurguladı.
Önceki gün Antalya Manavgat’ta intihar ederek yaşamına son veren 32 yaşındaki iki çocuk babası Ahmet Bayar’ın da bu sorunlar yumağının içinde "örgüsüzlüğümüzün de yarattığı umutsuzlukla intihara sürüklendi" diyen İnşaat-İş şunları belirtti:
HER İNTİHAR BİR ÖRGÜTLENME ÇAĞRISIDIR
Dünyayı inşa eden bizler sadece o şantiyelerde çalışırken kanımızı-terimizi akıtmıyoruz. Alamadığımız ücretlerimiz, belirsiz çalışma koşullarımız ve belirsizleşen yaşamlarımızla sürüklendiğimiz bunalımlar-depresyonlar da hayatımızın bir parçası. Kredi borçları, banka borçları, bakkal borçları, ödenmeyen kiralar-faturalar bir çığ gibi üzerimize üzerimize gelmeye başlar.
Kimi zaman çözümsüzlükler içinde intihara doğru sürüklenir arkadaşlarımız. Son bir yılda ardı ardına Bursa’da, Gebze Darıca’da, Mersin’de intihar eden arkadaşlarımız bunun sadece bilinenleri. Bu zincire en son Antalya Manavgat’tan bir arkadaşımız eklendi. 32 yaşında iki çocuk babası Ahmet Bayar yaşadığı ekonomik sıkıntılar ve bankadan çektiği krediyi ödeyemediği için bunalıma girerek intihar etti.
İş güvencemiz yoktur, insanca yaşayabileceğimiz sabit bir ücretimiz yoktur. Bırakalım bunu, en temel hakkımız olan ücretimizi almamız bile sürüncemeli-zorlu mücadelelerin konusudur. Sigorta, emeklilik hakkı, kıdem tazminatı hayaldir zaten.
Arkadaşımız Ahmet Bayar da bu sorunlar yumağının içinde örgüsüzlüğümüzün de yarattığı umutsuzlukla intihara sürüklendi.
AHMET'LERİN ARTMAMASI İÇİN TEK YOL ÖRGÜTLÜLÜK
Onun katili kar dışında bir şey görmeyen patronlar düzenidir. Bu düzenin dayattığı kölelik koşullarıdır. Engellediği örgütlenme hakkıdır. Umut ve mücadele adına en küçük gedikleri bile o karanlık gövdesiyle tıkamasıdır. Bunu biliyoruz. Bunun bilinci ve öfkesiyle örgütlenme çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ahmet’lerin artmamasının tek yolunun bu olduğunu bilerek… Örgütsüz-dağınık işkolumuzda bir sınıf olduğumuzun özgüveninin-cesaret ve ruhunu yaratmak için çalışacak, çalışacağız…