İGİAD'a göre dört kişilik ailenin İstanbul'da insani geçim ücreti 10 bin liraymış

Artı Gerçek - İGİAD İnsani Geçim Ücreti (İGÜ) Tespit Komisyonu, 2023 yılı için insani geçim ücreti (İGÜ) rakamlarını açıkladı. 'İki çocuklu dört kişilik ailenin onurlu yaşam sürebilmesi için aylık insani geçim maliyetinin hesaplanmasından' hareketle yapılan araştırma, bir ailenin; gıda, giyim, konut, su, elektrik, gaz/diğer yakıtlar, mobilya, ev aletleri, ev bakımı, sağlık, ulaştırma, haberleşme, eğlence, kültür ve eğitim hizmetleri harcamalarını içeriyor. TÜİK tarafından üretilen veriler kullanılarak yapılan hesaplamalara göre, işverenlerin İstanbul’daki bir çalışana ailesini geçindirebilmesi için aylık asgari 10 bin 606 TL (prim, ikramiye, yardım vb. yan ödemeleri dâhil) ödemesi gerekiyor. İGİAD bu rakamı, çalışanlara verilmesi gereken insani geçim ücreti tutarı olarak işverenlere tavsiye etti. Türkiye ortalaması fiyatlarla hesaplanan İnsani Geçim Ücreti ise asgari 9 bin 318 lira olarak açıklandı.

BU PARAYA NASIL ONURLU YAŞAM SÜRÜLECEK?

İstanbul'un banliyölerinde dahi kiralar 5-6 bin liradan başlarken, dört kişilik bir ailenin 10 bin lirayla nasıl onurlu bir yaşam sürdüreceği merak konusu oldu. Kentte halen toplu ulaşım için aylık abonman ücreti 602 lira, peynirin kilosu ortalama 150 liradan başlıyor, bir ekmek 5 lira (ocakta 6 lira olacak). Kış aylarında bir daireye gelen doğalgaz faturası ortalama 700-800 lira, elektrik faturaları 300 liradan başlıyor.

TÜRK-İŞ 25 BİN LİRA OLARAK HESAPLAMIŞTI

Türk-İş'in yaptığı hesaplamaya göreyse kasım ayında yoksulluk sınırı (dört kişilik bir ailenin yapması gereken toplam harcama) 25 bin 365 liraya yükseldi.

İNSANİ GEÇİM ÜCRETİ (İGÜ) NEDİR?

'Helal kazancın adil paylaşımı' ilkesini benimsediğini belirten İGİAD, piyasa şartları uygulaması yerine alternatif İGÜ-İnsani Geçim Ücreti uygulamasını geliştirdiğini belirtiyor. İGÜ, farklı bölgelerde ortalama büyüklükteki ailelerin insanca geçimini sağlayacağı taban ücret seviyesi olarak tanımlanıyor. İGİAD raporunda İGÜ şöyle tarif ediliyor: "İGÜ uygulamasında piyasa şartları değil hakkaniyet, yardımlaşma ve ücretin yeterliliği esas alınmaktadır. Özellikle emek arzının yoğun olduğu ülkemizde piyasa mekanizmasının çalışanların aleyhine bir durum oluşturduğu açıktır ve bu çok yoğun bir şekilde istismar edilmektedir. Burada istismar, tek taraflı olmamakla birlikte işveren tarafı uygulayıcı taraf olarak daha fazla önem taşımaktadır."