İHD İzmir Şubesi, Konak'taki mülteci cinayetine tepki gösterdi

İHD İzmir Şubesi, Konak'taki mülteci cinayetine tepki gösterdi
İHD İzmir Şubesi, bir mültecinin öldüğü, bir mültecinin ağır yaralandığı saldırı ile ilgili açıklama yaptı. Saldırıların arttığını belirtilen açıklamada "Irkçı saldırılar seçim sürecindeki mülteci karşıtı söylemlerden bağımsız değil" denildi.

İZMİR - İzmir'in Konak ilçesine bağlı Basmane semtinde 1 Ağustos'ta çalıştıkları işyerinde Suriyeli mülteci Yasir Muhammed Elati'nin (27) öldürülmesi ve Hussın Dhimesh'in (20) de yaralanmasıyla ilgili insan haklar ve hukuk örgütleri ile HDP tarafından açıklama yapıldı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi'nde düzenlenen açıklamaya Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Mülteci Medyası Derneği ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği'nin İzmir şubeleri ile HDP İzmir İl Örgütü katıldı.

ZANLI SURİYELİLERİ HEDEF ALAN SÖYLEMLERDE BULUNMUŞ

Ortak açıklamayı okuyan İHD İzmir Şube Sekreteri Barış Işık okudu. Işık, “Katil zanlısı öğlen yemeği sonrasında Yasir ve Hüseyin’i diğer odaya çağırmış, herhangi bir tartışma yaşanmaksızın Yasir’i beş, Hüseyin’i ise dört yerinden bıçaklamıştır. Bu saldırıya katil zanlısının yeğeni ve diğer çalışanlar şahitlik yapmıştır. Görgü tanıklarının beyanına göre saldırgan işyeri güvenlik kameralarını silmiş, motoruna binerek olay yerini terk etmiştir. Yine görgü tanıklarının anlatımı üzerine olaydan yaklaşık iki, üç ay öncesinde 'Ben nasıl Suriyelilerle aynı maaşı alıyorum, Suriyeliler yüzünden iş bulamaz hale geldik’ şeklinde beyanlarda bulunmuştur” diye konuştu.

'IRKÇI SALDIRILAR MÜLTECİ KARŞITI SÖYLEMLERDEN BAĞIMSIZ DEĞERLENDİRİLEMEZ'

Irkçı nedenlerle işlenen saldırının seçim süreciyle yükselen mülteci karşıtı söylemlerden bağımsız değerlendirilmesinin mümkün olamayacağını dile getiren Işık, şöyle devam etti:

“Temel insan hakkı olarak tanınan sığınma hakkı günümüz dünyasında devletler tarafından en çok ihlal edilen ve giderek yok sayılan insan hakkı durumundadır. Bir yandan devletler sığınmacıların temel haklarını yok sayan bu yaklaşımı giderek güçlenirken, diğer yandan bütün dünyada toplumlar içinde hızla yayılmakta olan ‘öteki’ düşmanlığı mültecilerin temel haklarının ihlali sonucunu doğurmaktadır. Geçmişten bugüne Türkiye’de nefret söylemleri, ırkçı saldırılar ve cinayetler her geçen gün katlanarak artmaktadır. Mülteciler ile ilgili sorunların başında ülkedeki yasalar ve yasaların uygulanışı gelmektedir. Türk Ceza Kanunu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde bu durum her ne kadar düzenleme altına alınmış olsa da pratikte hiçbir karşılığı olmamakta, adli olaylar olarak dosyalara konu edilmektedir.”

'SALDIRILARIN DEVAMININ GELMESİNDEN ENDİŞELİYİZ'

Türkiye’deki yoksulluğun ve işsizliğin sorumlusu olarak mültecilerin gösterilmesinin, mültecileri nefret söylemine maruz bırakarak, ırkçı saldırılara açık hale getirdiğini vurgulayan Işık,
“Mülteci düşmanlığının gittikçe yayılmasının sonucu olarak 1 Ağustos’ta yaşanan bu saldırının benzerlerinin, devamının geleceği endişesini yaşamaktayız. Siyasetçilerin ırkçı, ayrımcı, nefret söylemlerini terk ederek öncelikle mültecilerin yaşam güvenliğini sağlamak ve devamında insani olarak yaşam koşullarını düzenlemek, insani bir göç ve mülteci politikasını geliştirmek gibi zorunlulukları vardır. Siyasetçilerin hitap etmiş oldukları kitlelere karşı, mültecileri sorunların kaynağı olarak gösteren, provoke edici ve linçe açık hale getiren söylemleri derhal terk etmelidir. İnsan hakları savunucuları olarak Konakt'a yaşanan saldırı ile ilgili etkin bir soruşturma yürütülerek aydınlatılması ve akabinde etkin ve etkili yargılama sürecinin işletilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

'OLAYIN AYDINLATILMASINI İSTİYORUZ'

Yaşamını yitiren Yasir Muhammed Elati’nin kardeşi Ahmed Elati ise,"Niye böyle sebepsizce olaylar oluyor. İnsanlar hayatını kaybediyor? Olayın aydınlatılmasını istiyoruz” dedi. (ARTI GERÇEK)

Öne Çıkanlar