İktidar onaylı insan kaçakçılarının tarifesi: 4 bin dolara Edirne
Sınır kapılarının açıldığı ilanının ardından Türkiye'nin dört bir yanından Edirne'ye ulaşabilmek için İstanbul'a gelen mülteciler, Vatan Caddesi'ne mevzilenmiş fırsatçıların eline düşüyor.
İdlib'deki hava saldırısının hemen ardından AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in 'Mülteci politikamız aynıdır ama ortada bir durum var, artık mültecileri tutabilecek durumda değiliz" açıklamasıyla Türkiye'nin dört bir yanındaki mülteciler, Edirne'ye ulaşabilmek için ilk durakları olan İstanbul'a geliyor.
İstanbul'dan Edirne'ye gitmek isteyen mülteciler kente gelir gelmez Vatan Caddesi'ndeki İl Göç İdaresi Müdürlüğü'nün önüne gidiyor. Sadece insan kaçakçılarının değil otobüsler, minibüsler, taksiler, hatta özel araçlar bile mülteci kapmak için yarışıyor. Ancak, ceplerindeki paraya göre bir ulaşım aracı seçmek zorunda olan mülteciler hangisine parası yetiyorsa o araca binmek zorunda kalıyor. Hürriyet'ten Ece Çelik'in haberine göre Bu durumdan şikayet eden mülteciler, fırsatçılık yapıldığını anlatıyor.
'Avrupa, Avrupa' diye bağırarak müşteri arayan Vatan Caddesi kenarına park edilmiş araçların şoförleri, kişi başı 100 TL ile 200 TL arasında ücret isteyen minibüs ve otobüsler iktidardan onaylı yeni para kazanma kapısını büyük bir iştahla doldurmuş durumda.
'SINIRLARIN AÇILDIĞI GECE 4 BİN DOLARA EDİRNE'YE GÖTÜRDÜM'
Taksicilerin birbirleriyle yaptığı konuşmalardan artık iktidar tarafından sebest bırakılan mülteci taşımacılığının çok karlı karlı olduğu kadar acımasız bir iş olduğu anlaşılıyor. Sınırların açıldığı ilk gece bir aileyi 4 bin dolara Edirne'ye götürdüğünü anlatan taksiciye bir diğer taksici, "Allah'ından da korkun yok mu senin? O kadar paraya götürülür mü?" diye tepki göstersede kendi tarifesini, 'Abla ben 1500 TL'ye götürüyorum' diye açıklıyor.
'GİTSİNLER ÜLKEMİZE BİR DAHA GELMESİNLER DİYE GÖTÜRÜYORUM'
Minibüsüyle Edirne'ye götürmek için mülteci baklayan Ahmet Şinasi durumdan hem memnun, hem de şikâyetçi. Dün sabahtan bu yana 15 kez Edirne-İstanbul arası git-gel yaptığını anlatan Ahmet Şinasi'nin ifadeleri aslında mülteci bekleyen diğer araç sahiplariyle aynı:
"Pazarlık yapmak isteyenler oluyor ama mümkün değil. Normal otobüsle gidemezler, yer yok. Buradan gitmek zorundalar. Ama bu insanlar gitsin, ülkemize bir daha da dönmesinler istiyorum. Bu yüzden götürüyorum." Şinasi’nin sözleri etrafta bizi dinleyen diğer şoförler tarafından da destekleniyor.
Yol kenarındaki mülteci avı nın kurbanları ise bir bekleyiş içinde. 25 yaşındaki Suriyeli Abdülselam, üç senedir kaldığı Türkiye'nin artık çok pahalı olduğunu anlatıyor. Daha iyi bir yaşam için Avrupa'ya gitmek istediğini belirten Abdülselam, parkta beklemekten de şikayetçi: "Altı saattir parkta bekliyoruz. Otobüs fiyatları çok yüksek. Pazarlık yapmak istiyoruz ama kimse daha ucuza götürmeyi kabul etmiyor."
EDİRNE'DE DE AYNI MANZARALAR VAR
'Sınır kapıları açıldı' açıklamasıyla başlayan fırsatçık sadece İstanbul'da değil Edirne'de de sürüyor. Yunanistan sınırına hareket eden mülteci gruplarıyla dolup taşan tarihi Meriç Köprüsü'ndeki mülteci istismarı en az İstanbul'daki kadar aç gözlü.
Yaşananlar hakkında konuşmak istemeyen mültecilerin tek gerekçesi vakit kaybetmemek. Geceleri dinlenip gündüz yürümeye başladıklarını söyleyen mülteciler yolculuk sürecinde birçok kişinin kendilerinden para koparmaya çalıştığını belirtiyor. 1.5 litrelik su için 6 lira ödemek zorda olduklarını söyleyen mültecilerin ortak şikayetleri, 'fırsatçıların’ kendilerinden faydalanmaya çalışması.
Hükümetin yarattığı mültecilerin krizini fırsata çevirme dalgasından gazeteciler de nasibini alıyor. Hürriyet muhabiri Ece Çelik'in sığınmacıların hangi yöne gittiklerini sorduğu bir özel otomobil şoförü, ekibi 100 TL'ye söz konusu yerlere götürebileceğini söylüyor. Şoförün söylediği mesafe ise ortalama 2-3 kilometreye tekabül ediyor. (HABER MERKEZİ)