'İlk kez bir sinema eseri ağır cezada'
Çayan Demirel ile Ertuğrul Mavioğlu iki yıl önce çektikleri 'Bakur' isimli belgesel nedeniyle bugün adliyedeydi.
Fatma YÖRÜR
ARTI GERÇEK - 'Bakur/Kuzey' belgeselinin yönetmeni Çayan Demirel'e filmin gösterime girmesinden 2 yıl sonra "Örgüt propagandası" suçlamasıyla açılan davanın talimat duruşması 23. Ağır Ceza Mahkemesi izne çıktığı için 8 Şubat'a ertelendi.
İLGİLİ HABER: FESTİVALLEDE SANSÜRLENEN 'BAKUR' AĞIR CEZADA
Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın, talimatla İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün Çayan Demirel'in ifadesinin alınması için görülecek duruşması öncesi Çağlayan Adliyesi önünde bir araya gelen sinemacılar, basın açıklaması yaparak 'Sinema yargılanamaz' dediler.
Sağlık sorunları nedeniyle yüzde 94 engelli raporu olan yönetmen Çayan Demirel ile yönetmen-gazeteci Ertuğrul Mavioğlu'nun da katıldığı açıklamaya, sinema oyuncuları, gazeteciler ve HDP Milletvekili Garo Paylan destek verdi. Çayan Demirel'in sağlık sorunları nedeniyle ayakta durmakta zorlandığı görüldü.
Basın açıklamasının metnini Bahçeşehir Üniversitesi'nde Sinema ve Televizyon Bölümü'nde görevli Profesör Zeynep Tül Akbal Süalp ve Sine-Sen Yönetim Kurulu Üyesi Melih Biçer okudu. Açıklamada, Türkiye'de ilk kez bir sinema eseri ağır ceza ile karşı karşıya olduğu vurgulandı.
‘ÇAYAN VE ERTUĞRUL’UN YANINDAYIZ’
"Evrensel hukuka değil, Anayasa'ya ve kanunlara, Avrupa insan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarına da aykırı olan bu haksız yargılama nedeniyle, bugün burada arkadaşlarımız Çayan ve Ertuğrul'un yanındayız" denilen açıklamada, "İfade özgürlüğü, kültürel, siyasi ve sosyal bilgi ve fikirlerin değiş tokuşuna katılma fırsatı yaratan sanatsal ifade özgürlüğünü de içerir. Avrupa insan Hakları Mahkemesi'nin de belirttiği gibi ‘Sanat eserleri yaratan, sergileyen veya dağıtan kişiler demokratik bir toplum için büyük önem taşıyan fikir ve görüşlerin yayılmasına katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle devletin sanatçının ifade özgürlüğüne gereksiz müdahalelerde bulunmaması gerekir.’ Anayasa Mahkemesi'ne göre de ‘Kamu makamları toplumun bir kesimi için hoş olmayan düşüncelere, şiddeti teşvik etmediği, terör eylemlerini haklı göstermediği ve nefret duygusunun oluşmasını desteklemediği sürece sınırlama getiremez" ifadesinde yer verildi.
‘BİR AN ÖNCE SON VERİN’
Şiddeti teşvik etmeyen, terör eylemlerini haklı göstermeyen ve nefret yerine barış duygusunun oluşmasını sağlamayı amaçlayan, konuyu eleştirel bir biçimde ele almaya çalışan bir sanat eseri olan "Bakur" belgesel filminin yönetmenlerine açılan bu davayı sanatsal ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahale olarak görüldüğüne vurgu yapılan açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Bu tür müdahaleler yol açtığı korkuyla sanatçılar üzerinde caydırıcı bir etki yaratmakta ve oto-sansüre yol açmaktadır. Oto-sansürün başladığı, sanatçının kendi özgürlüğünü kendisinin sınırlamak zorunda kaldığı bir yerde sanatsal çalışma yapma imkânı ortadan kalkar. Sanatsal ifade özgürlüğü, sanatçının özgürce çalışması ve eserini yaygınlaştırmasını ve bunun müdahaleye uğramamasını güvence altına alır. Aslında ifade özgürlüğü kapsamında kabul edilmesi gereken bu eserlerin suçmuşçasına değerlendirilip iddianame düzenlenmesi hukuka tamamen aykırıdır. O yüzden en başından bu davanın açılmaması gerekirdi. Bu özgürlüğün çiğnenmesine, sanatsal ifadenin, sinemanın karartılmasına karşı, tüm Türkiye ve dünya sinemacılarını, sanatçılarını, aydın ve demokratlarını tanıklığa çağırıyor, bu haksız ve hukuka aykırı yargılamaya bir an önce son verilmesini talep ediyoruz."
Açıklamanın ardından Çayan Demirel ve sinemacılar adliyeye geçti. Ancak mahkeme heyetinin izinde olduğu belirtilmesi üzerine avukatlar, duruşma için gün istedi. Duruşma 8 Şubat 2018 gününe ertelendi.
İLGİLİ HABER: DEMİREL VE MAVİOĞLU'NUN FİLMİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ'NDE