İmamoğlu: İki oyuncu sahada mızıkçılık yapıyor
Ekrem İmamoğlu CHP'nin il başkanlarıyla birlikte seçim koordinasyon merkezinde konuştu.
Resmi olmayan sonuçlara göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu seçim koordinasyon merkezinde konuştu.
İmamoğlu'na destek için CHP il başkanları da İstanbul'a geldi.
İl başkanları ile birlikte açıklama yapan İmamoğlu "Ben medyayı tehdit etmedim" dedi. "Tehdit benim hayatımda, ruhumda olmayan bir şey. Ama şunu yaptım. Bazı kurumlara ne kadar itibarlı olduklarını hatırlattım" diyen İmamoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
"Bu şehrin çocuklarını eşitlemek istiyoruz, çalışmalarımıza başlamak istiyoruz. 350 bin genç var hayata tutunamamış, bir an önce o gençleri hayata tutundurmalıyız. Bizim gündemimiz İstanbul.
Her 4 gençten 1 tanesi işsiz, ocakta pişmeyen yemeğin karşılığında biz onlara ne yapabiliriz biz onun için acele ediyoruz.
'İBB ÇALIŞANLAR BİZİMLE BİRLİKTE MUTLU OLACAKTIR'
Bir sürü ihbarlar alıyoruz, mali düzenlemelerle ilgili ihbarlar alıyoruz. Ben iyi biliyorum şu anda bizi heyecanla bekleyen İBB çalışanları bizimle birlikte mutlu olacaklar. Bu gecikmenin her anı onların da hizmet kalitesini etkilediği gibi bazı siyasilerin aldıkları kararlarla İBB'nin ciddi zararlara uğratılabileceği konusunda duyumlarımız var.
'PARTİZANLIK DÖNEMİ SONA ERMİŞTİR'
İstanbul'un yeni yönetim anlayışını ve felsemizi hemşehrilerimize anlatalım istiyoruz. Bu şehrin gençleri, kadınları, çocukları, insanları için acelemiz var. Partizanlık dönemi sona ermiştir, artık insana, şehre, topluma hizmet dönemi başlayacaktır.
'İSTANBUL'UN KADERİYLE OYNAMAYON'
Bu yeni döneme bir an önce başlayalım istiyoruz, anlıyorum rakibimizin adına bu süreci yönetenler, AKP içerisinde bu süreçte hatalar yapan insanların çırpınışlarını anlıyorum ama yanlış yapıyorlar. Kendi koltuklarını kurtaramayacakları gibi ülkemize ve şehrimize zarar veriyorlar. Yapmayın, sizin koltuğunuzun hiçbir önemi yok. Yarın birbirinizi teselli edersiniz ama İstanbul'un kaderiyle oynamayın.
'AKP'Lİ HEMŞERİLERİM SİYASİ DÜŞÜNCELERİNE SAYGIMIZDAN ŞÜPHE ETMESİN'
İstanbul'a kaybettirilen zamanın bedeli ağır olur. AK Parti'nin üst düzey yetkililerinin de oradaki sağduyunun da müsade etmeyeceğini umuyorum. Etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Kişilerin şahsi bekalarının hiçbir önemi yoktur. AK Partili hemşerilerime şunu söyleyeyim. O hemşerilerime sarılmak istiyorum. Hayata bakışları, maneviyatları ve tüm değerleriyle kucaklayacağımı söylemek istiyorum. Daha saygın, adamcılığın olmadığı bir dönemi onlara yaşattıracağız. AK Partili hemşerilerim, siyasi düşüncelerine olan saygımızdan zerre şüphe etmesinler.
'AKIL TUTULMASI YAŞAMASINLAR'
Seçimden önce birçok şüphe ile bizim seçime girdiğimiz doğrudur. Topluma sıfır şüphe mesajlarını veren kurumlar YSK ve Adalet ve Kalkınma Partisi'dir. Ne olduysa seçim günü tüm ortamı hazırlayan bu kurumlar, seçimi kaybettiler diye her unsurunu sorgularken suçluyu ararken aynaya bakmazlar anlamış değilim. Kendileri hakkında suç duyurusunda bulunsunlar. Benim aklımın ucuna bile gelmeyecek hususlarda tespit etme konusunda başvuruları var. Bazı başvurularda sandıkta geçmişte neler dönmüş acaba diye tereddüte düşmüyor değilim. Biz şöyle bakarız; vatandaş oyunu atmıştır, tutanağa geçmiştir. Biz de arkadaşlarımıza dedik ki gelenlerin kimliğine bakın, kimsenin oyuna zarar gelmesin. Kaldı ki sandıkta bir sürü üyeleri var. Biz azınlığız yahu. İki kişiyiz orada. Vatana millete hesap veremezler. 3-5 acemi seçimi kaybetmeyi, kendi koltuklarını kaybetmekten öte gören kişilere tedbir almalarını diliyorum. Akıl tutulması yaşamasınlar.
'İKİ OYUNCU SAHADA MIZIKÇILIK YAPIYOR'
Maç yaparsınız mızıkçı rakibiniz vardır 'bana ne bana ne' der ya böyle bir şey bu. Vallahi ben gülüyorum. VAR sistemi kabul etti, hakem golü verdi. Her iki takımın taraftarı alkışlıyor. İki oyuncu sahada mızıkçılık yapıyor.
BAHÇELİ'YE YANIT
(Bahçeli'nin seçim tekrarı sözleri hakkında) Bazı sözleri anlayamıyorum. Literatürüm yetmiyor. O zaman biz her iki ayda bir seçim yapalım. 5 senede 7 seçim yaptı. Ekonomisi yandı bitti kül oldu. İnsanlar partizanlaştı. Bıraksınlar da bu insanları eğitelim. Sokakla toplumla ilgilenin.
Seçimin meşruiyetini beş yıl boyunca sayın Yavuz ve onun gibi kaybeden birkaç kişi tartışacak. 16 milyonun öyle bir derdi yok. Sözlerinin hiçbir anlamı yok.
'TEHDİT ETMEDİM, BAZI KURUMLARA NE KADAR İTİBARLI OLDUKLARINI HATIRLATTIM'
Ben medyayı tehdit etmedim. Tehdit benim hayatımda, ruhumda olmayan bir şey. Ama şunu yaptım. Bazı kurumlara ne kadar itibarlı olduklarını hatırlattım. Soyadlarıyla anlattım. Bu ülkeye iş, istihdam ürettiklerini hatırlattım. Medya kurumlarına sahip olmakla sadece bize karşı değil ailelerine karşı da sorumlu olduklarını hatırlattım. Sahip oldukları kurumların da bu ülke tarihinde önemi var. Öyle bir medya kurumunun adil olmayan şekilde hizmet vermesine üzüldüm. Bunu söyledim o kadar. Onlar bunu nasıl algıladılar bilemem.
'BU MEMLEKET ARTIK OFSATTAN GOL YEMESİN'
YSK'nin bugün yarın bu devletin demokrasisine zarar vermeyecek sağduyulu bir kararı vereceğine inanıyorum. Şu anda bile heyecandan yerimde duramıyorum.
Ben Büyükçekmece halkını tanıyorum. İnsanlar arıyor 'kapılarımıza polisler, bilmem neler...' polislerimize de yazık. Balıkesir'de geçersiz oyların itibarı yok burada var. Biri ambleme basmış biri altına... Kavgalar çıkıyor. Oy vermiş altına 'seni çok seviyorum' yazmış. Zannediyor ki bir tek onlara çıkmış oy. Oyu küçümseyenler, bize bunları yaşatanlar.
'EN BÜYÜK AYIBI SAYIN YILDIRIM'A YAPTILAR'
Allah aşkına 3 bin oyla seçimi kazandık deyip kendini 80 milyona alkışlatanlar utanmıyor mu? En büyük ayıbı Sayın Binali Yıldırım'a yaptılar. Yanlış bilgilendirip çıkardılar milletin huzurunda 'kazandık' diye kendisini mahcup etmesine fırsat tanıdılar. Ben kendisinin yerinde olsam yüzlerine bakmam, adam yerine koymam.
Ben bir dahaki seçim Cumhurbaşkanı'nın oyuna talibim. Benden hizmet noktasında kimse kaçamaz. Gideriz kapısına İstanbul'a şu işi istiyoruz deriz. Başka çarelerimiz de var ama iyi bir ikili olalım istiyoruz.
2-3 gün sonra Saraçhane'de buluşuruz. Biz hakkımızı yedirtmeyiz, kimsenin de hakkını yemeyiz. Allah şahit, seçimi kaybetseydik verilerimiz elimizde çıkar bunu insanca açıklardık. Yüzümden belli olurdu. Bu memleket artık ofsayttan gol yemesin. Normalleşelim artık."