İnfaz Kanunu tartışmaları: AKP-MHP ‘af değil’, muhalefet ‘kanunu dolanarak gizli af’ diyor

Derya OKATAN

ARTI GERÇEK- AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan ve MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül ile AKP’li 58 milletvekilinin imzasıyla hazırlanan infaz kanun teklifinin Meclis Adalet Komisyonu’ndaki görüşmeleri bugün başladı.

Toplantı, daha büyük olduğu için Plan ve Bütçe Komisyonu salonunda yapılıyor. Sosyal mesafe kuralına gören oturan milletvekillerinin bazılarının maske taktığı görüldü. Salonun girişine termal kamera yerleştirildi. Basın mensupları toplantıyı ayrı bir odadan canlı olarak TV’den takip ediyor.

Toplantıda ilk olarak teklif sahibi CHP Grup Başkanvekili Cahit Özkan söz aldı. Teklifin AKP ve MHP grupları tarafından ortak hazırlandığını söyleyen Özkan, "Düzenleme bir af müessesesi asla değildir, düzenleme bir infaz düzenlemesidir" dedi.

"Milletin vicdanında karşılık bulmayacak ve büyük infial uyandıran suçların bu ceza infaz sisteminin dışında bırakılmasına gayret ettiklerini" söyleyen Özkan, şöyle devam etti: "Bu bağlamda, terörle mücadele kapsamında terör suçları, cinsel istismar suçları, uyuşturucu madde imal, ithal ve ticaretini yapan ve uyuşturucu madde baronlarını içerisine alan, aynı zamanda kasten insan öldürme suçunu da ayrık tutarak aynı zamanda kadına ve erkeğe karşı şiddet, aile içi şiddeti de ortadan kaldıran ve onu da ayrı tutarak bir düzenleme yapmaya gayret ettik."

KORONAVİRÜS SALGININA ÖNLEM: AÇIK CEZAEVLERİNDEKİ İZİNLERİ UZATMAK

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu Başkanı’nın koronavirüs salgını nedeniyle cezaevlerinde hükümlü sayısının azaltılmasına yönelik tavsiye kararı aldığını söyleyen Özkan, bu çerçevede, açık cezaevlerinde hükümlülerin izin hakkını uzattıklarını belirtti.

MHP’Lİ BÜLBÜL: AF DEĞİL

Yine teklif sahibi olarak konuşan MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül, "Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Genel Başkanımız arasında oluşan fikir birliği çerçevesinde iki parti grubunun temsilcileri bir araya gelerek toplumsal hassasiyetler ile millî manada müşterek kırmızı çizgiler göz önüne alınarak bir uzlaşma ortaya çıkmış, Cumhur İttifakı olarak iki partinin de imzasıyla görüşmekte olduğumuz kanun teklifi Meclisimize sunulmuştur" dedi.

Teklifin bir af kanunu olmadığını söyleyen Bülbül, teklifin cezaevlerindeki doluluk oranına deva olmasını ümit ettiklerini söyledi.

Bülbül, kanun teklifinin kapsamına dair eleştirilere de şu yanıtı verdi: "Kuşkusuz, bu kanun teklifinin kapsamı açısından ‘Şu da olsaydı, bunlar da dâhil olsaydı’ denilecek birçok şey olabilir fakat bu kanun teklifinin, toplumsal hassasiyetler göz önünde bulundurularak ve aynı zamanda, Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlarda millî manada vermiş olduğu mücadele ortamında gerekli olan ve en yüksek uzlaşma seviyesinde olabilecek olan hükümleri ihtiva ettiğini düşünmekteyiz."

AKP’Lİ ÖZKAYA: SİYASAL SUÇ DİYE BİR TANIM YOK

AKP Afyon Milletvekili Ali Özkaya, eski ceza kanunu ve infaz kanununa göre bugün infaz sürelerinde yüzde 100 ile yüzde 250 arasında artışlar olduğunu belirtti. İstinaf mahkemelerinin de yürürlüğe girmesiyle birlikte hükümlerin hızlı bir şekilde kesinleştiğini ve cezaevlerinde ciddi bir kapasite artışı meydana geldiğini söyleyen Özkaya, bugün itibariyle yaklaşık yüzde 18’i tutuklu olmak üzere cezaevlerinde 300 bin civarında tutuklu ve hükümlü bulunduğunu hatırlattı.

Muhalefet partilerin görüşmelerde ısrarla Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2’inci maddesindeki propaganda ve terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmeyi içeren 314’üncü maddenin kapsam dışına çıkarılmasını istediklerini, "bir kısım siyasal partilerin" de siyasal suç tanımlaması yaptıklarını anlatan Özkaya, şunları söyledi: "Siyasi suç diye bir suç yok; terör suçları var, devlet güvenliği aleyhine işlenen suçlar var. Bunu, efendim, ‘Hayır bu böyle değildir, bu bir siyasal açıklamadır’ dediğimizde ilk derece mahkemesinin, istinaf mahkemesinin en son 7188 Sayılı Kanun’la temyizi de açtığımız bu ifade özgürlüğü kapsamında düşünülen suçlar da Yargıtayın denetiminden ve en son Anayasa Mahkemesinin bireysel denetiminden de geçmiş bütün suçları hâlâ bir ifade özgürlüğü olarak görmeyi ben doğru görmüyorum. İşte bu kapsamda gördüğümüz suçları da biz muaf kıldık."

CHP’Lİ EMRE: TÜRKİYE’DE 6.5 YILDA BİR ÇEŞİTLİ ADLAR ALTINDA AF KANUNU ÇIKARILDI

CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, "Bizim açımızdan İnfaz Kanunu’nun ötesinde bir af kanunu olduğu yönünde" dedi.

İnfaz adaletinin sağlanmasının hukuk devletinin gereği olduğunu ifade eden Emre, "Daha önce Türkiye tarihinde çıkartılan af düzenlemelerinde, özellikle en son Rahşan Affı sonrasında iş Anayasa Mahkemesinin önüne gittiğinde verilen karar ve yapılan uygulamada ilk başta öngörülenden daha farklı bir sonuçla karşılaştı Türkiye, bu nedenle öngörerek, gerçekten hukukun bütün kurallarına uyarak düzenleme yapılması lazım" dedi.

Modern demokrasilerde sıklıkla başvurulmayan af uygulamasına monarşilerde ve hukuk devletinin işletilmediği ülkelerde sıklıkla başvurulan bir yöntem olduğunu söyleyen Emre, Türkiye’de ortalamaya vurulduğu zaman 6,5 yılda bir çeşitli adlar altında af kanunu çıkarıldığını ya da infaz indirimleri yapıldığını belirtti. Emre, "Karşı karşıya kaldığımız sorunların kökenine inmeksizin atılacak her adım yarın önümüze karanlık yeni tünellerin çıkmasından başka sonuçlar yaratmayabilir. Sosyal düzende ve yargı sistemindeki ciddi sorunlar orta yerde dururken af düzenlemesi yapmak, sorunları geçici ötelemek olur" dedi.

Adaletsiz yargı kararlarından örnekler aktaran Emre, patates, soğan fiyatlarındaki yükselişlerde terör faaliyeti arandığını, tartışmalı dış politika ve askerî kararlara karşı görüş açıklayanların örgüt propagandasıyla suçlandığını, iktidarın başlattığı yardım kampanyasına ‘zırnık yok’ diyen gazeteci Hakan Gülseven’in tutuklandığını, ‘Beni virüs değil, bu düzen öldürür’ diyen tır şoförü Malik Baran Yılmaz’ın gözaltına alındığını hatırlattı. Emre, "Yargının karşı karşıya kaldığı baskılar, otoriter sistemin aracı hâline dönüştürülmesi artık toplumsal vicdanımızda derin yaralar açma noktasına ulaşmıştır" dedi.

AKP Milletvekili Ali Özkaya’nın "siyasi suç diye bir suç yok" açıklamasına yanıt veren Emre, suç konusu olan fiilin konuşmak, haber yapmak, yazı yazmak olduğunu söyledi.

Emre, şunları belirtti: "Getirilen teklife genel olarak destek vereceğiz. Burada eksiklikleri söylüyoruz: İnfaz adaleti, mümkün mertebe kapsamının daraltılması önemli. Özellikle düşünce ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü yönünden de kazanım sağlayacak şekilde olabilmesini gerçekleştirebilmemiz lazım. Salgın bir hastalık var. Yine, çeşitli ilavelerle tutukluluk incelemesi özellikle çok dar tutulmalı yani tutuksuz yargılanma. 40 bine yakın tutuklu varsa elektronik kelepçe yapıp, evlerine gönderip ihlal etme durumunda tutuklanacağı ihtaratı yapılarak bir ara çözüm bulunması lazım. Çok ağır suçlar istisnalar tutularak bunun kısıtlanması bazı suç tiplerinin genişletilmesiyle birlikte cezaevindeki olası salgın etkileri konusunda mesafe alırız."

HDP’Lİ BAŞARAN: BİR KESİME AF, BİR KESİME HUSUMETLİ YAKLAŞIM

HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, teklif sahibi milletvekillerinin geniş bir kesimle mutabakat yaptıklarını söylediğini ancak komisyon toplantısına katılmak isteyen bazı STK’lerin katılamadığını belirterek, katılımcılığın dar tutulduğu eleştirisinde bulundu.

Kanunun tümünün Anayasa’ya aykırılık üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Başaran, getirilen teklifin infazda eşitliği sağlamadığı gibi infaz yasasını iyice karmaşıklaştırdığını, suçlar arasındaki eşitsizliği, adaletsizliği arttırdığını söyledi.

Teklifin bir kesim açısından af niteliği taşıdığını belirten Başaran, şöyle devam etti: "Ama bir kesim açısından da husumetli bir yaklaşımla ‘İçeride kalsınlar, virüs gitse öldürsün.’ Yani aslında fiilî bir idam uygulamasıyla karşı karşıyayız çünkü beklenen bir tehlike bu. Meclis kanunu dolanarak gizli bir af ama bir taraftan da husumetli bir yaklaşımla ‘toplumsal hassasiyet’ diyerek aslında partilerin kendi hassasiyetleri üzerinden önümüze getirdikleri bir kanun teklifiyle karşı karşıyayız. Cezaevleri, böyle İnfaz Kanunu’nu dolanarak, fiili aflar getirilerek boşaltılmaz, özgürlük ortamı getirilir. İnsanları suça teşvik eden nedenler araştırılır, bunun önlemi alınır."

‘CEZAEVLERİNDE MÜTHİŞ TEDİRGİNLİK VAR’

Cezaevlerinden yoğun telefonlar aldıklarını belirten Başaran, Birleşmiş Milletler’in "Tedbir alın" demediğini, "politik mahpuslar açısından boşaltın" dediğini vurguladı. Başaran, "Şu anda cezaevlerinde müthiş de bir tedirginlik var. Cezaevlerine temizlik malzemelerinin dağıtıldığı ifade ediliyor; hiçbir temizlik malzemesi dağıtılmıyor. Temizlik malzemeleri kantinlerde 3 katı, 5 katı fahiş fiyatlarla satılıyor. Korona günlerinde bile insanları orada ölüme terk ediyorsunuz " diye konuştu. Başaran, idam cezası uygulayan İran’ın bile cezaevlerini boşalttığını hatırlattı.

Türkiye'de "terör" kavramının çok geniş tanımlandığını da belirten Başaran, "Ucube bir madde var, ben bir hukukçunun bu ucube maddeyi savunmasını sindiremiyorum. Bir defa, üyeliğin kriterleri vardır. Devlet Güvenlik Mahkemelerinde yargılanan insanlarda bile üyeliğin kriterleri belliydi. Biz, bugünkü Türkiye'de Devlet Güvenlik Mahkemelerinin gerisine düşmüş bir durumdayız. Propagandaları birleştirip üyelik diye bir şey olabilir mi? Bakın, İdris Baluken… Siyasi suç vardır, işte olduğunun kanıtı. Propaganda, Türkiye’de nereye çekseniz oraya gidiyor, lastik gibi bir madde hâline gelmiş. E peki, bunlar siyasi suçlar değil size göre, düşünce ifade özgürlüğü suçu da değil. Bunu bir de toplum hassasiyeti olarak gösteriyorsunuz" diyerek, AKP’li Özkaya’ya da yanıt verdi.

GERGERLİOĞLU: YASANIN RUHUNDA AYRIMCILIK VAR

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da yasanın ruhunda bile ayrımcılık olduğunu belirterek, "Toplumda gerçekten çok büyük mağduriyetlere uğramış her kesimden insan var ve tüm toplum şu an da adalet bekliyor" dedi.

Gergerlioğlu, cezaevlerinde 300 bin kişi olduğunu hatırlatarak, "Cezaevlerinin dünya standartlarına göre bilimsel sayısı şu anda 120 bindir ama mahpus sayısı 300 bin. Sizin indirmek istediğiniz sayı 70-80 bin kişi. Hiçbir soruna da çözüm olmayacaktır" dedi.

İYİP’Lİ EREL: MİLLETİN VİCDANINI KANATTI

İYİ Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel ise kanun teklifinin kamuoyunda genelde bir "af yasası" olarak algılandığını söyledi. Erel, "AKP Grup Başkan Vekilinin ‘Milletimizin talebi ve vicdanında yer bulduğu’ görüşüne baktığımız zaman mevcut düzenlemenin milletin vicdanında yer bulmadığı aksine milletin vicdanını kanattığını görmekteyiz" dedi.