'İnsan haklarıyla insandır'
HDP ve CHP 10 Aralık İnsan Hakları Günü vesilesiyle birer açıklama yaptı.
HABER MERKEZİ - HDP adına açıklama yapan HDP MYK Üyesi ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, "OHAL’i devam ettiren, her çıkardığı KHK ile insan haklarına bir darbe daha vuran iktidar, Türkiye’de İnsan Hakları Günü'nü kutlama hakkına sahip değildir" dedi.
CHP adına açıklama yapan CHP İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi ve İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ise, "Uluslararası arenada, İnsan Hakları İhlallerinin en çok yaşandığı ülke konumunda yer almamak için, devletimizin ve bilhassa iktidarın ırk, din, dil, cinsiyet, mezhep ayrımı yapmadan her türlü olay ve durum karşısında İnsan Haklarını gözetmesi gerekmektedir" dedi.
HDP Ayşe Acar Başaran açıklamasında şunlara yer verdi;
"10 Aralık İnsan Hakları Günü'nü temel ve evrensel insan haklarının yok sayıldığı, ihlal edildiği bir dönemde karşılıyoruz. AKP iktidarının kendi çıkarı için ısrarla sürdürdüğü OHAL ve KHK rejimi zaten başlı başına insan hakları ihlali demektir. Devam etmesi de insan hakları ihlallerinin artması demektir.
AKP-Saray rejimi 69 yaşında olan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Beyannamesi'ni, altında Türkiye'nin imzasının bulunduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ayaklar altına almaktan bir an bile geri durmamaktadır.
OHAL’i devam ettiren, her çıkardığı KHK ile insan haklarına bir darbe daha vuran iktidar, Türkiye’de İnsan Hakları Günü'nü kutlama hakkına sahip değildir. Parlamento çatısı altındaki İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, uluslar üstü sözleşmeleri iktidarın politik çıkarlarına göre tıraşlarken, insan hakkı tanımaz iktidar mensupları İnsan Hakları Günü’nü kutlayarak halkın zekâsı ile alay etmektedir.
6 milyon seçmenin iradesini temsil eden Eş Genel Başkanlar, milletvekilleri, belediye eşbaşkanları, il ve ilçe yöneticileri cezaevindeyken; belediyelere kayyum atamaları ile yurttaşların siyasi iradeleri ve seçme hakları gasp ediliyorken; Kürt illerinde sokakta oynayan çocuklar zırhlı araçlar ile yaşam hakkından mahrum ediliyorken; yüz binlerce insan herhangi bir hüküm olmaksızın işlerinden ihraç edilerek çalışma hakkına erişemiyorken; pasaportları iptal edilen insanlar seyahat özgürlüğünü kullanamıyorken; cezaevlerinde tutuklular onur kırıcı kötü muameleye ve işkenceye maruz kalırken, iktidar mensuplarının İnsan Hakları Günü’nü kutlayacak yüzü ve cesareti kendinde bulması kabul edilemez.
İnsan, haklarıyla insandır. İnsan, yaşam hakkıyla, barış hakkıyla, haksızlıklara direnme hakkıyla insanlık onurunu korur.
Biz Halkların Demokratik Partisi olarak, ülkenin her yanında her bir yurttaşımız tüm haklarına eşit ve adil bir şekilde erişene değin mücadelemize soluksuz devam edeceğiz. Türkiye halkları, haysiyeti ve hakları ile insanca yaşasın ve çalışsın diye bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Tüm yurttaşlarımızın İnsan Hakları Günü’nü yürekten kutlar, insan hakları mücadelemizi ortaklaştırma çağrımızı yineleriz."
CHP'li Mahmut Tanal ise açıklamasında son 1 yılda gerçekleşen İnsan Hakları İhlali içeren olayları örnekledikten sonra şunları dile getirdi;
"Bu tür örnekleri çoğaltmak mümkündür. 2017 yılında gerçekleşen bu vahim olayların hepsi İnsan Hakları İhlallerinin açık göstergesidir. Anayasada caydırıcı cezalar olmadıkça daha çok İnsan Hakları İhlalleri ile karşı karşıya kalacağız. Olağanüstü Hal dönemlerinde dahi ihlal edilemeyecek olan Temel Hak ve Özgürlükler vardır. Biz bunlara Çekirdek Alana Dokunma Yasağı deriz. Savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler dışında, kişinin yaşama hakkına, maddî ve manevî varlığının bütünlüğüne dokunulamaz. Kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz. Suç ve cezalar geçmişe yürütülemez. Suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. Ancak bu ilkeler OHAL döneminde yerle bir edilerek, OHAL mağdurları komisyonu kuruldu. Mağdur bir kesim yaratıldı. Dünya kamuoyundaki insan hakları karnemiz giderek kötüleşiyor ve hukuk devleti statüsünden uzaklaşıyoruz.
Kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi ‘İnsan, haklarıyla vardır.’ Atatürk, Milli Eğitim Sistemimizi oluştururken öğrencilere öğretilecek konulara ‘İnsan Haklarına Saygılı’ ibaresini mutlak suretle ekletmiştir. Anayasamız ve Uluslararası Sözleşmelerle güvence altına alınan İnsan Hakları, sosyal hukuk devletinin vazgeçilmez kuralıdır. Uluslararası arenada, İnsan Hakları İhlallerinin en çok yaşandığı ülke konumunda yer almamak için, devletimizin ve bilhassa iktidarın ırk, din, dil, cinsiyet, mezhep ayrımı yapmadan her türlü olay ve durum karşısında İnsan Haklarını gözetmesi gerekmektedir. Bireysel ve toplumsal haklara saygılı bir devlet yönetimi, İnsan Hakları İhlallerinin minimize edecektir."