Irak’ta mahsur kalan işçiler: Biz Türkiye vatandaşı değil miyiz?

Irak’ta mahsur kalan işçiler hala yardım bekliyor. Sağlıksız koşullarda yaşamak zorunda kalan işçiler evlerine dönmek istiyor.

Irak’ta mahsur kalan işçiler: Biz Türkiye vatandaşı değil miyiz?

Remzi BUDANCİR

ARTI GERÇEK - Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve ardından Dünya’da hızlıca yayılan yeni tip Koronavirüs (Covid-19) riski artarak devam ediyor. Salgın kısa bir sürede birçok ülkede yayıldı. Türkiye’de de giderek yaygınlaşan salgın Avrupa başta olmak üzere birçok ülkede ölümlere neden oluyor. Koronavirüs salgınına yakalananların sayısı her geçen gün artıyor. Türkiye genelinde her gün vaka ve can kaybı sayıları artarken, başka ülkelerde çalışan emekçiler gittikleri ülkelerde mahsur kaldı.

İŞÇİLER IRAK’TA MAHSUR KALDI
Irak bu ülkelerden biri. Koronavirüs salgını nedeniyle 15 Mart’tan bu yana sokağa çıkma yasağının uygulandığı Irak’ın bir çok kentinde bulunan işçiler dışarıya çıkamadıkları gibi Türkiye’ye de dönemiyor. Kerbela, Necef ve Bağdat’ta bulunan işçiler evlerine dönmek için yardım beklerken, Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu 4 Nisan’da yaptığı açıklamada Irak'tan 334 kişilik bir grubun ülkeye getirildiğini, 7-8 Nisan'da da 4 ayrı uçuşla ülkeden bulunan vatandaşların getirileceğini duyurdu. Bu açıklama Irak’ta mahsur kalan işçileri umutlandırdı.

BÜYÜKELÇİ: 7-8 NİSAN’DA TAHLİYE OLACAK
Bakanın bu açıklamasının ardından Irak’ta bulunan iş insanı Cihan Uzun, sosyal medya hesabından Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Fatih Yıldız’a "Bakan bey, 7_8 Nisan'da 4 ayrı uçuşla vatandaşları getireceğiz diyor. Bizlere iletilen bilgi yok. Çıkış cezaları için gerekli işlemlerin yapılması, şehirlerarası transferi nasıl sağlanacağı belli mi" diye sordu.

Bağdat Büyükelçisi Fatih Yıldız, "7-8 Nisan’da büyük ölçüde Bağdat ve Basra’da bulunan vatandaşlarımız gidecekler. Kerbela ve Necef’dekiler için ayrı çalışma yapılacak" cevabını verdi.

İŞÇİLER YARDIM BEKLİYOR
Bu açıklamaların üzerinden iki gün geçmesine rağmen hala bir gelişme yaşanmış değil. Irak’ta bulunan işçilere bu konuda bilgi verilmediği gibi, tahliyenin nasıl olacağına yönelik bilgi de verilmedi. Konsolosluğu arayan işçiler bu konuda bilgi almak istese de netleşen bir durum yok. Irak’ta çalıştıkları şantiyelerden dışarı çıkamayan işçiler çok kötü koşullarda yaşam mücadelesi veriyor.

İŞÇİLERİN KALDIĞI ŞANTİYE
Irak’ın Basra kentinde bulunan şantiyede kalan işçiler, yaşadıkları sorunu aktarmak için çektikleri videoyu Artı Gerçek’e ulaştırdı. Video işçilerin kaldığı şantiyeye ait. Görüntülerde işçilerin kaldığı şantiyede sağlık koşullarının oldukça kötü olduğu görülüyor. Videoda kaldıkları yeri gösteren işçiler, sokağa çıkma yasağı nedeni ile temizlik araçlarının gelmediğini, çalıştıkları alanda çöplerin biriktiğini anlattı. İşçilerin kullandığı banyolar da kir pas içinde, etraf çöp dolu. Çok sağlıksız koşullarda olduklarını anlatan işçiler virüsün bu yerlerden kolaylıkla bulaşabileceğini belirterek, tahliye edilmeyi beklediklerini dile getirdi.

ÇİÇEK: BİZ TÜRKİYE VATANDAŞI DEĞİL MİYİZ?
Aynı şantiyede çalışan işçi Mahmut Çiçek, tepkisini dile getirdi. Şantiyede 22 kişinin olduğunu anlatan Çiçek, bazı firmaların kendi işçileri için uçak kiraladığını belirterek, devletin neden uçak göndermediğini sordu. Mağdur bir halde beklediklerini ifade eden Çiçek, "Sesimiz daha önce duyurmaya çalıştık. Ama ne yazık ki hiçbir yetkili sesimizi duymadı. Dışişleri Bakanı işçilerin tahliye edileceğini açıkladı. Buna sevindik. Arkamızda devlet var diye düşündük. Daha sonra konsolosluğu aradık. Konsolosluk tahliye kararının alındığını doğruladı. Ama o tahliye kararı nasıl alınmış? Parası olan büyük firmalar kendi işçilerine özel uçak tutmuş, onlar tahliye olacakmış. Bizim gibi mağdur insanların durumunu ise daha konuşacaklarmış. Bu firmaların parası var, devletimizin parası yok mu? Biz Türkiye vatandaşı değil miyiz" sözleri ile sitemde bulundu.

UZUN: UÇAK KONUSUNDA KİMSE İLE TEMASA GEÇİLMEDİ
Artı Gerçek’e konuşan iş insanı Cihan Uzun ise işçilerin nakledilmesi ile ilgili hala bir adım atılmadığını söyledi. Bu tür durumlarda önceden organizasyonun yapıldığını hatırlatan Uzun, "Uçakların ayarlandığı söylendi. Bakanlığında açıklamaları oldu. Uçak konusunda spekülatif bilgiler dolaşıyor. Burada iletişim halinde olduğum ve gelmeyi bekleyen 200 küsur kişi ile konuştum. Bunların hiç biri uçaklara dâhil değil. Bende büyükelçilikle konuştum. Büyükelçilik ilk uçaklarla Bağdat ile Basra’nın bir bölümü tahliye olacağını söyledi. Geri klanlar için ne yapılacağını sordum. Onlar için çalıştıklarını, geri kalanların otobüsle tahliyesini sağlayacaklarını anlattı. Uçakların gelip gelmeyeceği mevzusu hala netleşmedi. Şu anda kadar işçilerden kimse ile uçak konusunda temasa geçilmemiş. Ya bu uçaklarla daha tanıdık, daha yakın birilerini (ayrıcalıklı) götürecekler. Yâda uçaklar hiç gelmeyecek, herkesi otobüslere yönlendirecekler. Büyükelçilik arayan bazı arkadaşlara ‘uçakları şirketlerin kendileri tutuyor. Onların kanalları ile giderseniz olur. Bu konuda elçilik bir şey yapamıyor’ demiş. İlginç bir durum var. Tabi memurların verdiği yanlış bilgi de olabilir. Bilemiyoruz. Burada bir karmaşa var. Şu anda kadar bir gelişme yok bu net" diye konuştu.

"OTOBÜSLERLE TAHLİYE OLABİLİR"
Bu sabah elçilikte görüştüğünü anlatan Uzun, işçilerin dönüşü ile ilgili konuştuğu görevlinin kendisine aktardığı bilgileri paylaştı: "Ben görevliye Kerbalada’ki herkese ulaşabileceğimi, buradaki işçilerin hepsini kendi şantiyemde toplayabileceğimi ilettim. ‘Siz direk otobüsü buraya yollarsınız, buradan nakil işlemi gerçekleşir’ dedim. Çünkü birde çıkış cezaları var. O sorunun burada halledilmesinin daha sağlıklı olacağını ilettim kendilerine. Görevliye nakil için bir tarih verip vermeyeceklerini sordum. Görevli Iraklı yetkiler ile iletişim halinde olduklarını, bir hafta içinde otobüslerle tahliye işlemi yapılabileceği bilgisini verdi. Şu andaki durum bundan ibaret."

Irak işçi bağdat tahliye dışişleri bakanlığı koronavirüs