'İş cinayetlerini önlemenin yolu örgütlenmekten geçiyor'

Torunlar Center davasıyla yeniden görünür hale gelen iş cinayeti davalarındaki adaletsizlikleri ve çareleri İnşaat İş Sendikası Örgütlenme Sekreteri Yunus Özgür'le konuştuk.

'İş cinayetlerini önlemenin yolu örgütlenmekten geçiyor'

Emre ÜNSALLI

ARTI GERÇEK - İstanbul Mecidiyeköy'deki Torunlar Center İnşaatı şantiyesinde 2014 yılında yaşanan 10 işçinin hayatını kaybettiği iş cinayetine ilişkin dava 4 yıl sonra bütün adaletsizliğiyle karara bağlandı. Mahkeme, İş cinayetinde sorumlulukları bulunsa da tutuksuz yargılanan 25 kişi hakkında, "Taksirle ölüme sebebiyet vermek" suçuna rağmen ilk önce 8 yıl 4 ay hapis cezasına ardından da günlüğü 20 TL'den 60'ar bin 800'er TL adli para cezasına çevirdi.

Kararın üzerinden bir gün geçmemişti ki, Başakşehir'de inşa edilen 3 bin kişinin çalıştığı şehir hastanesi inşaatında bir işçi iş cinayetinde hayatını kaybetti.

'İş cinayetlerini önlemenin yolu örgütlenmekten geçiyor' - Resim : 1Torunlar Center şantiyesinde 10 işçi hayatını kaybetti

'TORUNLAR'DAKİ İŞ CİNAYETLERİNİN ARDINDAN GYO TARAFINDAN EN İYİ ŞANTİYE ÖDÜLÜ VERİLDİ'

İş cinayeti davalarında neredeyse işçileri suçlu bulan mahkeme kararlarını ve iş cinayetlerinin önlenmesi için yapılması gerekenleri İnşaat İş Sendikası Örgütlenme Sekreteri Yunus Özgür'le konuştuk.

Dava sonuçlarının iş vereni önlem almaya iteceğine önlem almama konusunda daha da cesaretlendirdiğini ifade eden İnşaat İş Sendikası Örgütlenme Sekreteri Yunus Özgür, davanın sonucuna şaşırmadıklarını söyledi:

"Türkiye’deki iş cinayetleri davaları belli. Genel olarak Torunlar davasında olduğu gibi sonuçlanıyor. Ama Totunlar’daki biraz daha farklı. Torunlar’da yaşanan iş cinayetinden yaklaşık iki ay sonra o şantiyeye Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) tarafından ‘En İyi Dönüşüm Projesi’ ödülü verildi. Bu ödülün verilmesi bile aslında davanın nasıl sonuçlanacağının göstergesiydi. O yüzden davanın sonucuna çok da şaşırmadık. "

'DAVA SONUÇLARI PATRONLARI DAHA DA CESARETLENDİRİYOR'

İş cinayetleri davalarında genelde işçinin kusurlu hatta suçlu bulunduğunu belirten Özgür, kararların hem inşaat işçilerini hem de işvereni nasıl etkilediğini anlattı:

"Karar iş vereni daha da cesaretlendiriliyor. İş cinayeti davalarının hemen ardından yaşanan başka iş cinayetleri bunun bir göstergesi. Sorgusuz, sualsiz şantiye çalışmaya devam ediyor. Aynı şantiye de ölümler de devam ediyor. Çünkü ceza almıyorlar.

İşçi ise çalışmak zorunda, özellikle gurbetçi işçiler iş cinayetinin yaşandığı şantiyelerde çalışmak zorunda bırakılıyor. Buna karşı ses çıkartan, eylem yapan, tepkilerini bir biçimde dile getiren şantiyeler de gördük. Ama sonuçta o şantiyelerde değişmeyen koşullarda çalışmaya mahkum ediliyorlar. Ciddi bir örgütlülük olmadıktan sonra hiçbir şey değişmiyor.

'İş cinayetlerini önlemenin yolu örgütlenmekten geçiyor' - Resim : 2
EMAR Şantiyesi'nde sendikanın öncülüğünde İş Güvenliği Komisyonu kuruldu

'ÖRGÜTLÜ OLDUĞUMUZ BİR ŞANTİYEDE İŞ GÜVENLİĞİ KOMİSYONU KURULDU'

Ama sadece olumsuz örnekler yaşanmıyor. İnşaat İş sendikası Örgütlenme Sekreteri Yunus Özgür’ün anlattıklarına göre kötü örnekler yaşanmaması için örgütlenmek birinci şart:

"Mesela EMAR Şantiyesinde Mehmet Karaduman adında işçi arkadaşımız hayatını kaybetmişti. Firma Mehmet Karaduman’ın ailesini dava açmaması konusunda para teklif ederek ikna etti ama sendika o şantiyede örgütlüydü. İş cinayetiyle birlikte, şantiyedeki işçiler o kadar çok eylem yaptı ki iş veren birçok iş güvenliği tedbiri almak zorunda kaldı. İşçiler sadece tedbir aldırmakla da kalmadı, sendikanın öncülüğünde İş Güvenliği Komisyonu kurulmasını da sağladılar.

İçinde patronların, iş güvenlikçilerin de olduğu, en önemlisi sendikanın seçtiği sarı baretli işçi arkadaşların da olduğu bir komisyon kuruldu. Ve o komisyon 15 günde bir toplanıp şantiyede alınması gereken iş güvenliği önlemlerini masaya yatırdı.

'BAŞARI İŞÇİLERİN ÖRGÜTLÜLÜĞÜYLE SAĞLANDI'

Sarı baretli işçi arkadaşlar, haftada 3 gün mesailerinden kesilmeden şantiyeyi kontrol ediyorlardı. O arkadaşların, bir olumsuzluk gördüklerinde işi durdurma yetkileri vardı. Bu oradaki işçilerin örgütlülüğüyle sağlandı. 5 bin işçinin çalıştığı EMAR şantiyesinde o günden sonra hiçbir ölüm yaşanmadı. Sarı baretli işçilerin katıldığı komisyon iş cinayetiyle sonuçlanabilecek birçok iş kazasını engelledi."

'İş cinayetlerini önlemenin yolu örgütlenmekten geçiyor' - Resim : 3İş cinayetleriyle gündeme gelen 3'üncü havalimanı şantiyesi

'ŞİMDİ SIRA 3'ÜNCÜ HAVALİMANI İNŞAATINDA'

İnşaat İş Sendikası’nın EMAR şantiyesinde yaşanan bu mücadeleyi genele yaymak için çeşitli hazırlıklar içinde olduğunu söyleyen Özgür, işe İstanbul’daki 3’üncü havalimanı inşaatından başlayacaklarını belirtti:

"Özellikle 3’üncü havaalanı inşaatını pilot bölge seçerek bir çalışma başlatacağız. 3’üncü havaalanı içinde bir şube açmayı planlıyoruz. Sınıf sendikacılığı yapan Limter-İş ve Dev Yapı-İş ile bu noktada kampanya çalışması için görüşüyoruz. Çünkü sadece inşaat sektöründe değil, limanlarda ve tersanelerde de iş cinayetleri yaşanıyor.

İş cinayetlerinin önlenmesini patronların insafına ve patron adaletinin geçerli olduğu mahkemelere bırakamayız. İş cinayetlerinin önlenmesinin birinci kuralı iş yerinde örgütlenmekten geçiyor."

iş cinayetleri