İSKİ Genel Müdürü: Dört yıldır merkezi idareden hiçbir destek almadık
İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa dört yıldır merkezi idareden hiçbir fon ve destek almadıklarını söyledi. Projeleri kendi kaynaklarıyla oluşturduğunu söyleyen Başa, İstanbul barajlarının su durumu hakkında da bilgi verdi.

Artı Gerçek - Yaz aylarının yağışsız geçmesiyle İstanbul'daki barajların su seviyesini kritik seviyelere indi. Son dönemdeki yağmurlarla barajlarda seviyesi yükselse de, İstanbul için su sorunu halen en önemli sorunlardan biri.
4 yılı aşkın süredir merkezi idareden maalesef hiçbir kredi, nakit, fon ve destek alamadıklarını vurgulayan İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, Cumhuriyet'ten Şehriban Kıraç'ın sorularını yanıtladı. İstanbul’da vatandaşın güvenle şebeke suyunu içebileceğini ancak, eve gelen tesisatın yeni olması ve apartmandaki deponun temiz olması gerektiğini vurgulayan Başa, İstanbul'daki barajların son durumu hakkında bilgi verdi.
'İSTANBUL’DA GÜNLÜK ORTALAMA 3 MİLYON M3 SU İHTİYACI OLUYOR'
Yaz mevsiminde kritik bir dönemden geçen İstanbul'da, Başa gelişmeleri şöyle aktardı:
Son iki kışı özellikle Avrupa yakası olağanüstü kurak geçirdi. Bizim için stresli bir yaz geride kaldı. Şu ana kadar hiçbir kesinti yapmadan aldığımız tedbirlerle vatandaşı susuz bırakmadık. Canla başla neredeyse uyku uyumadan 7/24 çalıştık.
Yağışlı bir dönem de başladı ama işi tesadüfe bırakmıyoruz. İstanbul’da yılda ortalama 1 milyar 100 milyon metreküp (m3) su tüketiliyor. Büyük kısmını regülatörlerden karşılıyoruz. Genellikle barajların doluluk oranı üzerinden bir hesap yapılır ama İstanbul’da suyun büyük kısmı başka havzalardan transferlerle getiriliyor. Özellikle Melen ve Yeşilçay regülatörlerinden getiriliyor. Maalesef Melen projesi bitirilmediği için oradan istikrarlı su alamıyoruz. İstanbul’da günlük ortalama 3 milyon m3 su ihtiyacı oluyor. Bunun 1 milyon m3’ü Anadolu, 2 milyon m3 Avrupa yakasında tüketiliyor.
'MELEN BARAJININ MUTLAK SURETTE BİTİRİLMESİ GEREKİYOR'
Başa, 'İstanbul’un su ihtiyacının ne kadarı regülatörlerden karşılandı?' sorusunda şu yanıtı verdi:
650 milyon m3’ü geçmiştir. Şu ana kadar su ihtiyacının yaklaşık yüzde 65-70’ini baraj dışı kaynaklardan kullandık. Böylece İstanbul barajlarındaki su seviyesini düşürmemeye çalıştık. Biz her gün Asya'dan Avrupa'ya 1 milyon 400 bin m3 su aktarıyoruz ve aradaki 600 bin m3’ü ise barajlardan alıyoruz. Sıkıntı ve stresin bir daha yaşanmaması için Melen Barajının mutlak surette bitirilmesi gerekiyor.
'MELEN İSTANBUL’UN SU SİGORTASI'
Başa, Melen projesinin süreci hakkında da şu bilgileri verdi:
"Devlet Su İşleri (DSİ) yapıyor orasını. Projeyle ilgili biz çok bilgilendirilmiyoruz. Melen, İSKİ adına yapılıyor ve parasını da İSKİ ödeyecek. Melen Barajı İstanbul'un bir su sigortası, yani 1 milyar m3’ün üzerinde su toplama kapasitesine sahip bir barajdan bahsediyoruz. Neredeyse İstanbul'a bir yıl yağmur olmasa tek başına bir yıllık su ihtiyacını karşılayabilecek bir baraj. Maalesef burada çatlaklardan dolayı su tutulmuyor, biriktirme kapasitemiz çok düşük.
Orayla ilgili yazılarımız, taleplerimiz, görüşmelerimiz oldu. Ben bizzat gittim DSİ’ye, bu çok önemli dedik. Tekrar bir onarım ihalesi yaptılar. Maalesef o firma da işi bıraktı. DSİ, şimdi tekrar bir proje ihalesine çıktı. Yani baraj su tutacak mı tutmayacak mı? Henüz net değil. Biz resmi yazılarla sürekli Melen’in elzem olduğunu yazıyoruz. Melen’den vazgeçmemiz mümkün değil.
Neticede bu işleri beraber ancak ortak akılla çözebiliriz. Melen barajını çözmeden İstanbul'da su sorunu çözdük demek doğru olmaz. İstanbul'un Avrupa yakasını güvence altına almamız lazım. Özellikle hiçbir su kaynağına dokunulmaması gerekiyor.
'İSTANBUL SUSUZ KALIR'
Başa, İstanbul'da 'imara açılan bölgeler su kaynaklarını tehdit ediyor mu?' sorusuna şu yanıtı verdi:
Baraj havzaları kırmızı çizgimiz. Bizim baraj, havza koruma planlarımız var. Havzalarımızın koruma bölgelerinde kamulaştırmalar, ağaçlandırmalar yapıyoruz. Kaçak inşaatlara müsaade etmiyoruz. Artık İstanbul'un yeşilini, doğasını, Kuzey ormanlarını, havzalarını korumamız lazım. Her nüfus artış, yoğunluk, her yapılaşma, baraj havzaları üzerindeki baskıyı arttırıyor. İSKİ olarak buna karşı büyük bir mücadele veriyoruz. Eğer havzaları kaybedersek İstanbul'u sussuz bırakırız. Büyükçekmece'yi, Sazlıdere’yi korumaya çalışıyoruz. Bizim istemediğimiz bazı imar değişiklikleri yapılıyor. Biz bunlara dava açıyoruz.
Gelirlerinin çok önemli bir kısmı su ve atık su gelirleri. Merkezi idareden İller Bankası vasıtasıyla bir pay alıyoruz ama küçük bir miktar o. Bizim bu yılki bütçemiz 30 milyar TL’yi aşıyordu. Gelecek yıl için 51 milyar civarında bir bütçeyi meclise sunacağız. Her yıl bütçemizin yaklaşık 40’ı yatırıma gider.
'MUSLUKTAN SU İÇİLEBİLİR'
İstanbul'da şebeke suyunun içilebilir olduğunu söyleyen Başa, şöyle devam etti:
Biz iddialıyız İstanbul'un suyu içilebilir. Ben içiyorum. Neticede kaynak suyu vermiyoruz. Suları ileri tekniklerle aratıyoruz. Sağlık Bakanlığı bizi denetliyor. Vatandaş şebeke suyu güvenle içilebilir, ama iki şartımız var; bir apartmanınızdaki kendi dahili depolarınız temiz olmalı. İkincisi eve gelen su tesisatının eski olmaması lazım. Yani eski bir yapıda paslı kanallardan su gelmemeli. Binanız yeniyse, deponuz temizse, şebeke suyun içmekte bir mahsur yok. Zaten bu sudan yemek yapılıyor, çay yapılıyor diş fırçalanıyor niye içilmesin ki.
'İŞBİRLİĞİNE İHTİYACIMIZ VAR'
Biz 4 yıldır merkezi idareden maalesef hiçbir kredi, nakit, fon destek alamadık. Biz yaptığımız tüm yatırımları kendi öz kaynaklarımızla yapıyoruz.
Ama biraz merkezi idarenin desteği olsa yatırım oranımız artar.
Dere Islahları da bizim üzerimize kalmış. Yağmur suyu İSKİ’nin işi değil ama yine protokollerle o da üzerimize kalmış. Islah edilmesi gereken çok dere var. Topyekün bir işbirliğine ihtiyaç var. (Kaynak)
İSKİ açıkladı: Yağışların ardından İstanbul barajlarında son durum
İSKİ Genel Müdürü: İstanbul'da su sorunu olmayacak
İSKİ duyurdu: İstanbul'un üç ilçesinde su kesintisi yaşanacak