İstanbul neden kentsel dönüşemiyor?: Siyaset engelliyor, yargı uzatıyor, maliyet artıyor

İstanbul neden kentsel dönüşemiyor?: Siyaset engelliyor, yargı uzatıyor, maliyet artıyor
KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, İstanbul'daki kentsel dönüşümdeki zorlukları anlattı. Ekonomik maliyetlere dikkat çeken Kurt "riskli yapıda oturanlara uygun finans seçenekleri sunulmalı" dedi. Kurt, yerel yönetimlerin zorluk çıkardığını da belirtti.

Osman ÇAKLI


İSTANBUL - 6 Şubat'taki Maraş merkezli depremlerin ardından İstanbul’da yedi ve üzerinde beklenen deprem, kentsel dönüşümün içeriğini ve neden yapılamadığına dair tartışmaları gündeme taşıdı. Peki deprem uzmanları tarafından sıkça uyarılan İstanbul’da kentsel dönüşüm çalışmaları hangi aşamada, sorunlar neler, dönüşüm neden aksıyor? Bu sorunun cevabını 'İstanbul Yenileniyor' projesini yürüten İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki olan KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt ile konuştuk.

'Eli kulağında' yorumları yapılan İstanbul depremi için hazırlanan raporlar da depremin yaklaştığına işaret ediyor. Uzmanların sürekli uyardığı İstanbul için AFAD raporunda da önümüzdeki 30 yıl içerisinde yedi ve üzeri büyüklüğünde beklenen depremin 10 ilde yıkıcı etkiye sahip olacağı belirtiliyor.

YAPILARIN YÜZDE 70'İ 2000 YILINDAN ÖNCE İNŞA EDİLMİŞ

Raporlara göre İstanbul’da bulunan bir milyon 165 bin 526 konut 2000 yılından önce inşa edildi. Bütün yapı stokunun yüzde 70’ine tekabül eden bu oran yapıların riskli durumda olduğuna işaret ediyor. Yapı stokunun yüzde 23’ü ise 1980 yılının öncesinde inşa edilmiş.

Depreme dayanıklı konutların inşası için İBB iştiraki KİPTAŞ tarafından başlatılan 'İstanbul Yenileniyor' projesi kurumun Genel Müdürü Ali Kurt’a göre en önemli çalışmalardan biri. Fakat, kentin yapı stokunun depreme hazır hale gelmesi uzun yıllar alacak. Bunun yanında mevzuatla ilgili sorunlar olduğuna işaret eden Kurt, sistemsem sorunlardan söz ederek yanlış ilerleyen bir süreç olduğunu söyledi. Bürokratik engellerin zaman aldığını kaydeden Kurt, “Bizim her şeyde anlaştığımız bir binada, kiracı gidip dava açıp yürütmeyi durdurdu” diyerek bu duruma örnek verdi. Kentsel dönüşüme siyasetin alet edildiğini sözlerine ekleyen Kurt, kentsel dönüşümle ilgili karşılaştıkları engelleri şöyle anlattı:

'RİSKLİ YAPIDA OTURANLARA UYGUN FİNANS SEÇENEKLERİ SUNULMALI'

“Güngören, Beylikdüzü, Eyüp projelerimizde sorunlar yaşıyoruz. Uzlaşı sağladığımız bu ilçelerde yerel siyaset tarafından manipülasyonla karşılaşıyoruz. Kayıtları, belgeleri var. Vatandaşın kafası karışınca zaman kaybediyoruz. Her geçen gün maliyet artıyor. Kamu iştiraki bir şirket olduğumuz için biz maliyetine depreme dayanıklı konut yapıyoruz. Fakat maliyet o kadar arttı ki biz ‘İstanbul yenileniyor’ projesi hayata geçtiğinde 100 metrekarede inşaat maliyeti 250-300 bin TL idi. Şimdi ortalama 1.4 milyon TL’ye yükseldi. Riskli yapıda oturanlara uygun finans seçenekleri sunulmalı. Bu sağlanırsa hızlı hareket edebiliriz. Çağrılarımıza olumlu cevap alamıyoruz. Siyaset kurumlar arasındaki ihtilafı üst seviyeye çıkarıyor.”

‘194 BİN HASARLI BİNA BAŞVURUSU ALDIK’

Kurt, rant olmadığı için mahalle arası yerlerde müteahhitlerin kentsel dönüşüm yapmak istediğini belirterek, KİPTAŞ’ın bu nedenle tek blok yapıları da dönüştürdüğünü ifade etti. 'İstanbul Yenileniyor' projesine şu ana kadar yapılan 194 bin 713 konut başvurusu olduğunu sözlerine ekleyen Kurt, bunların 124 bininin tek yapı olduğunu kaydetti.

‘GÜNGÖREN BELEDİYESİ BİZE 7 AY KAYBETTİRDİ’

Konut başvuru sayısının yaklaşık 711 bin nüfusa tekabül ettiğini sözlerine ekleyen Kurt şöyle konuştu:

“Bu organik bir veri, insanlar kendileri gelip riskli yapıda oturduğunu söylüyor. Süreç aksamasa 711 bin insanı güvene almış olacağız. Siyaset farklı bir dille manipüle edince sahadaki güvenilirlik zedeleniyor. Farklı belediyeler ile yürüttüğümüz aşamalarda bize ‘siz hiç bina yapmadınız’ diyorlar. Yerel siyaset merkezi siyaseti manipüle ediyor. Güngören’de uzlaşma sağladık. İlçe belediyesi bakanlığa gidip proje alanı ilan ettirdi. Sonra itirazlar oldu tekrar biz yürütmeye başladık. Bu sürede 7 ay vakit kaybettik. Bugün bir deprem olsa Güngören’de çıkan insanlar başka bir riskli yapıda oturuyor. Biz o inşaatı bitirmiş olsaydık insanlar güvende olacaktı” dedi.

‘BOŞ VE SAĞLAM BİNALAR KAMULAŞTIRILMALI’

KİPTAŞ Genel Müdürü Kurt’a göre kentsel dönüşümle ilgili yasalar düşünüldüğü kadar kötü değil, fakat işleyişle ilgili sorunlar var. KİPTAŞ, uzlaşma sağladığı yerlerde beklemeden çalışmalara başlıyor. Fakat, uzlaşma da kentsel dönüşümü uzatan süreçlerden biri. Kentsel dönüşümün zaman alması ve depremin 'eli kulağında' olması nedeniyle ilk elden yapılması gerekenlere dair konuşan Kurt, İstanbul’un boş bina envanterinin çıkarılması gerektiğini belirtti. Boş ve sağlam konutların devlet tarafından satın alınması ya da zor durumda kalınırsa kamulaştırma yapılmasını gereklilik olarak değerlendiren Kurt şöyle devam etti:

“İstanbul Planlama Ajansı’nın raporuna göre 754 bin boş konut var. Yarısı sağlam olsa, bir günde yüz binlerce insanı güvenli yerlere taşıyabiliriz. Yeni konut yapmak basit bir şey değil, zaman alıyor. Yargıda mevzuat değişikliği gerekiyor. Vatandaş, yargıya gidip benim elektrik, su ve doğalgazımı kestiler derse mahkeme direkt yürütmeyi durdurma kararı veriyor. Devlet bu noktada dönüşüme başlanan yerde hemen ilgili sisteme süreci yükleyip dönüşümün önünü açmalı. Mahkemeler bunu görünce yürütme durdurmasını vermez. Buradaki işin dönüşüm olduğunu ve gerekli olduğunu yargıya anlatmamız minimum 2-3 hafta sürüyor. Bu sürede depreme yakalanmayacağımızı nereden bileceğiz?”

Depreme en hızlı hazır hale gelmenin boş yapı stokunu belirlemekten geçtiğini yineleyen Kurt, insanlara deprem anında canlı çıkacakları mühendislik hizmetini vermenin kamusal sorumluluk olduğuna dikkati çekti.

Yarın: İstanbul çevre planı delindi: Yasal ama meşru değil

Öne Çıkanlar