Jetteki 1.3 ton kokain davası: Mahkeme, Brezilya’ya suçun üst sınırını sordu

Brezilya'da Türk şirketinin jetinde 2021'de 1.3 ton kokain yakalanmasıyla ilgili davada mütalaanın açıklanmasından sonra mahkeme Brezilya adli makamlarına olayla ilgili suçun üst sınırını sordu. Bir sonraki duruşma 11 Mart’ta görülecek.

Jetteki 1.3 ton kokain davası: Mahkeme, Brezilya’ya suçun üst sınırını sordu

Artı Gerçek - Küçükçekmece 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen sekiz kişilik davanın 10. duruşmasına üç yılı aşkın bir süredir tutuklu yargılanan özel jet şirketinin sahibi Şeyhmus Özkan ve pilot Veli Demir ile şirketin tutuksuz olarak yargılanan kâğıt üzerindeki sahibi Özkan’ın eşi Leyla Özkan katıldı. Diğer sanıkları da avukatları temsil etti.

Mahkeme başkanı, duruşmanın başında mütalaanın açıklanmasından sonra Brezilya Büyükelçiliği’ne yazı yazarak olay tarihinde geçerli olan mevzuata göre suçun üst sınırının sorulduğunu ancak henüz bir yanıt gelmediğini bildirdi. Türk Ceza Kanunu’nun 19. maddesine göre, Türkiye dışında işlenen suçlarla ilgili Türkiye'de yargılama yapılırken, Türk kanununa göre verilecek olan ceza, suçun işlendiği ülke kanununda öngörülen cezanın üst sınırından fazla olamaz.

'ŞİRKET ÇALIŞANI SANIĞIN TELEFONU YOK'

Söz hakkı verilen Şeyhmus Özkan, bir karartma olduğunu belirterek dosyanın sanıklarından Ali Burak Bülbül’ün telefonuna ulaşılamadığını aktardı. Özkan, gizli ibareli bir belgeyi mahkemeye sunarak, belgenin Bülbül’e ait olduğu belirtilen telefonun ortada olmadığını gösterdiğini söyledi. Olay günü kendisinin Ali Burak Bülbül ve Nesime Bektaş’ın telefon ve bilgisayarının imajını aldığını söyleyen Özkan, telefon ve bilgisayarın adli makamların elinde olduğunu anlattı.

'YOLCUYLA ŞİRKET ÇALIŞANI GÖRÜŞME YAPTI MI?'

Özkan, mütalaada Ali Burak Bülbül’ün saat 15:00’te paranın tahsil edildiği bilgisini aldığının iddia edildiğini hatırlatarak, Bülbül’ün ilerleyen saatlerde yolcudan para istediğine ilişkin mesajları okudu. Yolcu Valdes’in sanık Bülbül ile görüşme yapıp yapmadığının hiç sorgulanmadığını aktaran Özkan, savcının bu bağlamda hiç soru sormadığını belirtti.

Özkan, Bülbül’ün daha önce Irak Başbakanı’nın özel uçuşuyla ilgili yaptığı görüşmelerde paranın elden alınacağıyla ilgili sözler geçtiğini de söyledi ve görüşmeleri mahkemeye bir delil sundu.

ŞİRKET ÇALIŞANI BAŞKA DÖVİZCİYE KONUM BİLGİSİ YOLLAMIŞ

Dövizciyle Bülbül’ün herhangi bir irtibatı olup olmadığının da incelenmediğini belirten Özkan, Bülbül’ün başka bir olayla ilgili dövizciye konum bilgisi yolladığına ilişkin delili mahkemeye sundu.

Bülbül, Özkan’ın yalnızca bu olayda uçuş öncesi işlemlere müdahil olduğu iddiasında bulunmuştu. Özkan bu iddiayı yalanlamak için mahkemeye daha önceki uçuşlarda Bülbül ile konuştuğuna ilişkin konuşmalar sundu.

GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞINDAN YARGILANIP BERAAT ETTİLER

Davanın sanıkları Ali Burak Bülbül ve Bekir Koray Özdoğan göçmen kaçakçılığıyla ilgili Bakırköy Adliyesi’nde yargılandığını aktaran Özkan, dava dosyasındaki mesajlaşmalarını mahkemeye sundu. Özkan, bu davada kendisinin de yargılandığını ve beraat ettiğini açıkladı.

Özkan, yer hizmetleri firmasının daha önceki uçuşlarda da değiştiğini aktararak bununla ilgili yazışmaları da mahkemeye sundu. Özkan, Brezilya’daki yer hizmetleri ve hangar şirketinin kendisi tarafından değiştirildiği iddiasını da davanın sanıklarından Nesime Özlem Bektaş ile diğer şirketler arasında 26 ve 27 Temmuz ve 1 Ağustos 2021’deki e-posta yazışmaları da heyete verdi. Özkan, bu yazışmaları yeni bulduklarını söyledi.

Özkan, yer hizmetleri ve hangar şirketinin değiştirilerek daha pahalı olan bir şirketin seçildiği iddiasına karşı da yanıt verdi. Özkan, teklifler arasındaki en ucuz şirketin günlüğü 450 dolar olan GoldSky isimli firma olduğunu aktardı.

Özkan, 38 aydır tutuklu olduğunu ve cezaevine girerken kızının iki yaşında olduğunu belirterek sunduğu delillerin göz önünde bulundurulmasını istedi. Savcının lehine olan HTS kayıtları ve yurtdışı giriş çıkış kayıtlarını mütalaaya koymadığını söyleyen Özkan, bu tavrın Diyarbakırlı oluşundan kaynaklandığını düşündüğünü belirtti.

PİLOT: UÇAĞIMA 22 KURŞUN YEDİM, MALÛLEN EMEKLİ OLDUM

Özkan’dan sonra tutuklu yargılanan pilot Veli Demir konuştu. Demir, Brezilya’da hakkında yürütülen soruşturmanın kapatıldığını hatırlattı. Çalışma hayatında askeri bürokraside de yer aldığını aktaran Demir, savcının kendisiyle ilgili mütalaadaki suçlamalarına yanıt verdi.

Demir, mütalaada Ali Burak Bülbül’ü suçlamaya çalıştığının yazıldığını belirterek, bu şirkette ailece görüştüğü tek kişinin Bülbül olduğunu söyledi.

15 yıl subay olarak görev yaptığını söyleyen Demir, “22 tane kurşun yedim uçağıma, malûlen emekli oldum” dedi. Demir, yaradılışında suçla ilgili bir şey olmadığını aktardı. Kaptanın sorumluluğunun havada başladığını anlatan Demir, yerdeyken sorumlunun kolluk olduğunu söyledi. Demir, savcılığın kendilerine Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesinde düzenlenen “uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” suçlaması yöneltildiğini hatırlattı ve söz konusu uyuşturucunun Brezilya sınırları dışına çıkmadığı için aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre “sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi” olarak yargılanmaları gerektiğini söyledi.

'KARDEŞİMİ ÖLDÜREN CEZAEVİNDE ÜÇ AY KALDI'

Pilot Demir’den sonra söz alan tutuksuz sanık Leyla Demir, kardeşinin öldürüldüğünü ve sanığın üç ay cezaevinde kalıp çıktığını, ancak eşinin bir suç işlemeden üç yılı aşkın süredir cezaevinde tutulduğunu söyledi.

Savcının mütalaayla beraatine karar verilmesini talep ettiği sanıkların avukatları da bu doğrultuda karar verilmesini istedi.

Pilot Demir’in avukatı Yasin Demirtaş, tutuksuz şirket çalışanı sanık Ali Burak Bülbül’ün telefonunun ve WhatsApp yazışmalarının incelenmesini istedi. Avukat Demirtaş, özel jetle daha önce daha ağır yükler ve daha fazla sayıda bavul taşındığını da ekledi. Hava taksiciliğiyle ilgili yetki ve sorumluluğunun netleşmesi için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne yazı yazılmasını isteyen avukat, Brezilya’dan yazı gelmesi beklenirken müvekkilinin tahliye edilmesini talep etti.

'POLİSLER SAVCININ MI ŞEYHMUS ÖZKAN’IN MI TALİMATIYLA ÇALIŞIYOR?'

Savcı, mütalaada Özkan’ın ödemeyi elden aldığı saati yanlış söylediği için görüntülere ulaşılamadığını söylemişti. Özkan’ın avukatı Serkan Sarıyaprak bu durumunu hatırlatarak, olaydan dokuz gün sonra Mali Şube’den geldiğini söyleyen polislerin şirkete geldiğini ve “mülakat” adı altında müvekkilinden bilgi aldığını söyledi. Avukat Sarıyaprak, polislerin Özkan’ın talimatıyla mı savcının talimatıyla görüntüleri aldığını sorarak, görüntülerin tekrar incelenmesini istedi. Avukat Sarıyaprak, müvekkilinin telefonunda “Arjantin” gibi olayla ilgisi olmayan anahtar kelimelerle arama yapılarak bir rapor hazırlandığını anımsattı ve daha kapsamlı anahtar kelimelerle yeniden inceleme yapılmasını da istedi.

SAVCI MÜTALAAYI TEKRAR ETTİ

Avukat Sarıyaprak, Şeyhmus Özkan’ın eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yla olan fotoğrafı için, müvekkilinin PKK tarafından tehdit edildiğini bu nedenle Soylu’nun yanına gittiğini iddia etti.

Avukatların beyanlarından sonra tutuklulukla ilgili görüşü sorulan duruşma savcısı, mütalaasını tekrar ettiğini, soruşturmanın genişletilmesine ilişkin taleplerin de mahkemenin takdirinde olduğunu söyledi.

Mahkeme, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Hava Taksi İşletmeleri Derneği’ne yazı yazılarak yetki, sorumluluk ve bagaj yüklemeyle ilgili bilgi alınması talebinin reddine karar verdi. Brezilya Büyükelçiliği’ne yazılan yazının akıbetinin sorulmasına karar veren mahkeme, bir sonraki celseye kadar yanıt gelmezse tercümesinin Adalet Bakanlığı Mevzuat Genel Müdürlüğü’nden sorulmasına karar verdi. Savunma avukatlarının soruşturmanın genişletilmesine ilişkin taleplerinin de reddine hükmeden mahkeme, tutuklu sanıkların bu halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 11 Mart’ta yapılacak.

NE OLMUŞTU?

Brezilya’nın Fortaleza Havalimanı’nda ACM Havayollarına ait TC-GVA kuyruk tescilli jette 4 Ağustos 2021’de 24 valiz içinde 1.3 ton kokain yakalanmıştı. Jeti Belçika’ya gitmek üzere kiralayan tek yolcu İspanyol Gonzales Valdes ve Türk pilot Veli Demir tutuklanmıştı. ACM Havayolları bu jeti 2017’de Savunma Sanayii Müsteşarlığı’ndan satın almıştı. Jet, daha önce başbakanlık VIP uçak filosunda bulunuyordu.

Bavulların sahibi olduğu iddia edilen yolcu Valdes, 24 Ekim 2021’de tutulduğu cezaevinde öldü. Ölüm nedeninin kanser olduğu belirtildi. Pilot Demir de 10 Kasım 2021’de yurtdışına çıkışı yasaklanarak tahliye edilmişti. Demir, 16 Aralık’ta bu yasağın da kaldırılması üzerine 26 Aralık’ta Türkiye’ye gelmişti. Demir’in ardından şirketin sahibi Şeyhmus Özkan, eski eşi Leyla Özkan’ın aralarında bulunduğu toplam yedi kişi gözaltına alınmıştı. Şüpheli altı kişi serbest bırakılırken Şeyhmus Özkan tutuklama istemiyle sulh ceza hâkimliğine sevk edilmişti. Özkan serbest bırakıldıktan sonra kendisine ait olduğu belirtilen Instagram sayfasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yan yana oldukları bir fotoğraf paylaşılmıştı.

Özkan, savcılığın karara itiraz etmesi üzerine 31 Aralık’ta tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilmişti. Haklarında düzenlenen iddianamede havayolları şirketinin sahibi Şeyhmus Özkan’ın da aralarında bulunduğu sekiz şüpheliye “uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma” suçlaması yöneltildi.

Davanın 23 Aralık 2024 tarihli dokuzuncu duruşmasında savcı esas hakkındaki mütalaasını açıklamış, tutuklu yargılanan şirket sahibi Şeyhmus Özkan ve pilot Veli Demir’in “uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” suçundan cezalandırılmasını talep etti. Suçun üç veya daha fazla kişi tarafından tasarlandığını savunan savcı, cezada artırıma gidilmesini ve üst sınırdan mahkûmiyete hükmedilmesini istedi. Şirket çalışanı olan sanıklar Ali Burak Bülbül, Fatih Rasim Bahar, Nesime Özlem Bektaş ve Bekir Koray Özdoğan ile şirketin kâğıt üzerindeki sahipleri Şeyhmus Özkan’ın eşi Leyla Özkan ile amcası Murat Özkan’ın söz konusu eylemle ilgili olduklarına dair delil elde edilemediğinden beraatlerine karar verilmesini talep etti.