Kadın avukatlar Ankara Barosu'ndaki eril yapıya son vermeye aday
ÖÇAV, Ankara Barosu seçimlerine kadın ağırlıklı liste ile giriyor. Baroların eril yapısını eleştiren tek kadın aday Linda Sevinç Hocaoğulları, eşitlikçi ve demokratik bir baro hedefliyor.
Ayşegül BAŞAR
+GERÇEK- Türkiye geneli kadın ve erkek avukat sayısı arasındaki fark her geçen yıl kapanıyor. 83 baroya kayıtlı toplam 161 bin 15 avukatın 86 bin 532’si erkek, 74 bin 483’ü ise kadınlardan oluşuyor. Yani kadınlar baroların neredeyse yarısını oluşturuyor.
Yıllara göre artış oranları dikkate alındığında, önümüzdeki 5 yıl içinde kadın avukat sayısının erkekleri geçeceği tahmin ediliyor. Ancak baro yönetimlerinde halen kadınların temsil oranı çok düşük. 83 baronun sadece 9’unda başkanlık koltuğunda kadınlar oturuyor.
*TBB'nin verilerine göre hazırlandı
ÜÇ İSİM ADAYLIĞINI AÇIKLADI
Tablo böyleyken gözler illerin başkan adaylarına çevrildi. İki yıl önce yürürlüğe giren 'çoklu baro' sistemiyle Ankara ve İstanbul’da kurulan 2 No'lu barolar ile birlikte sayıları 83’e yükselen il baroları, yeni yönetimini belirlemek üzere Ekim ayında olağan genel kurullarını gerçekleştirecek. Ankara Barosu üyeleri de 8-9 Ekim tarihlerinde Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi’nde yapılacak 67’nci Olağan Genel Kurul’da sandık başına gidecek. Seçim hazırlıkları sürerken şu ana kadar üç isim adaylığını açıkladı. Adaylar sosyal medya üzerinden birbirlerini tebrik edip başarılar diledi.
ÖÇAV KADIN AĞIRLIKLI LİSTEYLE SEÇİME GİRECEK
Olağan Genel Kurul Öncesi, Demokratik Sol Avukatlar Grubu (DSA) Mustafa Köroğlu’nu aday olarak gösterirken, Avukat Hakları Grubu'nun adayı da Hakan Gönenç oldu. Linda Sevinç Hocaoğulları'nın başkan adaylığında Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu (ÖÇAV) tarafından açıklanan ve ağırlıklı olarak kadın avukatlardan oluşan liste ise dikkat çekti.
İllerin Genel Kurullar süreciyle birlikte barolardaki kadın temsiliyetinin yeniden gündem olduğu bu günlerde, ÖÇAV'ın kadın başkan adayı Linda Sevinç Hocaoğulları seçim hazırlıklarını ve oluşturdukları kadın ağırlıklı listeyi +Gerçek’e değerlendirdi.
- ÖÇAV adayı Avukat Linda Sevinç Hocaoğulları
‘BU TABLONUN DEĞİŞMESİ ZORUNLULUK’
Sadece dokuz kadın baro başkanı olduğunu hatırlatan Linda Sevinç Hocaoğulları, daha eşitlikçi olması beklenen barolar ve TBB’nin de bugüne kadar eril bir anlayışla yönetildiğini belirtti. Yargı mekanizmasının tamamının eril olmasından yakınarak, "Kadınlar siyasette, meslek örgütlerinde, yargıda yönetim kademelerinde yönetici pozisyonlarda daha az yer alıyorlar. Yine Baro yönetim organlarında veya Baro kurullarında kadınlar daha az yer alabiliyorlar. Bugüne kadar Ankara Barosuna sadece kısa bir dönem için bir kadın başkanlık etti. Kadınların söz ve karar hakkını eşit şekilde kullanabilmesi için bu tablonun değişmesi zorunluluk" değerlendirmesini yaptı.
- ÖÇAV'ın Ankara Barosu 67'inci Olağan Genel Kurul için hazırladığı liste
‘ŞEKLİ DEĞİL GERÇEK EŞİTLİK İSTİYORUZ’
Cinsiyetçi söylem ve pratikler baro işleyişlerinde de hakim olduğuna dikkat çeken Hocaoğulları, "Baroların eril yapısının değişmesinin koşulu ve güvencesi kadınların yönetim organlarında yer almasıdır" tespitinde bulundu.
Bugün kadın hakları mücadelesinde kadın hukukçular ön planda olmasına rağmen, bu mücadelenin içerisinde yer alan baroların kendi yapılarının kadın temsiline kapalı olmasını eleştirdi. "Bu durum değişmeli" diyerek, "Bu nedenle kadın baro başkanı ve kadınların eşit temsili önemli. TBB’nin eril yapısının değişmesinin koşulu da başkan ve delegasyonlardaki kadınların ağırlığı olacak. Kadınlar olarak şekli değil gerçek eşitlik talebimizi TBB Genel kurulu öncesinde dile getirmiştik. Eşitlik eylem planının hazırlanmasını istemiştik. Kadın ağırlıklı bir çalışma ile gerçek eşitlik için kendi eylem planımızı hayata geçiriyoruz" ifadelerini kullandı.
‘CİNSİYETÇİ İŞ İLANLARI BARO İLAN SAYFASINDA YER ALABİLİYOR’
Sevinç Hocaoğulları, kadın avukatların meslek hayatında karşılaştığı sorunlara ilişkin de konuştu.
Cinsiyetçi işbölümü nedeniyle kadın avukatların meslek hayatlarının yanı sıra, ev ve aile gibi sorumlulukları da üstlenmek zorunda kaldıklarını hatırlattı. Bu nedenle iş yüklerinin daha ağır olduğunun altını çizdi.
Kadın avukatların meslek hayatında karşılaştığı toplumsal cinsiyet kalıplarına ilişkin de "‘Kadın avukattan iyi ceza avukatı olmaz’ gibi yargılarla boğuşmak zorunda kalabiliyoruz. Veya iş ilanlarında ‘seyahat engeli olmayan erkek avukat’ arayışları olabiliyor. Kadınların fiziki özellikleri ile değerlendirildikleri iş ilanları baroların ilan sayfasında yer alabiliyor. Kadın avukatlardan çalıştıkları işyerlerinde çay servisi gibi işleri yapması beklenebiliyor" aktarımını yaptı.
Hocaoğulları, kadın avukatların şiddete maruz kalma oranlarının oldukça yüksek olduğunu belirtti. Bu konuda verilen mücadeleye ilişkin ise şunları paylaştı:
"Düşünün ki bir hakim bir kadın avukatının etek boyuna laf etme cüretini kendisinde görebiliyor. Cinsiyet ayrımcılığı, toplumsal cinsiyet ayrımcılığına dayalı şiddet, söz ve karar mekanizmalarının kadınlara kapalı olması yaşamın tüm alanlarında olduğu gibi barolarda da hakim. Kadınlar bu işleyişi değiştirmek için barolarda da mücadele veriyorlar. Barolarda kadınlar kadın hakları merkezleri başta olmak üzere kurul/merkez yönetimlerin anti demokratik işleyişine müdahale ediyor. Baronun eril ve tepeden yönetilmesine karşı çıkıyor. ÖÇAV’ın katkısıyla Ankara Barosu Toplumsal Cinsiyete Dayalı Ayrımcılık, Şiddet, Cinsel Taciz ve Saldırıya Karşı Politika Belgesi oluşturuldu. Ankara Cinsel Şiddete Karşı Destek ve Dayanışma Birimi Kuruldu."
‘ADALET TALEBİ OLAN YURTTAŞLA BULUŞMADAN ÇÖZÜM ÜRETMEK MÜMKÜN DEĞİL’
Mevcut baro yönetimlerini, avukatların sorunlarına çözüm üretebilecek işlevsellikte olmamasından dolayı eleştiren Hocaoğulları, "Avukatların sorunlarına çözüm üretebilmek için öncelikle sorunu doğru tespit etmeli ve tüm avukatların katılımına olanak sağlayan demokratik bir işleyiş hayata geçirilmeli. Sorunları idare etmeye çalışarak, hergün bu sorunlarla boğuşan avukatları çözümün öznesi haline getirmeyerek, adalet talebi olan yurttaşlarla buluşmadan çözüm üretmek mümkün değil" önerisini dile getirdi.
‘ADALETİN OLMADIĞI YERDE AVUKATA YÖNELİK SALDIRILAR DA ARTIYOR’
Kimsenin yargının bağımsız ve tarafsız olduğuna dair inancının kalmadığı yorumunda bulunan Hocaoğulları, "Bugün yargıdaki çürüme herkesin gözleri önüne serilmiş durumda. Bu koşullarda savunmanlık yapıyoruz, hak arıyoruz. Adaletin olmadığı yerde avukata yönelik saldırılar da artıyor. Bu saldırının merkezinde iktidarın savunmaya ve Barolara yönelik müdahaleleri geliyor. Avukatı itiabrsızlaştıran söylem bizlere yönelik şiddetin artması sonucunu doğuruyor. Bu koşullarda toplumsal adalet mücadelesi, bağımsız yargı mücadelesi öncelikli gündemlerden biri olmalı" dedi.
26 KİŞİLİK LİSTENİN 8’İ ERKEK
ÖÇAV’ın başkan adayının kadın olmasına ve eşit temsiliyete önem verdiğini söyleyen Hocaoğulları, liste belirleme sürecine ilişkin "Öncelikle genel kurul sürecinde yürüteceğimiz çalışmanın içeriğini, ön plana çıkaracağımız talepleri belirleyip bu çerçevede çalışmalarımızı yürüttük, ardından adaylarımızı kolektif bir şekilde belirledik. Bu dönem aday arkadaşlarımızın çoğunluğu kadın. Yönetim, disiplin, denetleme kurulları ile TBB delegelerinden oluşan toplam 26 kişilik aday listemizde 8 erkek arkadaşımız var" dedi.
‘DEMOKRATİK İŞLEYİŞİN HEM SONUCU HEM GEREĞİ’
"Kadın ağırlıklı bir liste ÖÇAV’ın demokratik işleyişinin hem sonucu hem gereği" değerlendirmesini yapan Hocaoğlulları, "Başkan adayımızın kadın olması veya adaylarımızın çoğunluğunun kadın olması evden sokağa sokaktan Barolar da dahil bulunduğu bütün alanlara etki eden kadın hareketinin bir sonucu. Kadınların bugün sistemle uzlaşmaz çelişkileri var ve bu nedenle mücadelenin bütün alanlarında ön plandalar, hukuk mücadelesinde de. Yaşamlarımızda söz ve karar hakkımızı her alanda kullanma mücadelesi veriyoruz. Bu mücadele Baro genel kuruluna da kadın ağırlıklı bir liste olarak yansıdı" ifadelerini kullandı.
‘AVUKAT YOKSULLUĞU DERİNLEŞTİ’
Hocaoğulları, ekonomik krizin avukat yoksulluğunu da derinleştirdiğini belirterek, çözüm olarak demokratik işleyişi işaret etti. Avukatların ilk kez Türkiye genelinde CMK ücretine yönelik taleplerle harekete geçtiğine değinerek, "Bu mücadelenin sonuç alıcı şekilde hayata geçirilmesinin yolu da baro yönetimlerinin tek başına karar alması değil, sorunun öznelerinin çözüm için seferber edilmesidir. Avukatların kolektif aklının ve eyleminin harekete geçirilmesidir. Bugün avukatların yaşadığı sorunlar geçici sorunlar değildir. Çözüm de ancak bu gerçekten yola çıkarak demokratik bir işleyişle bulunabilir" sözleriyle çözüm önerilerini sürdürdü.
‘GERİ ÇAĞIRMA İLKESİNİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ’
"Nasıl bir baro yönetimi olmalı?" sorusunu yanıtlayan Hocaoğulları, 'geri çağırma' ilkesine işaret ederek, sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Tüm bu sorunların çözümünün güvencesi olarak eşitlikçi, demokratik bir baro işleyişini yaşama geçireceğiz. Baro başkanı da dahil olmak üzere merkez ve kurullarda seçilen veya atanan kişilerin görev ve sorumluluklarını yerine getirememesi durumunda geri çağırma ilkesini yaşama geçireceğiz. Savunmayı yok etmeye, etkisizleştirmeye yönelik her türlü uygulama karşısında daha etkili mücadele edeceğiz. Bu baroların Türkiyedeki demokrasi mücadelesine daha etkili şekilde katılması anlamına geliyor. Ayın zamanda stajyer, genç, işçi avukatların sorunlarına birlikte çözüm bulacağız. Kadın avukatlar için hali hazırda atılmış adımlarımız var. Politika belgesinin gereğini yerine getireceğiz birimi işleteceğiz. Tek adliye konusu hem yurttaşlar hem avukatlar açısından yaşamsal. Tek adliye sorununu vatandaşların desteğini alarak ve ilgili meslek odalarının katkısıyla hayata geçireceğiz.