Katı atık tesisi Sarıçam halkını bezdirdi: 'Kokudan camı kapıyı açamıyoruz'
Adana’nın Sarıçam ilçesinde bulunan Katı Atık Bertaraf Tesisi’nden yayılan koku ilçe halkını canından bezdirdi. Kokudan kapılarını pencerelerini açamadıklarını, yemek yiyemediklerini belirten ilçe sakinleri tesisin kaldırılmasını istiyor.
ADANA - Yıllarca vahşi depolama alanı olarak kullanılan, çöp yığınlarının yükseldiği Adana’nın Sarıçam ilçesindeki Sofulu Çöplüğü, 2008 yılında Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yap-işlet-devret modeli ile ITC Adana Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye verilerek Katı Atık Bertaraf Tesisi’ne dönüştürüldü. Tesisin yapılmasıyla bölgede hızlı bir yapılaşma oldu.
Çukurova Üniversitesi ve Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin bulunduğu bölgede yeni konutların yapılması için imar izinleri verildi. Ancak ilçe halkı Katı Atık Bertaraf Tesisinden yayılan kötü kokudan şikayetçi. Tesisin kaldırılmasını isteyen ilçe halkı ve Sarıçam Çöplük Değildir Platformu avukatı Yusuf Özer yaşadıkları sorunu Artı Gerçek'e anlattı.
'BIKTIK ARTIK'
İlçe sakinlerinden Besma Yaruk, kötü koku nedeniyle kapı ve pencerelerini açamadıklarını söyledi. Yaruk, “Klimalarla evin içinde duruyoruz. Elektrikler kesildiğinde pencereleri açmazsak sıcaktan duramıyoruz. Dokuz seneden beri çekiyoruz. Bıktık artık" dedi.
'KOKUDAN DURULMUYOR'
Birgül Yıldıztekin, "Hastalarımız var. Çocuklarımıza önem versinler. Kapıyı, pencereyi açamıyoruz. Bu sefer elektrik faturasını ödeyemiyoruz. Bir asgari ücretle biz üç çocuk okutuyoruz. Artık sesimizi de duyun. Gerçekten kokudan durulmuyor” diye konuştu.
'TESİSİN KALDIRILMASINI İSTİYORUZ'
Sibel Üves de "İki yıl oldu buraya taşınalı taşındığımıza da pişman olduk. Yani inanılmaz bir koku yayılıyor. Kışın pek hissetmiyoruz ama yaz geldiğinde durulmuyor. Evi mi satsak, kiraya mı çıksak, buradan mı gitsek diye düşünüyoruz. Yok böyle bir koku. İnsanın nefesini kesiyor. Lağım kokusundan daha beter bir koku oluşuyor. Artık burası bir yerleşim yeri. Binalar, yurtlar, üniversiteler var. Böyle bir alanda böyle bir tesisin olması doğru değil. Bir an evvel kaldırılmasını istiyoruz" dedi.
'EVDE YEMEK YİYEMİYORUZ'
Kokudan evde yemek yiyemez hale geldiklerini belirten Korhan Demir de "Yıllardır burada yaşıyorum. Mutfakta yemek yerken gelen kokulardan midemiz bulanmaya başlıyor. Artık yemek yiyemez hale geliyoruz. Buradan gelen zehirli gazlardan dolayı hem dünyamız hem çevremiz kirleniyor. İnsan sağlığını tehdit eden bir çöplüğün artık buradan kaldırılmasını istiyoruz" diye konuştu.
'KOKUYA DAYANILMIYOR'
Rukiye Sarıoğlu, "Taşınalı üç yıl oldu. Bu kadar koktuğunu bilmiyorduk. Aşırı bir koku var. Dün elektriklerimiz kesikti. Bir yandan çöp kokusundan kapımızı penceremizi açamıyoruz, diğer yandan sıcaktan bunalıyoruz. İçeride ölecektik yani. Artık kokuya dayanılmıyor gerçekten. Tez zamanda hem de tesisin kaldırılmasını istiyoruz” dedi.
'RÜZGÂR ESTİĞİNDE KOKU DAYANILMAZ HALE GELİYOR'
Rüzgâr estiğinde kokunun daha dayanılmaz hale geldiğini vurgulayan Yusuf Demir, "Buradaki bu çöp vakasının bir an önce kaldırılması gerekiyor ki bu insanlar da rahat bir nefes alabilsin. Yıllardır devam eden bir mücadele bu zaten” diye konuştu.
'SAĞLIKLI BİR ÇEVREDE YAŞAMA HAKKI İHLAL EDİLİYOR'
Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının ihlal edildiğini vurgulayan Sarıçam Çöplük Değildir Platformunun avukatı Yusuf Özer, "Bu tesisin buraya kurulmasına müsaade eden de etrafında bin metreye kadar okul, konut yapılaşmaya izin verenler de yerel yönetimler. Bu durumu yargıya taşıdık. Cumhuriyet Savcılığı takipsizlik kararı verdi, Danıştay’a itirazda bulunduk. Danıştay, sorumlularla ilgili ön inceleme yapılmasına karar verdi. Şimdi büyükşehir belediyesi sorumluları hakkında ön inceleme yapılıyor” dedi.
'ÇÖP SULARI DEREYE KARIŞIYOR'
Tesisin çevreye ve insan sağlığına zarar vermemek için gerekli önlemleri almakla yükümlü olduğunu dile getiren Özer, "Dakikada iki tane kamyon geçiyor. İki bin ton çöp geliyor buraya her gün. İki bin ton çöpü burada arıttıktan sonra bir çöp havuzu oluşturuyorlar. Bu posanın suyu o havuzda toplanıyor. Bu su yeraltı sularına karışıyor. Aşağıda dere var, dere sularıyla karışıyor beraber Karataş'a gidiyor. Karataş'ta karpuz, kavun, narenciye olarak tüm Türkiye yiyor. Avrupa'ya ihraç ediyoruz. Çevresel bir felaketin eşiğindeyiz. Bu durum raporla tespit edilse Türkiye bu noktada ihlal cezası bile alabilir" diye konuştu.
'YEŞİL ALANA ÇEVRİLMELİ'
Tesisin kapatılarak alanın yeşil alana çevrilmesini isteyen Özer, "Tesisin kaldırılarak yeşil alana çevrilmesi için büyükşehir belediye meclisine imar planı değişikliği talebimizi sunacağız. Bu talebimize büyükşehir belediye meclisi olumu yanıt verirse resmi olarak adım atılmış olacak. Eğer olumsuz cevap verirlerse de yargı sürecine devam edeceğiz" dedi.