KESK'ten Diyarbakır'da 'halk bütçesi' mitingi
KESK, Diyarbakır'da "Emekten yana demokratik halk bütçesi istiyoruz" mitingi düzenledi. Mitingde konuşan HEDEP Milletvekili Adalet Kaya, "Demokratik toplumsal eşitliğe dayalı bir bütçe istiyoruz. Çocuklarımızın geleceği için bütçe istiyoruz" dedi.
Rojhat ABİ
DİYARBAKIR - Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) yoksullaştırma ve güvencesizleştirmeye karşı "Emekten yana demokratik halk bütçesi istiyoruz" talebiyle Diyarbakır'da miting düzenliyor.
İstasyon Meydanındaki mitinge KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan, Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Sekreteri Fikret Ceylan katılıyor. Diyarbakır ve çevre illerden gelen yüzlerce kamu çalışanı "Biji berxwedana kedkara" (Yaşasın emekçilerin direnişi), "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganları atıyor.
Mitinge, HEDEP, DBP TİP, ESP ve CHP Diyarbakır il örgütleri de destek veriyor.
İstasyon Meydanına, "Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe", "Savaşa değil barışa bütçe", "Jin Jiyan Azadi" (Kadın, yaşam, özgürlük) ve "Kayyum irade gaspıdır" pankartları asıldı.
'TÜM MUHALİFLERE GÖZDAĞI VERİLİYOR'
KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, belediyelere kayyım atamalarını ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey üyelerinin görevden alınmasını eleştirdi. Yeşil, şöyle konuştu:
"Bu ülkede her gün yeni bir hukuksuzlukla karşı karşıya kalıyoruz. Yıllardır uyguladıkları kayyım politikaları ile halkın iradesini gasp eden, seçilmiş belediye eş başkanlarını, meclis üyelerini tutuklayan, milletvekillerini cezaevinde tutsak eden, yargıyı denetimi altına sokan AKP, en asgari hukuk normlarına dahi tahammülsüz davranmakta ısrar ediyor. Türk Tabipleri Birliğini hedef alan dava Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınması ile sonuçlandı. Bu hukuksuz karar, bu ülkede iktidarın tüm muhalif kesimlere, emek, meslek örgütlerine yargı sopasıyla gözdağı verme girişimidir."
'AKP VE MHP ANAYASA TARTIŞMASIYLA FAŞİZMİ KURUMSALLAŞTIRMAYI HEDEFLİYOR'
Her geçen gün emek sömürüsü, yoksulluk ve işsizliğin arttığını, daha fazla kâr ve rant uğruna ormanların, derelerin şehirlerin yağmalandığını vurgulayan Kablan, "İktidarın toplumsal muhalefeti bastırma ve sindirme aracı haline getirdiği yargı sopasıyla anayasanın ve hukukun asgari normlarının dahi yok sayıldığı, devlet-mafya-siyaset üçgeninin tüm kirliliği ile ortalığa saçıldığı, tek adam rejiminin halklar, emekçiler, kadınlar üzerindeki baskı ve şiddetini arttırdığı bir dönemi yaşıyoruz. AKP-MHP iktidar bloku anayasa tartışmaları ile inşa etmeye çalıştıkları yeni rejimin eksik kalan taşlarını da döşeyerek faşizmi tam olarak kurumsallaştırarak tüm demokratik, siyasi hakları ortadan kaldırmayı hedeflemektedirler" diye konuştu.
'EŞİT, ADİL, BARIŞ İÇİNDE YAŞAMI İNŞA ETMEK İÇİN BURADAYIZ'
İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına ve Kürt sorununun çözümsüz bırakılmasına değinen Kablan, şöyle dedi:
"İsrail'in Filistin halkına yönelik işgal ve soykırım politikaları, yine ülkemizde iktidarın Kürt sorununda ısrar ettiği çözümsüzlük ve çatışma politikalarından kaynaklı, baskı ve kayyım uygulamaları halkın iradesine ve demokratik haklarımıza yönelik saldırıları artırmaktadır. Savaşa ve militarizme karşı halkların kardeşliği şiarıyla eşit, adil ve barış içinde bir yaşamı inşa etmek için buradayız. Sermayenin emeğe dönük artan saldırılarına, işten çıkartmalara, grev yasaklarına, KHK hukuksuzluğuyla işimizden, ekmeğimizden edilmeye, sendikal hak ve özgürlüklerimizin keyfi bir şekilde engellenmesine karşı güvenceli iş, güvenli gelecek talebiyle buradayız."
" />
'TTB MERKEZ KONSEYİNİN GÖREVDEN ALINMASI DEMOKRASİYE DARBEDİR'
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan da TTB Merkez Konsey üyelerinin mahkeme kararı ile görevden alınmasına tepki gösterdi. Turan, "Bu karar demokrasiye darbe niteliğindedir. Belediyelere kayyım atandığı, belediye başkanlarının milletvekillerinin tutuklandığı rejimler demokratik rejimler olarak adlandırılamaz. Kayyım darbe dönemlerinin uygulamalarıdır. Seçimle gelenin seçimle gitmesini savunuyoruz. TTB Merkez Konsey üyeleri halen görevlerinin başındadır. TTB mücadele tarihine baktığımızda bu kararın neden alındığına bakabiliriz” dedi.
'HAKİKATİ SÖYLEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
TTB’nin, yıllardır kimyasal ve nükleer silahlara, mayınlara ve bireysel silahlara karşı olmasının, savaşların halk sağlığı sorunu olduğunu söylemesinin bu kararın alınmasında etkili olduğunu dile getiren Turan, "Bütün emekçilerin sorunlarının da ortak olduğu bilinciyle hep birlikte ortak bir emek için mücadele ediyoruz. TTB’ye yönelik bu antidemokratik uygulamalara karşı yalnız olmadığımızı da biliyoruz. TTB’yi susturamazsınız. TTB hakikati söylemekten dün nasıl vazgeçmediyse bundan sonra da vazgeçmeyecektir” diye konuştu.
whatsapp-image-2023-12-02-at-15-40-36.jpeg
Bunlar iktidarı ayakta tutan yandaş sermayedarlara, vergi aflarına, usulsüz ihalelere, beton yığınlarına para ayırıyorlar. Topraklarımızı insansızlaştıran daha çok HES, JES, maden ocağına bütçe ayırıyorlar. Gittikçe derinleşen yoksulluğa bizi götüren sebep savaş. Bu düzenin devam etmesine izin mi vereceğiz, geri adım mı atacağız? Elbette daha çok mücadele edeceğiz. İktidarın baskıcı, rantçı politikaları karşısında asla geri adım atmayacağız"" />
'İKTİDARIN BASKICI POLİTİKALARINA KARŞI ASLA GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ'
HEDEP Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya şöyle konuştu:
"Savaşa değil barışa bütçe demek için buradayız. Demokratik toplumsal eşitliğe dayalı bir bütçe istiyoruz. Çocuklarımızın geleceği için bütçe istiyoruz. Bugün en düşük emekli maaşı açlık sınırının altında. Gençler umutsuz, gençler işsiz. Onlara bütçe ayıralım dedik, önerge verdik ama AKP-MHP reddetti. İşyerinde ayrımcılığa uğrayan engellilerin durumunu dile getirdik, bunu da reddettiler.
Bunlar iktidarı ayakta tutan yandaş sermayedarlara, vergi aflarına, usulsüz ihalelere, beton yığınlarına para ayırıyorlar. Topraklarımızı insansızlaştıran daha çok HES, JES, maden ocağına bütçe ayırıyorlar. Gittikçe derinleşen yoksulluğa bizi götüren sebep savaş. Bu düzenin devam etmesine izin mi vereceğiz, geri adım mı atacağız? Elbette daha çok mücadele edeceğiz. İktidarın baskıcı, rantçı politikaları karşısında asla geri adım atmayacağız"
'ÖCALAN ÜZERİNDEKİ TECRİDİ KIRMALIYIZ'
Kürt sorunun çözümsüz bırakıldığını vurgulayan Kaya, "Bu savaşı durdurmanın tek yolu İmralı’dan geçiyor. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kırmalıyız. Kürt halkının eşitlik, demokrasi sorunu çözülmeden hiçbir sorun çözülmez. Kürtlere yönelik baskıların tek bir açıklaması var. İktidar kendi varlığını sürdürmek istiyor. Bunu boşa çıkaracağız" diye konuştu.
'KENDİ BELEDİYELERİMİZİ KENDİMİZ YÖNETECEĞİZ'
Yerel seçimlerin yaklaştığını hatırlatan Kaya, "Rantçı, hırsız kayyımları istemiyoruz. Eşbaşkanlığı yerel yönetimlerde de yasal statüye kavuşturacağız. Kendi belediyelerimizi kendimiz yöneteceğiz” dedi. Kaya, cezaevlerinde açlık grevini sürdüren tutuklulara ve tutuklu siyasetçilere selam göndererek sözlerini tamamladı.
Miting sanatçı Kasım Taşdoğan’ın sahne almasının ardından
halaylarla son buldu.