Kılıçdaroğlu: 1915'i incelemesi gerekenler tarihçiler, siyasetçiler değil
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1915 Ermeni Soykırımı ile ilgili soru üzerine 'Tarihçilerin görevi, siyasetçilerin görevi olmamalı' diye yanıt verdi.
![Kılıçdaroğlu: 1915'i incelemesi gerekenler tarihçiler, siyasetçiler değil](https://i.artigercek.com/2/1280/720/storage/old/news/139717.jpg)
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1915 Ermeni Soykırımı ile ile ilgili "Geçmişte acılar yaşandı mı? Evet yaşandı, bunu inkar eden yok. Peki bunu incelemesi gereken kim? Tarihçiler. Türkiye bu konuda hazır mı? Evet hazır. Hatta Ermenistan'a çağrı yapıldı 'Siz de açın arşivlerinizi, bağımsız tarihçiler gelsinler baksınlar olayı incelesinler.' Bunu her seferinde belli çevreler Türkiye'yi sıkıştırmak için kullanıyorlar" diye konuştu.
TELE1’de Merdan Yanardağ’ın sorularını cevaplayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, ABD Başkanı Biden’ın ‘Ermeni Soykırımı’nı tanınacağı yönündeki açıklamalarına "Türkiye’nin izlediği dış politikanın Türkiye’ye maliyet olarak yansıyor. Biz Türkiye olarak Azerbaycan ile nasıl dostsak diğer ülkelerle de dost olmak zorundayız. Türkiye’nin Ermenistan ile olan ilişkilerini geliştirmesi lazım ABD’nin de destek vermesi lazım. Tarihçilerin işinin siyaset olmaması lazım" yanıtını verdi.
‘Yurtta barış cihanda barış’ ekseninden vazgeçildiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Şu anda Türkiye’nin dış politikası yok. Gittik Mısırın iç işlerine karıştık. Kim Dış İşleri Bakanı İbrahim Kalın mı Çavuşoğlu’mu Milli Savunma Bakanı mı? Dış siyasette ana eksen yok ana hedef yok. Siz dış politikayı Türkiye’nin çıkarları üzerine değil de bir kişinin üzerine yapıyorsunuz. Dış politika sarayın çıkarlarına göre yönetiliyor" dedi.
‘DEVLETTE BİR LİYAKAT OLMALI’
Egemen Bağış’ın büyükelçi olarak atanmasına da değinen Kılıçdaroğlu, "Rüşvet alan adamdan Büyükelçisi olur mu? Bir devletin itibarı nasıl sıfırlanır. İşte böyle sıfırlanır. Büyükelçi deneyimi olmayanlar büyükelçi olarak gönderiliyor. Devlette bir liyakat olmalı. Büyükelçi olarak gönderdiğiniz kişi gönderdiğiniz ülkeleri bilecek. Sarayın yanında duruyor diye gönderemezsiniz" ifadelerini kullandı.
‘TARİHİNİ BİLMEYEN BİRİ ÜLKESİNİ YÖNETEMEZ’
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 yıldır 23 Nisan törenlerinde anıtkabirdeki devlet ve TBMM’deki özel toplantıya katılmamasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Devleti yöneten bir kişi devletin tarihine saygı duyması gerekir TBMM’ye saygı duyması gerekir. Devleti kuran 115 milletvekilinin ne yaptığını biliyorsa devleti yöneten kişi ayrı bir toplantı yapmaz. Bunu yapan kişinin Türkiye’yi yönetme yetkisi yoktur. Kendi Tarihini bilmeyen bir insanın kendi ülkesini yönetmesi mümkün değildir. Devlet şu an yönetilmiyor. Her kafadan bir ses çıkıyor. Herkes bu ülkeye öykünürlerdi. Bizde de bir Mustafa Kemal çıkacak derlerdi. Ama bizim yöneticilerimiz tam tersine davranıyor" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
‘128 MİLYAR DOLAR KİME GİTTİ?’
"Canikli açıklama yaptı. Ama bu açıklamaları Merkez Bankası’nın yapması lazım. Lütfi Elvan’da bu sorumluluğu almadı. Kamu zararının 256 milyar TL olduğunu söyleyen uzmanlar var. Merkez Bankası Başkanı diyor ki rezerv kaybımız yok yer değiştirdi diyor. Eskiden bu rezerv senindi şimdi senin değil ki. Sen bunun mülkiyetini kaybettin. Bu para senin değil ki. Hırsız bir malı çalarsa o mal da el değiştirmiş oluyor. Eğer bu ülkede şeffaflık varsa bizim bu paraya ne olduğunu bilmemiz gerekir. 5 milyar dolar için kıyameti kurtardılar bizde sana destek verdik. 128 milyar dolar satıldı tık yok.
‘SARAY’DA OTURANLAR BU ÜLKEYİ NASIL GÖRÜYOR’
Erdoğan açıklama yapıyor salgın bahanesiyle kullandık diyor. Ama yüzbinlerce kişi dükkan kapattı evlerine ekmek götüremediler. Patates çuvalı için insanların nasıl kavga ettiklerini bunlar görmüyor mu? Bu sarayda oturanlar Türkiye’yi nasıl görüyorlar? Mutfakta açılık var, insanlar açlıktan ölüyor. Otursunlar kalksınlar CHP’li belediyelere dua etsinler. Yurttaşa yardım ettik.
Bu devlet 83 milyonun devletidir. 83 milyon da 128 milyar doların akıbetini bilmek zorundadır. 128 milyar doları sen kimlere verdin ben bunu bilmek zorundayım. Merkez Bankası’na yasal olarak verilen hakkı neden aldılar? Merkez Bankası’nın yeni başkanı ‘faizler yüksek’ diyordu. Ne oldu geldin de faizi mi düşürdün? Enflasyonla mücadelede ana faktör merkez bankalarıdır. Bizde 6 ayda bir Merkez bankası başkanı değişiyor. Bunlar devleti yönetemiyor.
‘ÜRETTİKLERİ YALAN KOLLARINA DOLANIYOR’
Biz doğruları söyledikçe yalan üretmeye çalışıyorlar ama ürettikleri her yalan ellerine kollarına dolanarak yine karşılarına çıkıyor. Kendi kendilerini yalanlıyorlar. 128 milyar dolar sorusu yalansa neden pankartı indiriyorsun? Hesabını veremeyeceğini biliyorsun. En sonunda kabul ettiler 128 milyar dolar arka kapıdan satıldı. Bu işi sadece biz değil Para konusunda uzman olan pek çok insan takip ediyor Dün akşam Merkez Bankası Başkanı Ortak yayında bu konuları bilen biri yayına telefonla katılmak istemiş ama yayına almamışlar neden? Çünkü sorunun karşısında ezilecek ve yanıtını veremeyecektir.
‘DÜNYAYA GÜVEN VERMEK ZORUNDASINIZ’
Şeffaf olacaksın tepede oturan kişi vatandaşa örnek olacak. 13 uçağı satıyorum tasarruf yapıyorum diyeceksin. İsrafı kesinlikle önleyeceksin. İsraf diyoruz en pahalı 3 yeni makam arabası daha aldılar. Biz "kusura bakma kardeşim diyeceğiz seçime gideceğiz. Yeni biri gelecek örnek olacak. Tasarruf edecek. Dünyaya güven vermek zorundasınız. Adaletin olmadığı yerde hiç bir yabancı yatırımcı gelmez.
ERKEN SEÇİM YORUMU
Koşullar Türkiye’yi erken seçime götürecek. Sonbaharda erken seçim olabilir. Her partinin ayrı ayrı bir adayı mı olacak, yoksa anlaştığımız bir ortak aday mı çıkacak… Beraber oturup konuşacağız. Bizim ittifakın özünde demokrasi kültürü vardır Bizim ittifakımız, Millet İttifakı eşitler arasında bir ittifaktır. Her parti aynı ağırlıkta. Dolayısıyla biz, seçimler sırasında oturup konuşmak zorundayız. Bir konuyu değil, birden fazla konuyu. Bunlardan birincisi güçlendirilmiş parlamenter sistemden ne anlıyoruz. Elbette ki bir aday olacak.
Her partinin ayrı ayrı bir adayı mı olacak, yoksa anlaştığımız bir ortak aday mı çıkacak… Beraber oturup konuşacağız. Bizim ittifakın özünde demokrasi kültürü vardır. Cumhur İttifakı’nda ise tek adam kültürü vardır. O ne derse ’emredersiniz’ diyorlar. Dolayısıyla hiç düşünmemize gerek yok, bizim adayımız muhterem diyorlar. Biz oturup konuşacağız, ona göre bir aday belirleyeceğiz."