'Kişiye cezaevinden çıkamayacağını söylemekten daha ağır bir şey var mıdır?'
Mahpuslara yönelik ihmaller sürüyor. Müebbet hapis cezası alan mahpuslara verilen müddetnamelerde cezaevinde kalacak süre için 'Ölene kadar' ifadesi yer alıyor.
Remzi BUDANCİR
ARTI GERÇEK- Cezaevlerinde uygulanan hak ihlalleri artarak devam ediyor. Yaşanan sorunların başında hasta mahpuslar ve uzun yıllardır cezaevlerinde olanların infazların yakılması geliyor. Yakınları cezaevinde olan aileler başlattıkları Adalet Nöbetlerini sürdürürken son zamanlarda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen hükümlülere verilen müddetnamede "Ölene kadar" cezaevinde kalacak ifadesinin yer alması başka bir ihlalin yaşanmasına neden oluyor. Hukukçular bunun "Umut hakkının" ihmaline neden olduğu görüşünde.
Müddetname, mahkeme tarafından karara bağlanan kesinleşmiş hapis cezaları ile ilgili bilgilerin bulunduğu belgedir. Cezası kesinleşmiş ve cezaevine giren mahpuslara verilen bu belgede kişinin cezaevinde kalacağı süre, şartlı salıverilme süresi ve ne zaman tahliye olacağına ilişkin bilgiler yer alıyor. Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) döneminde cezası kesinleşen mahpuslara verilen müddetnamelerde verilen ceza miktarı, şartlı salıverme durumu ve tahliye olacağı tarih yazılıyordu. Ancak son yıllarda bu müddetnamelerde mahpusların tahliye olacağı tarih "Ölene kadar" ifadeleri yer alıyor. Bu uygulamalara tepkiler var.
DÜZENLEME 2004 YILINDA YAPILDI
Artı Gerçek’e konuşan Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Genel Merkezi Hapishaneler Komisyonu Eş Sözcüsü Yusuf Çakas, bu uygulamanın insan haklarına aykırı olduğunu söyledi. Söz konusu düzenlemenin 2004 yılında Avrupa Birliği uyum süreci ile ilgili Ceza Mahkemeleri Kanununda yapılan değişikle getirildiğini ifade eden Yusuf Çakas, bu düzenleme ile birlikte mahpuslara verilen müddetnamelerde "Ölene kadar" ifadesinin yer aldığını söyledi. Bunun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile ilgili olduğunu ifade eden Çakas, 2004’ten sonraki dönemde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanların hepsinde bunun uygulandığını aktardı. Çok sayıda siyasi mahpusa verilen müddetnamelerde ‘Ölene kadar’ ifadesinin er aldığını anlatan Çakas, "Çok sayıda siyasi mahpus var. Şu anda ailesi adalet nöbetinde olan Civan Boltan’ın meselesi budur. Hem hasta tutsaktır, hem de böyle ağırlaştırılmış müebbetle ölünceye kadar olan infaz sistemi ile karşı karşıyadır" dedi.
'DGM DÖNEMİNDE 25 YILDI'
Bu uygulamaların 2004-2005 düzenlemelerinden sonrayı kapsadığını ifade eden Çakas, önceki dönemde Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) tarafından verilen cezalar olduğunu söyledi. DGM’lerin verdiği kararlarda 30 yıl gibi bir infazın ön görüldüğünü hatırlatan Çakas, "İnfaz yönetmeliği düzenlemelerinde infazı yakma koşulu vardı. Yine de maksimum 36 yıla kadar cezaevinde kalabiliyordu. Cezası kesinleşen mahpusa verilen müddetnamede bu belirtiyordu. Örneğin 1991’de tutuklanan kişi 2021’de koşullu salıverme hakkından yararlanıyordu. Açıkçası buda fazla. Dünyadaki en ağır uygulama 25 yıldır. Ama şu anda verilen müddetnamelerde bu yazmıyor. Ölene kadar ifadeleri yer alıyor" diye konuştu.
'UMUT HAKKI ELLERİNDEN ALINIYOR'
Bu günlerde Avrupa Konseyi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde tartışılan ‘Umut Hakkı’nın bununla alakalı olduğunu ifade eden Çakas, "Sonradan düzenlenen ağırlaştırılmış müebbetle alakalı düzenlemeden dolayı ceza alıp, cezası kesinleşen birinin önüne gelen müddetnamede ‘Ölünceye kadar’ yazıyor. O müddetnameyi o tutsağa verdiğiniz an onu öldürmüşsünüzdür. Müddetnamede ölünceye kadar yazıyor. Sizin umut hakkınız, yaşam hakkınız, anlamınız, özgürlüğünüz, aileniz, eşiniz her şey o müddetname ile bitiyor" dedi.
'BU İDAMDIR'
İktidarın iktidara geldiği günden bu yana yargı alanında reform yapmakla övündüğünü hatırlatan Çakas, bunun doğru olmadığını söyledi. Bu uygulamanın ‘Türkiye idamı kaldırdı’ söylemini boşa düşürdüğünü ifade eden Çakas, "İdamı kaldırdık diye bir söylem var. Bu idamdan daha beter. Her gün öldürüyorsunuz. Kişiye hiçbir zaman cezaevinden çıkamayacağını söylemekten daha ağır bir şey var mıdır? Umutlarını, yaşamlarını, geleceklerini alma hakkıdır bu" ifadelerini kullandı.