Kızını vuran babaya 'haksız tahrik indirimi' istemi

GÜNCEL - Diyarbakır’da telefonda erkekle konuştuğu gerekçesiyle kaleşnikofla kızını vuran babaya ‘haksız tahrik indirimi’ istendi.

Çüngüş’ün Ormançayı köyünde 19 yaşındaki kızı Rabiye Çelikten'i erkeklerle telefonla konuştuğu gerekçesiyle kalaşnikof tüfekle 8 kurşunla vurup ağır yaralayan 46 yaşındaki Mehmet Hanifi Çelikten hakkında açılan davada 21 yıldan 28 yıla kadar hapis cezası istendi.

SAVCI HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ İSTEDİ

Şüphelinin olay günü öğlen saatlerinde kızına "Sen telefonla kiminle konuşuyorsun, başka erkeklerle mi konuşuyorsun?" diye kızdığını belirten savcı, mağdur Rabiye Çeliken'in ise babasını "Sana ne, istediğimle konuşurum, sen bana karışamazsın" diye terslediğini öne sürdü. Mehmet Çelikten'in, akşam saatlerine kalaşnikof marka tüfek ile evin içinde oturan kızına 6 metre mesafeden 8 el ateş ettiğini belirten savcı, Rabiye Çelikten'in vücudunda kemik kırıkları meydana geldiğini kaydetti. Şüphelinin işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp, algılamadığının tespiti için Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edildiğini belirten savcı, alınan rapora göre Mehmet Hanifi Çelikten'in cezai ehliyetinin tam olduğunu ifade etti. Şüphelinin mağdur kızını 'haksız tahrik altında öldürmeye teşebbüs ettiğini' savunan savcı, Çelikten'in 'vahim nitelikli silah bulundurma' suçundan da cezalandırılmasını istedi.

Tedavisi tamamlanan mağdur Rabiye Çelikten ise olay günü babası ile tartıştığını belirterek, "Babamdan şikayetçi değilim. Babam sağlıklı biri değil, sinir hastasıdır. Niye ateş ettiğini anlamadım" dedi.

'DERİN DEVLET BANA TUZAK KURDU'

İddianamenin kabulünün ardından tutuklu sanık Mehmet Hanifi Çelikten'in yargılanmasına Diyarbakır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Davanın ilk celsesinde ifadesi alınan Çelikten 2005 yılından beri üzerine iftira atıldığını belirterek, "Çok defa ölümden döndüm. Kızım kaza ile vuruldu. Silahı korkutmak için elime aldım. Seri atışta olduğunu bilmiyordum. Kız yanlışlıkla vuruldu. Ben devletime bağlıyım. Derin devlet tarafından bana tuzak kuruldu. Daha önce de bana tuzaklar kurulmuştu. Pencereden sıktığımda evimin etrafını çevirenleri gördüm. Kendimi korumak için ateş ettim ama yanlışlıkla kızım vuruldu. Evin dört tarafını sarmışlardı. Beni öldüreceklerdi. Silahı korkutmak için elime aldım. Vuracaklar diye düşünerek tetiğe bastım. Beni öldürecekler. Üzerimde iftira vardır. Bıraksanız da, içeride tutsanız da beni bir şekilde öldürecekler. Kızıma silahı korkması için doğrulttum" dedi.

DHA’nın haberine göre sanığın tutukluluk halinin devamına hükmeden mahkeme, akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesine karar verdi. Duruşma ertelendi.