Kobanê Davası: 2012'deki ziyaret 2015'ten sonra yapılmış gibi gösterildi

Avukat Çiğdem Kozan, Ayla Akat Ata'nın 2019'da yaptığı konuşmasının 2014'teki bir eylemle ilişkilendirildiğini, 2012'deki ziyaretinin de 2015'ten sonra yapılmış gibi gösterildiğini anlattı.

Kobanê Davası: 2012'deki ziyaret 2015'ten sonra yapılmış gibi gösterildi

IŞİD'in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında HDP'nin eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 22’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 10’uncu duruşması, 5'inci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki salonda devam ediyor.

Duruşma HDP Milletvekili ve Tevgera Jinên Azad (TJA) Aktivisti Ayla Akat Ata’nın avukatı Çiğdem Kozan’ın savunmasıyla başladı. Kozan, savunmasında ifade özgürlüğünün önemine vurgu yaptı. AİHM’in Aksoy/Türkiye kararını hatırlatan Kozan, aynı durumun Kobanê Davası’nda da görüldüğünü belirterek, dava nedeniyle yargılananlarının silahlı bir çağrı yapmadığını vurguladı. Kozan, müvekkilinin silahlı bir çağrı yapmadığını, siyasi tartışmalarda fikir beyanında bulunduğunu belirterek düşünceyi ifade etme hakkının ihlal edildiğini söyledi.

'2014'TEKİ PROTESTOLARLA İLLİYET BAĞI YOK'

Müvekkilinin açıklamalarının 6-8 Ekim 2014’teki protestolarla illiyet bağı olmadığını belirten Kozan, Ata’nın 2019 yılında yaptığı konuşmasının da dosyaya konulduğunu hatırlattı. Kozan, "2019’da yapılan bir açıklama nasıl olur da 2014’teki bir eylemle ilişkilendirilir" diye sordu.

Dosya kapsamında HDP’nin tweetinin şiddete çağrı olarak değerlendirildiğini hatırlatan Kozan, tweetin dayanışma çağrısı olarak yapıldığına dikkati çekti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Demirtaş kararıyla tweet ve şiddet arasında bir bağ bulunmadığının tekrar teyit edildiğini belirten Kozan, Kobanê halkıyla dayanışma için birçok kurumun ve kişilerin çağrı yaptığını hatırlattı.

‘ERDOĞAN AÇIKLAMASININ ARDINDAN ŞİDDET ARTTI’

IŞİD'İN Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim protestolarından önce farklı tarihlerde halkın farklı kentlerde protesto ve eylemler yaptığını anımsatan Kozan, HDP’nin çağrısından önce de eylemlerin olduğunu hatırlattı. Halkın HDP çağrısından önce de Kobanê’yle dayanışma içinde olduğu vurgusu yapan Kozan, Erdoğan’ın "Kobanê düştü, düşecek" açıklamasının ardından şiddet olaylarının başladığını söyledi.

EFKAN ALA’NIN SÖZLERİ: KONTROL EDEMEDİĞİMİZ GÜÇLER VAR

Kozan, HDP tarafından şiddet olayları olma ihtimaliyle ilgili dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın uyarıldığını hatırlatarak, Ala’nın "Bizim kontrol edemediğimiz güçler var sahada" ifadelerini kullandığı söyledi. Eylemler sırasında "Karanlık güçlerin" harekette olduğunu söyleyen Kozan, HDP’nin şiddetsizlik çağrısı da yaptığını hatırlatarak gelişen olayların HDP’yle bağlantılı olmadığını belirtti.

Olaylardan yaklaşık bir ay sonra 1 Kasım Uluslararası Kobane Günü’nde yapılan eyleme en az 20 bin kişinin katıldığını hatırlatarak, "Eğer şiddet çağrısı yapsalardı, 1 Kasım’da 20 bin kişinin katıldığı eylemde neden çatışma olmadı" diye sordu.

Kozan, Türkiye’de HDP’lilere yönelik düşman ceza hukukunun yürürlükte olduğunu ifade etti. Kozan, savcılığın "Önce tutuklayalım sonra delil buluruz" diyerek hareket ettiğini belirterek "Masumiyet karinesi değil, suçlu karinesi yürürlükte" dedi.

BEĞENDİĞİ TWEET DE DOSYADA

Davadaki delillerin çarptırtıldığını belirten Kozan, Ata’nın 2012’de operasyon bölgesine yaptığı ziyaretin iddianamede 2015 yılından sonra yapılmış gibi gösterildiğini söyledi. Emniyetin Twitter araştırmasında Ata’nın paylaşmadığı bir tweetin sadece beğendiği için dosyaya eklendiğine dikkat çeken Kozan, "Emniyet bu cesareti, dosya savcısından alıyor" dedi. Kozan, iddianamenin savcılık tarafından değil emniyet tarafından hazırlandığı için hukuki bir boyutu olmadığını söyledi.

Duruşmaya bir saat ara verildi. (Mezopotamya Ajansı)

ışid Ayla Akat Ata Kobani Davası