Kooperatif davası: Tunç Soyer ve 64 kişi yargılanıyor

Eski İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ile İZBETON eski Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’nın da aralarında olduğu 11’i tutuklu toplam 65 sanığın yargılandığı 'Kooperatif davası'na devam edildi.

Kooperatif davası: Tunç Soyer ve 64 kişi yargılanıyor

Artı Gerçek- Kamuoyunda 'kooperatif davası' olarak bilinen, İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON A.Ş'de, taşeron şirketler eliyle yolsuzluk yapıldığı iddiası üzerine İzmir 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinde sürüyor.

Duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları hazır bulundu. CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu, CHP İzmir İl Başkanı Aslanoğlu'nun eşi Duygu Aslanoğlu, eski İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer'in eşi Neptün Soyer ve kızı Duygu Soyer de duruşmayı izledi.

'YARIM SANTİM KAYMA OLAN BİNALARI YIKSAK, İZMİR'DE BİNA KALMAZ'

ANKA Haber Ajansı'nda yer alan habere göre, duruşmada ilk savunmayı, S.S. Egeli İş İnsanları Kooperatifi yöneticisi tutuksuz sanık Abdullah Aydemir yaptı. Üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen, kendi kooperatifiyle ilgili bir şikayet bulunmadığını savunan Aydemir, "Mobinge maruz kaldık. Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı denetimleri tarafından incelemelerde baskıya maruz kaldık. İZBETON’un asıl işi inşaat olmadığı için denetmenleri yetkin değildi. Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı tarafından yapılan denetimlerde baskıya maruz kaldık" dedi. Karot almak için "kolonları kırın" dediklerini, literatürde böyle bir şeyin olmadığını savunan Aydemir, "Kayma söyleniyor ama İzmir’de yarım santim kayma olan binaları yıksak, bina kalmaz. Daire başkanlığı dökülmüş betonun rengini beğenmediği için karot almak amacıyla 45 gün durdurdu. 45 gün iş yapılmadı. Arzu Hanım’la da konuştum. Ama sonuçta ben beceriksiz müteahhit konumuna düştüm" diye konuştu.

'ŞİRKETİN ORTAĞI DEĞİL, ÇALIŞANIYDIM'

Duruşmada, CHP Ankara İl Başkanı İl Başkanı Ümit Erkol'un oğlu Fırat Erkol'un da SEGBİS aracılığıyla savunması alındı. İddianamede, ARES isimli şirketinin ortağı olduğu iddia edilen Erkol, şunları söyledi:

"İddianamede belirtilen şirketin ortağı değil, çalışanıydım. İmza yetkisi için bana yüzde 1’lik hisse verdiler. İşten ayrılırken o hisseyi devrettim. Bunun karşılığında da hiçbir para almadım. Çalıştığım süre boyunca şirketten maaşım dışında ödeme almadım. Şirket olarak Yeni Yaşam Kooperatifi ile bir işe girdik. 8 ay sonra zarar edeceğimizi anladık ve bıraktık. İşin ticareti ile ilgili bir bilgim yoktur. Verilen imza yetkisi ile sözleşmeyi imzaladım. Bir sözleşme yapıldı. Ama bize söylenen sürede kazı yapılmadı ve ruhsat teslimi yapılmadı. Mevcut bütçeyle zarar edeceğimizi anladık."

'NE KENDİME NE DE BAŞKASINA ÇIKAR SAĞLADIM'

Duruşmada, tutuksuz sanık Eski İZBETON Yönetim Kurulu Üyesi ve ESHOT Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Belma Özeş’in de ifadesi alındı. Özeş, "İZBETON ile kooperatiflerle sözleşme imzalandığı süreçte yönetim kurulu üyesiydim. Şahsıma yöneltilmiş suçlamaları ve iddiaları anlamış değilim. 30.03.2023 tarihli bahsi geçen protokolde imzam bulunmamaktadır. Yönetim kurulu üyesi olarak her zaman şirketin menfaatini ve kamu yararını gözettim. Şirketin karar alma süreçlerine katıldım ancak operasyonel süreçlere katılmam söz konusu değil. İddianamede bahsi geçen kooperatif, kooperatif üyeleri ve taşeron şirketlerle bağlantım yoktur. Ne kendime ne de bir başkasına çıkar sağladım. Soyut iddiaları kesinlikle kabul etmiyorum. Şahsıma özgü somut ve inandırıcı delillerin olmaması nedeniyle beraatimi talep ediyorum” dedi.

Mahkeme Başkanının, “Protokol yetkisi kime aitti” sorusuna Özeş, “İZBETON Genel Müdürü olarak Heval Bey’e aitti. 30 Mart 2023 tarihli protokolde benim imzam yok” yanıtını verdi. "Genel müdür bilgi vermiyor muydu” sorusu üzerine ise “Kısa toplantılarda bahsediyordu. Genel bir bilgim yok” dedi.

'NEYLE SUÇLANDIĞIMI ANLAMADIM'

İZBETON Yönetim Kurulu Üyesi ve ESHOT Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Burhan Ergül, ifadesinde, "İddianameye baktığımda neyle suçlandığımı anlamadığım için tüm suçlamaların kaldırılmasını istiyorum. İZBETON Yönetim Kurulu üyesiyim, hiçbir kooperatif üyesiyle bağlantım yok” ifadesini kullandı. Ergül, Mahkeme Başkanının, "Sayıştay talebi üzerine bilgi verildi mi" sorusu üzerine, "Sayıştay’ın bulgusu üzerine alınan bir kararla yetki verildi. Bunda benim de imzam vardır. Zaten başlayan bir süreç vardı. Biz de hukuka uygun olması için Genel Müdür’e yetki verdik" diye konuştu.

'SÖZLEŞMEYİ OKUMADAN İMZALADIM'

Gaziemir Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Emre Pınar Kılıç, "İZBETON ile yapılan sözleşmeyi okumadım, o anda imza attım. Gecikmelerin nedenini tam bilmiyorum ama okuduğum kadarıyla zeminde sıvılaşma varmış. Büyük taşların yapılması lazımdı. Ama İZBETON bu taşları yapamadı. Çünkü bütün araçları deprem bölgesindeydi. Ayrıca Gaziemir Belediyesi bize alanı geç teslim etti. Hem Gaziemir Belediyesi hem de İZBETON’dan kaynaklı gecikmeler vardı. Üzerime atılı hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum. Tüm İzmir’in iş dünyası tarafından tanınan biriyim. Yaptığım iş gereği yatırımcıların milyon avrolarını yönetip tek bir kuruşuna bile zarar vermemiş biriyim. İzmir aşığı biri olarak İzmir’e katkı sağlamak için kooperatif işine girdim. Gelinen noktada bu suçlamalarla karşı karşıya kalmak çok üzücü. Maddi ve manevi etkilendim” ifadelerini kullandı.

'HEKİMİM, EK ÖDENEK İÇİN YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLDUM'

Duruşmada, eski Eşrefpaşa Hastanesi Başhekimi ve eski İZBETON Yönetim Kurulu Üyesi Gaffar Karadoğan’ın da ifadesi alındı. Karadoğan, "28 yıllık hekimim. Kardiyoloji uzmanıyım. Kardiyoloji uzmanının İZBETON yönetim kurulunda ne işi var? Eşrefpaşa Hastanesi, Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’na bağlı olmayan tek hastane. Hekimleri de Sağlık Bakanlığı’na bağlı değil ve bu nedenle maaşları düşük. Belediye, bu sorunu aşmak için hekimlere işyeri hekimliği işiyle ek ödenek sağladı. Ancak başhekim ve yardımcılarının işyeri hekimi olarak çalışma hakkımız yoktu. Bu nedenle belirli şirketlerde yönetim kurulu üyesi olarak görevlendirildik. Ben İZBETON’da yönetim kurulu üyesi oldum. Eylül 2024 tarihinde başhekimlik görevimden istifa ettim. Yönetim kurulu üyeliğinden de istifa ettim. Davaya konu söz konusu kararda, o dönemde yıllık izinde olduğum için imzam bulunmamaktadır" dedi. Mahkeme Başkanının, “Yönetim kurulunun imzaladığı protokolden haberini var mıydı?” sorusu üzerine Karadoğan, "Karar geldiğinde okuyordum. Haberim de oluyordu. Gecikmelerle ilgili bilgim yoktu" dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Tunç Soyer chp dava