'Kurşun gidip annelerin yüreğini buluyor'
Emekçilerin Özgürlük Kongresi: Biz, devlet ile PKK arasındaki savaşı durdurmaya adayız.
Türkiye'de Kürt meselesinin çözülemediği için çatışmaların yaşandığına dikkat çeken Emekçilerin Özgürlük Kongresi (EMK) "Biz, devlet ile PKK arasındaki savaşı durdurmaya adayız" dedi.
Emekçilerin Özgürlük Kongresi (EMK) sözcüleri Mahmut Alınak ve Arkadaş Canpolat, TSK ile PKK arasında çıkan çatışmalara ilişkin açıklama yaptı.
Çatışmaların artık Kürt meselesini çözmeyeceğini belirten EMK sözcüleri "Kurşun ister devletin, ister PKK’nin olsun, gidip annelerin yüreğini buluyor! Kurşunların adresi ise, hep olduğu gibi yine mazlumların çocuklarıdır" dedi.
EMK sözcüleri "Biz, Emekçilerin Özgürlük Kongresi, tarihin akışına müdahale etmeye ve Devlet ve PKK arasında can almayı sürdüren bu kanlı savaşı durdurmaya adayız. Silahlar susacak ve artık gençler ölmeyecek! Bu amacımızı gerçekleştirmek için neler yapacağımızı önümüzdeki günlerde açıklayacağız." diye konuştu.
Açıklamanın tam metni ise şöyle:
"Biz, devlet ile PKK arasındaki savaşı durdurmaya adayız
TSK ile PKK arasında yaşanan çatışmalara ilişkin
Devlet güçleri ile PKK arasındaki çatışmalar hız kesmeden devam ediyor.
Değil insanlar, "Kuş beyinli," diye akıllarıyla alay edilen kuşlar da artık biliyor ki, devletin PKK’lileri öldürmesi, PKK’nin de asker ve polis öldürmesi Kürt meselesini çözmeyecek.
Büyük devrimci ve şair Hristo Botev’in dediği gibi, "Zafer kimin olursa olsun her kurşun gidip bir annenin yüreğini bulacak."
Ve ne yazık ki öyle oluyor.
Kurşun ister devletin, ister PKK’nin olsun, gidip annelerin yüreğini buluyor!
Kurşunların adresi ise, hep olduğu gibi yine mazlumların çocuklarıdır.
Bu vahşi düzenin sömürdüğü ve ezdiği herkes..
Yani Kürt halkı..
Türk emekçileri..
Araplar, Çerkesler, Ermeniler, Lazlar, Alevi emekçiler ve diğer tüm emekçi halklar; kadınlar ve gençler..
Siz, biz, hepimiz…
Kürt meselesinin çözümsüzlüğünün neden olduğu bu savaştan payımızı alıyoruz.
Yüksek sosyetenin çocukları şatafatlı hayatlar sürsün ve bu vahşi düzen sürsün diye mazlumların çocukları ölüyor.
İki taraftan da gençlerin, bizim gençlerimizin kanları ile doluyor, bu düzenin başındaki vampirlerin menfaat kadehleri.
Onlar kene gibi yapıştıkları bedenimizde beslenip, cebimizden istifliyorlar milyar dolarları.
Bizim omuzlarımızda yükseliyor sarayları ve gökdelenleri.
Bu vahşi düzen, biz onunla yol arkadaşlığı yaptığımız içindir ki ayaktadır. Ve tepemize bindirip durdukları balyoz da ne yazık ki bizim eserimizdir.
Bizi açlık, cezaevi ve işsizlikle korkutarak sürdürüyorlar bu faşist düzeni.
Yaydıkları korku ruhumuzu kemirip köleleştiriyor hepimizi. Oysa onlar cesur oldukları için değil, korkak oldukları için dehşet saçıyorlar dört bir yana.
Korkuyu yenmenin ve bu vahşet düzeninden kurtulmanın bir tek yolu var; o da, kurşungeçirmez bir kalenin kenetlenmiş taşları gibi el ele vermektir.
Biz, Emekçilerin Özgürlük Kongresi, tarihin akışına müdahale etmeye ve Devlet ve PKK arasında can almayı sürdüren bu kanlı savaşı durdurmaya adayız.
Silahlar susacak ve artık gençler ölmeyecek!
Bu amacımızı gerçekleştirmek için neler yapacağımızı önümüzdeki günlerde açıklayacağız." (HABER MERKEZİ)