Kürtçe eğitim kitabı soruşturmasında 2 gözaltı daha
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2010 yılında çıkan Kürtçe eğitim kitabı Hînker soruşturması kapsamında 2 kişi daha gözaltına alındı. 8 baro yaptığı açıklama ile gözaltılara tepki göstererek, 'Kürt dili çalışmaları kriminalize edilemez' dedi.

Artı Gerçek - İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Kürt yazarlar Mevlüt Aykoç, Sami Tan ve Ronayi Önen’in 2010 yılında çıkan bandrollü Kürtçe eğitim kitabı Hînker gerekçesiyle dün gözaltına alındı.
Aynı soruşturma kapsamında sabah saatlerinde İstanbul’da İzzet Çınar ile Şükran Çınar da evlerine yapılan baskın sonucu gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nde tutulan Mevlüt Aykoç, İzzet Çınar ve Şükran Çınar’ın ifadelerinin alınması bekleniyor.
Hînker nedeniyle gerçekleştirilen gözaltılara tepki gösteren baroların Kürtçe dil komisyonları yazılı açıklama yaptı.
Diyarbakır, Ağrı, Batman, Mardin, Urfa, Siirt, Şırnak ve Van baroları Kürtçe Dil Komisyonları tarafından yapılan açıklamada, “Kürt yazarların evlerinin basılması ve gözaltına alınmaları hukuki değildir, Kürt yazarlar derhal serbest bırakılmalı” çağrısında bulundu.
'KÜRT DİLİ ÇALIŞMALARI KRİMİNALİZE EDİLEMEZ'
Gözaltına alınanların dil bilimci oldukları ve Kürt dil çalışmaları yürüttüğü vurgulana açıklamada, “Kürt yazarlara, aktivistlere ve dil bilimcilere yönelik gözaltıların Kürt dilini kriminal göstermeye yöneliktir. Yapılan operasyonlarla Kürt dil çalışmaları yürüten aktivistleri hedef alınıyor. Kürtçenin kriminalize edilmesi, Kürt halkının anadil çalışmalarından uzaklaşmasına neden olmaktadır. Türkiye'de Kürt dilinin resmi dil ve kamu kurumlarında kullanılmaması dışında teorik olarak herhangi bir kısıtlamaya gidilmese de, Kürt dilinin kullanımının hukuksuz kararlarla engellendiğini görüyoruz. Bu gözaltılar gibi devletin bazı kurumlarının kararları, kişileri dil çalışmalarından uzaklaşmasına neden oluyor. Kürt diline yönelik çalışmaların kanunlara göre suç olmadığını hatırlatıyoruz” denildi.
Kürtçenin her alanda kullanımı ve savunulmasının bütün Kürtlerin temel hakkı olduğu belirtilen açıklamada, “Bizler de bu hakkı her yerde savunacağız. Kürtçe dilinin öğrenilmesi veya öğretilmesi de dahil olmak üzere, mahkeme aracılığıyla Kürtçe dil faaliyetlerine yönelik tehditlerde bulunulması hukuk dışıdır. Baroların Kürtçe Dil Komisyonları olarak, çoğulcu kültürün önemini hatırlatıyoruz. Kürt yazarların evlerinin basılması ve gözaltına alınmaları hukuki değildir, Kürt yazarlar derhal serbest bırakılmalı” ifadelerine yer verildi. (MA)
(MA)