Motokurye Göçer'in ölümüne neden olmuştu: Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlunun olay yerinde fotoğrafı ortaya çıktı

Motokurye Yunus Emre Göçer'in ölümüne neden olan Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlu Muhammed Hasan Şeyh Mahmut'un olay yerinde çekilen fotoğrafı ortaya çıktı. Göçer'in eşi Öznur Göçer ise karakola gittiklerinde polislerin ilgisiz davrandığını söyledi.

Artı Gerçek - Fatih'te çarptığı motosikletli kurye Yunus Emre Göçer'in ölümüne neden olan Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlu Muhammed Hasan Şeyh Mahmut'un olay yerinde çekilen fotoğrafı ortaya çıktı.

Kaza sonrası yaşadıkları süreci anlatan Göçer'in evli olduğu Öznur Göçer, "Biz akşam karakola gittiğimizde polis hiç yüzümüze bakmadı. Yüzümüze bakılmadı" diye konuştu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından polis memurları hakkında başlatılan soruşturma hakkında konuşan Göçer, "Onların ne ifade vereceğini çok merak ediyorum. Onlar bir taraftan baskı mı gördüler. Gözüyle mi gördüler. Neye dayanarak bunu söylediler açıkçası. Onların ifadesini çok merak ediyorum" ifadelerini kullandı.

"OLAY YERİNDE FREN İZİ YOK"

Kaza günü yaşananları da anlatan Göçer, şunları söyledi:

"2 çocuğum var. Kızım 15 yaşında, oğlum 8 yaşında. Otizmli kendisi. Yağız'ın hep yanındayım. Desteğim olmasa zaten hiçbir şekilde tek başına bir iş yapamıyor. Onu okuldan aldım. Tam rehabiliteye gidecektik. Telefon geldi bana. Dediler ki 'Hemen acil gelmeniz gerekiyor.' Arayanlar arkadaş grubu yani tanıdıkları Hiçbir şekilde bana emniyet ulaşmadı zaten. Hemen gelmeniz gerekiyor dediler. Ben de normal bir motor kazası zannettim. Çünkü günlük oluyordu yani ufak tefek. Siz alın gelin, çünkü Yağız'ı bırakacak kimsem yok dedim. Dilinden anlayan da kimse yok.

Dediler ki 'Hayır gelmen gerekiyor. Çünkü kulağından kan gelmiş.' Zaten ben orada bittim. Ondan sonra ağabeyim geldi beni aldı götürdüler. Kapıda 1000 kişilik bir grup vardı, motorculardan yer yoktu zaten. İçeri girdiğimde eşimin ayaklarını görünce zaten ben oraya bir yığılmışım. Adam vuruyor. Kaskı fırlatıyor. Tekrar üstünden bir daha eziyor geçiyor. Ve gidiyor fren izi yok hiçbir şekilde. Gidiyor tekrar olay yerine geliyor. 250 metre sonra geliyor. Orada kime telefon açıyorsa açıyor. Bu olay da kapanıyor."

"'BİLEREK ARACIN ALTINA ATLIYOR' DEDİLER"

Eşinin intihar ettiğine yönelik söylenen iddialar hakkında konuşan Göçer, "Önce kaskı yok dediler. Tabii ki ben buna inanmadım. Markette bile kask kullanan bir adam. Evin içine kadar. Çünkü interkom olduğu için direkt telefon kaska bağlanıyordu. Yani kaskını çıkarması için bir neden yoktu Emre'nin. Ona inanmadım. Ondan sonra dediler ki 'Sağda durmuş telefonla konuşuyor.' İnterkomu var. Telefonla konuşması mümkün değil. Zaten iş üstünde, Kadıköy'den bir paket alarak gidiyor. Ben hiçbirine inanmadım. Sonra dediler ki, 'Kaldırıma vuruyor. Kaldırımdan sekiyor bilerek aracın altına atlıyor' dediler. Bu da bir intihardır yani. Hem arkadaş gruplarında böyle anladık hem de böyle söylenildi.

Bir baktık oraya. Orada bir kaldırım bile yok. Makinelere bağlı yaşadı 6 gün. Hani bir kurtarma olur mu diye. Hastane de yardımcı oldu. Ama 7 saat kırmızı alanda bekledi. Yerimiz hiç yok dediler. Yarım saat sonra bizi hemen aşağıya aldılar. Günlük bir 10, 15 saniye, görme şansımız oldu. Ben hep bir umutla bekledim. Morgda bile ben hala inanamadım. Bu adam ölemez dedim. O kadar mutlu bir adam ki. Kaskı yoktu, telefonu vardı. Telefonla konuşuyordu gibi şeylere inanmadım. Öyle bir insan değildi. Profesyonel bir sürücü çünkü. Birçok ehliyeti var. Uçak dahil her şeyi kullanıyor" diye konuştu.

"MEDYAYA DÜŞTÜKTEN SONRA GÖRÜNTÜLER BİZE GELMEYE BAŞLADI"

Göçer, "Polisler zannedersem hastanenin önüne geldi. Arkadaşları polise baskı yapınca polislere dediler ki 'Siz bu tutanağı tuttunuz ama kameraya bakmadınız.' Olay yerine bakılmadı. Neye göre bu tutanağı tuttunuz dediler. Belki de bizimki suçluydu. Ondan sonra dediler ki 'Biz 20 yıllık polisiz. Bizim işimize karışamazsınız. Gidin kendinizi mahkemede bir şekilde savunun' dediler. Kimse inanmadı. Sonra medyaya düştükten sonra görüntüler bize gelmeye başladı. Biz akşam karakola gittiğimizde polis hiç yüzümüze bakmadı. Yüzümüze bakılmadı. 'Dosya yok. O sabahki memurlar yok. 3 gün sonra gelebilirsiniz sabah belki yakalayabilirsiniz. Böyle bir dosya yok' dendi. Demek ki adam geliyor. Telefon açıyor. Orada hemen ben şuyum, buyum, diplomatım diyor. Bir şey gösteriyor ya da birisini arattırıyor. Ve savcı da bunu onaylıyor. Evet diyor bu bilinçli olarak ön atlatılmış bir şey diyor" şeklinde konuştu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından polis memurları hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin konuşan Göçer, "İlk önce onlardan şikayetçiydik. Çok iyi oldu bu durum. Ama ben onların da ne ifade vereceğini çok merak ediyorum. Onlar bir taraftan baskı mı gördüler. Gözüyle mi gördüler. Neye dayanarak bunu söylediler açıkçası. Çünkü Türk polisine güvenimiz sonsuz. Onların ifadesini çok merak ediyorum. Ama tabii ki buna sebebiyet veren herkesten şikayetçiyim" dedi. (DHA)

NE OLMUŞTU?

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmut'un oğlunun karıştığı trafik kazası sonrası olay yeri incelemesi ve ilk kusur değerlendirmesi yapan polislerin, Göçer'in şerit değiştirme kuralını ihlal ettiği gerekçesiyle kusurlu bulduğu ve araç sürücüsüne kusur atfetmedikleri ortaya çıkmıştı.

Dosyanın kusur tespiti için 7 Aralık 2023 tarihinde trafik bilirkişisine gönderilmesinin ardından ayın gün verilen raporda ise, araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu, motosiklet sürücüsünün kusurun bulunmadığı tespit edilmişti. Bu sırada Muhammed Hasan Şeyh Mahmut'un 2 Aralık'ta yurt dışına kaçtığı anlaşılmıştı.

Göçer'in eşi Öznur Göçer'in "Görüntüler ortaya çıkana kadar polis bize eşimin intihar ettiğini söyledi" demesi, olayın örtbas edilmek istendiği yorumuna yol açmıştı.

Göçer’in ölümüne sebep olan Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlunun Türkiye’den kaçmasından beş gün sonra, Türkiye’nin Mogadişu Büyükelçiliği’nden bir heyetin Somali Cumhurbaşkanı Mahmut ile görüştüğü de ortaya çıkmıştı.

Gazeteci İsmail Saymaz, Muhammed Hasan Şeyh Mahmut'un 'yukarıdan gelen bir telefonla, Somali Cumhurbaşkanı'na jest için bırakıldığını' yazmıştı.

Kuryenin ailesinin avukatı Iyaz Çimen, "Yüzde yüz kusurlu olan araç sürücüsünün 'Taksirle Adam Öldürme' den dolayı cezalandırılmasını bekliyoruz. Olaya ilk müdahale eden memurun yapmış olduğu hatalı değerlendirme neticesinde şu aşamada şüphelinin yakalanmamış oluşu, olayın üzerinden yaklaşık bir haftanın geçmesi dolayısıyla hiç yakalanamama ihtimaliyle karşı karşıyayız" demişti.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Somali Cumhurbaşkanının oğlunun karıştığı trafik kazası ile ilgili olarak kaza sonrası olay yeri incelemesi ve ilk kusur değerlendirmesini yapan polis memurları hakkında adli soruşturma başlatılmıştır” demişti.

Tunç, “Alınan ikinci rapor üzerine iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi ve kesin rapor alınması için Adli Tıp Kurumundan rapor beklenmektedir. Sıfatı ne olursa olsun herkes kanun karşısında eşit olup şüphelinin yakalanması için uluslararası prosedür dahil tüm süreç titizlikle işletilmekte ve soruşturma tüm yönleriyle sürdürülmektedir" diye konuşmuştu. (HABER MERKEZİ)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar