Motokuryeler, Meclis önünde... Veli Ağbaba: Hükümet bu olayın üstünü kapatmak istiyor

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, motokuryelerle TBMM önünde bir araya geldi. Yunus Emre Göçer’in ölümüne ilişkin Ağbaba, "Onun kaçmasına göz yuman iktidar da bunun hesabını vermelidir. Hükümet bu olayın üstünü kapatmak istiyor" dedi.

Artı Gerçek - CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, motokuryeler ile birlikte bugün TBMM Çankaya Kapısı'nın yanında bulunan Milli Egemenlik Parkı'nda basın açıklaması yaptı. Ağbaba’ya, CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Kayışoğlu ve CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut eşlik etti. Ağbaba, motokuryelerin yaşadığı sıkıntılara ve Somali Cumhurbaşkanı’nın arabasıyla çarpmasının ardından hayatını kaybeden motokurye Yunus Emre Göçer’e değindi. Ağbaba, şunları söyledi:

'YÜZDE 90'I KAYIT DIŞI'

“Gece gündüz, yaz kış demeden, bütün Türkiye’de herkesin hizmetinde olan, mal değil can taşıyan motokuryelerle beraberiz. Türkiye’deki yaklaşık sayıları 1 milyon civarında. CHP, en başından beri hayatımızın her alanında var olan ama kayıtları, örgütlülükleri, güvenceleri olmayan motokuryelerin sorunlarını gündeme getirmeye çalışıyoruz. Son günlerde bir olayla tekrar Türkiye’nin sıcak gündemine oturdu. Maalesef hala çözülebilmiş bir sorunları motokuryelerin yok. Motokuryeler günlük 100-150 km yol yapıyorlar. Yüzde 90’ı kayıt dışı ve güvencesi çalışıyor. Çoğu sendikasız, iş kolları belirsiz. İş yerinin baskısıyla günde 15-16 saat çalışıyorlar. Çalışma saatleri uzun. Ücretleri az. Kaza geçiren motokurye bazen aylarca çalışamıyor. Evine ekmek götüremiyor. Dertleri çok, maalesef devlet bu arkadaşlarımızı duymuyor. Motokuryelerin en büyük sorunlarından birisi ‘kurtlar sofrası’ modeli olarak adlandırılan esnaf kurye modeli. Yani ‘kendi işinin sahibi ol, aracını al gel’ diye sunulan kuryelere sömürü ve güvencesiz çalışma modeli. Esnaf kurye modelinde çalışan kuryelerin yasal hiçbir hakkı bulunmamakta. Ayrıca esnaf kuryeler dağıttıkları gönderi başına ücret almaktadır. Masrafları çıktığında çoğu zaman bu ücret asgari ücretin bile altında kalmaktadır.

'HER HAFTA EN AZ BİR KURYE ÖLÜYOR'

Motokuryeler, emeklerinin karşılıklarının ve anayasal hakları olan sendika haklarının tanınması için mücadele ediyorlar. Bu taleplerin hepsi anayasal bir haktır. Günde 14-15 saat iki tekerlek üzerinde, hayatlarını hiçe sayarak çalışmak zorunda kalan motokurye emekçilerinin talepleri kabul edilmelidir. Çalışma standartları belirlenmeli, mesleki yeterlilik sistemi zorunlu hale gelmeli, kayıt dışı motokuryeler güvence altına alınmalı, paketler için süre kısıtlaması esnetilmeli, puanlama sistemi kaldırılmalı; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı motokurye mesleğini iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin iş tanımlarından ‘çok tehlikeli’ olarak sınıflandırılmalıdır. Esnaf kuryeler iş sağlığı ve güvenliği kapsamına dahil edilmeli ve motokuryeler insanca yaşayabilecek bir ücret elde etmelidir. Artık motor kuryeler ekmeğin derdinde olmayı da geçti canının derdine düştü. 2023 yılında Türkiye’de tam 430 ölümlü motor kurye kazası oldu. Her hafta en az bir kurye ölüyor ve bu kazalarda ölenlerin çoğu 19-27 yaş aralığında.

'MOTOKURYELER, ARTIK MESLEKTAŞLARI İÇİN YAS TUTMAK İSTEMİYOR'

Motokuryeler her gün ‘Benim de ölüm haberim yapılacak’ mı diye düşünmektedir. Motokuryeler diyor ki ‘Bir gün benim resmimi de o çerçeveye koyacaksınız. Haber yapacaksınız diye çok korkuyorum. Bir gün başıma bir şey gelir haberimi yaparsanız 3 yaşındaki oğlum önce Allah’a, sonra size emanet. Her sabah eşimle çocuklarımla helalleşerek işe başlıyorum. Artık alıştım sıra bana ne zaman gelecek diye beklemekteyim’ diyor. Bunları maalesef motokuryeler söylüyor. Bu söyledikleri her gün bir bir başlarına gelmeye devam ediyor. Motokuryelerin aileleri, evlatları, eşleri bugün başına bir şey gelmeden eve dönsün diye dua ediyorlar. Motokuryeler, artık meslektaşları için yas tutmak, eylem yapmak istemiyorlar. Biz artık motor sürmekten ayağı yere değmeyen, ölümü peşinen kabul ederek iki teker üzerinde gece gündüz demeden çalışan motokuryelerimizin ölüm haberini almak istemiyoruz.

“MOTOKURYELERİMİZİN CANI BU KADAR DEĞERSİZ Mİ?'

Her meslek grubundan insanlar motokurye olarak Türkiye’nin hizmetinde. Kimisi mühendis, kimisi öğretmen. Çok çeşitli alanlarda motokurye hizmet vermeye devam ediyor. Motokuryelerimizin canı bu kadar değersiz mi? Son 1 haftada 3 motokurye hayatını kaybetti. 29 Kasım günü 20 yaşındaki Muhammed Ela, 25 yaşındaki Ömer Furkan Ekinci sipariş götürürken yaşadıkları kazalar sonucunda yaşamını yitirdi. Buradan bir çağrıyı da trafikteki araç sahiplerine yapmak istiyorum. Motokuryeler canlarını dişine takarak hizmet vermeye çalışıyor. Lütfen onlar araç kullanırken onları taciz ve rahatsız etmekten vazgeçmeye, daha dikkatli olmaya davet ediyorum.

'MOTOKURYENİN ÖLÜMÜNÜN SORUMLUSU CUMHURBAŞKANI’NIN OĞLU'

Geçtiğimiz haftalarda Türkiye’nin gündemine giren motokurye Yunus Emre Göçer, bir kazaya kurban gitti. Motokurye Göçer’in avukatı ‘Kaza yapan kaçabilir, tutuklayın’ dedi. Ama maalesef Cumhurbaşkanı’nın oğlu elini kolunu sallaya sallaya ülkesine gitti. Adalet Bakanı ölen kuryenin hakkını savunmak yerine Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu sorusuna utanmadan ‘Gündem Filistin’ dedi. Gündem Filistin ama ölen motokuryeler ve bir gencecik insanı öldürüp ülkesine kaçan bir Cumhurbaşkanı’nın oğlu. Mutlaka bu olayın takipçisi olacağız. Maalesef önce intihar dediler, üzerini kapatmaya çalıştılar. Kamuoyunun bilgilenmesiyle beraber yoğun bir kamuoyu oluştu. Bu motokuryenin ölümünün sorumlusu Cumhurbaşkanı’nın oğlu ama ona ceza vermeyen, cezasızlığı getiren de bu hükümettir. Motokuryelerin sesini duyurmaktan uzakta olan bir iktidarla karşı karşıyayız. Yaklaşık sayıları 1 milyon, aileleriyle 5-6 milyon olan insanların bir iş tanımı yapılmalıdır. Motokurye yaşamın her alanında var. Gece gündüz, yaz kış, bayramda, pazar günleri, hafta içleri var. Ama nerede yok? Devletin kayıtlarında motokurye diye bir şey yok. Onların dertleri, sorunları çok.”

Ağbaba, Adli Tip Kurumu’nun raporuna göre Somali Cumhurbaşkanı’nın asli kusurlu olduğunun anımsatılması üzerine şunları söyledi:

'TÜRKİYE, KENDİ YURTTAŞINA GÖSTERMEDİĞİ ŞEFKATİ YABANCI BİR ÜLKENİN CUMHURBAŞKANI’NIN EVLADINA GÖSTERMEKTEDİR'

“Görüntü ortaya çıktı. Adli Tıp’ın raporları ortada. Mutlaka bu insan yargılanmalıdır. Bu insan mutlaka cezasını çekmelidir. Onun elini kolunu sallaya sallaya kaçmasına göz yuman iktidar da bunun hesabını vermelidir. Bu konuda kusurlu kim varsa polisi, emniyeti bunun cezasını çekmelidir. Her şey çıplakça gözümüzün önünde gerçekleşiyor. O kayıtlar ortaya çıkmamış olsaydı bugün Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un söylemiş olduğu sözler gerçek olacaktı. Burada cezasızlık egemen. Hükümet bu olayın altını kapatmak istiyor. Olağanüstü bir skandal. Bunu Almanya’da yaşayamazsınız. Almanya’da bir vatandaşın yüzünü çizseniz cezasını çekersiniz. Türkiye, kendi yurttaşına göstermediği şefkati yabancı bir ülkenin Cumhurbaşkanı’nın evladına göstermektedir. Bu her zaman böyle. Türkiye’de gazeteciler cezaevinde yatıyor. Almanya Başbakanı’nın telefonuyla gazeteci serbest bırakılıyor. Aynı telefon, bir motokuryenin ölümüne yol açan bir katilin yurt dışına gitmesine, serbest bırakılmasına yol açıyor. Bunun da takipçisi olacağız.”

'GELSİN, YARGILANSIN, GERİ GÖNDERELİM'

Ağbaba, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “Somali adli makamları ile de görüşme gerçekleştirdik. Önümüzdeki günlerde sanığın Türkiye’ye gelmesi ve adli makamlara çıkması gündemde olacak” sözlerine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

“Türkiye’nin düştüğü hal bu. Rica ediyorlar ‘Gelip yargılanabilir misiniz?’ Ey Yılmaz Tunç, sen Adalet Bakanı’sın. Bu memlekette yaşayan 85 milyonun hukukundan, can güvenliğinden sen sorumlusun. İnsan bu sözleri söylerken biraz utanır, yüzü kızarır. Davetle Cumhurbaşkanı’nın özel uçağını gönderin. Gelsin, yargılansın, geri gönderelim.”

Geçirdiği kaza sonrası bacağı kırılan motokurye Mehmet Akif Çiğdem, şunları söyledi:

'O ÇERÇEVEYE BİZİM RESİMLERİMİZ BİR KAZA NETİCESİNDE GİRMESİN'

“Yaklaşık 1 ay önce geçirdiğim kaza neticesinde bacağımı kırdım. Biz ‘Kurallara uymuyorlar’ dediğiniz kuryeleriz. Maalesef bu kurallara uyduğum zaman bu kaza benim başıma geldi. Kırmızı ışıkta beklerken, alkollü bir sürücü arkadan gelip vurdu. Denetimlerin sıklaştırılmasını istiyoruz. Hem bizim hem diğer araçlar için. Biz artık biraz daha güvende çalışmak istiyoruz. O çerçeveye bizim resimlerimiz girmesin artık. Bir kaza neticesinde girmesin.”

Ağbaba, Çiğdem’e “Çalışabiliyor musun? Eve ekmek götürebiliyor musun” diye sordu. Çiğdem, “Şu an çalışamıyorum. Bu ayakla çalışamam. Ben sigortalı çalışıyordum. Esnaf kurye değildim. Ben bir iş görememezlik ödeneği alacağım ama maalesef o da benim raporum bittikten 15 gün sonra yatıyormuş. 45 gün rapor var. 2 ay çalışamadığımız için eve bir giriş yok" yanıtını verdi.

'BİZ KAZA YAPTIĞIMIZDA EVİMİZE EKMEK GÖTÜREMİYORUZ'

Tüm Anadolu Motosikletli Kuryeler Federasyonu Başkanı Burkay Yıldırım ise şöyle konuştu:

“Bizde iş kolları ikiye ayrılıyor. Sigortalı kurye ve esnaf kurye. Sigortalı kuryelerin primleri en düşükten yattığı için, arkadaşımız gibi asgari ücretten prim yattığı için aldığı maaş da bunun üzerinden oluyor. Bu kuryeler günlük kazançla kazancını aldığı için. 2 aylık süreçte yattığı süre boyunca evine herhangi bir ödenek olmayacak. Önümüzde 6 ay var. Ayağın kaynaması, motorun tamiri. Sıkıntılar aynı. Biz kaza yaptığımızda evimize ekmek götüremiyoruz. Bunun standartları belli. Esnaf kurye modelinde günlük paket atma yoğunluğu var. Paket atamazsa kurye para kazanamıyor. Bu arkadaşımız hastalandığında ve olası bir durumda işe gitmediği zaman hiçbir ücret alamıyor. Biz bu yüzden esnaf kuryelerin bir güvencesinin olmasını, belli bir standartlara gelmesini, saatlik ücretlere geçilmesini istiyoruz.

'SON BİR SENEDE 430 ARKADAŞIMIZ VEFAT ETTİ'

Trafikteki önlemlerin daha fazla alınması, tüm kuryelerin belli standartlarda eğitim alması lazım. ‘Çok tehlikeli meslekler’ sınıfına geçtiğimiz zaman yıpranma paylarının olduğuna inanıyoruz. Hepimiz günlük işlerde çalışırken kelle koltukta gidiyoruz. Evden çıkarken hepimiz ailemizle helalleşip çıkıyoruz. Son bir senede 430 arkadaşımız vefat etti. Bunların kayıtları elimizde mevcut.”

Tüm Anadolu Motosikletli Kuryeler Federasyonu Başkan Yardımcısı İnan Aydoğdu, şunları söyledi:

'EVDE ÇOCUĞUNUZ AÇKEN, KOMŞUNUZDAN ÖNCE BİZ AKLINIZA GELİYORSAK YOLLARDA DA BİZİ GÖRMEZDEN GELMEYİN'

“Ben bu bölgenin kuryesiyim, Kızılay-Çankaya. Çankaya genelinde birçok yere gidip geliyorum. 14 yaşında bir çocuğun elektrikli bir scooter ile hayatını kaybetmiş olması, 14 yaşında bir çocuğun kuryelik yapıyor olması… Ölümlü kazalar, insanların can güvenliğinin olmaması… Evde çocuğunuz açken, komşunuzdan önce biz aklınıza geliyorsak yollarda da bizi görmezden gelmeyin.”

Eski Ankara Kuryeler Dernek Başkanı Abdullah Taşkan ise şöyle konuştu:

'16 SAAT ÇALIŞAN BİR ADAMIN NE EVİNE NE DE ÇOCUKLARINA AYIRACAK ZAMANI YOK'

“Bir kurye 12 saatten az çalıştığında para kazanamıyor. 14-15-16 saat çalışan arkadaşlarımız var. Özellikle esnaf kurye modelinde, garabet bir sistem. 16 saat çalışan arkadaşlar var. Sosyal yaşantısı sıfır. 16 saat çalışan bir adamın ne evine ne de çocuklarına ayıracak zamanı yok. Esnaf kuryelerde kayıt dışı çalışan çok arkadaş var. Kayıt altına alınması lazım. 1 milyon 200 bin gibi bir sayıdan söz ediyoruz. Mesleki yeterlilik belgesi zorunlu olmalı. Tehlikeli meslekler sınıfına mutlaka alınmamız lazım.”

Tüm Anadolu Motosikletli Kuryeler Federasyonu Başkanı Burkay Yıldırım, motokurye Mehmet Akif Çiğdem’in nasıl kaza geçirdiğini Ağbaya’ya şöyle anlattı:

“Alkollü sürücü arkadan vurdu. Havada iki takla açtı. Bacakta kırık var. Motor tamamen pert. 80 bin liraya yakın bir masrafı var, karşılayamıyor. Kaza Batıkent’te oldu. Gece son siparişini verirken, kırmızı ışıkta beklerken alkollü sürücü çarptı. Motorla arasında bacağı kaldı. Bacağı iki yerden parçalı kırık. Ameliyat oldu. Kolda ve sırtta zedelenme var.

'ALKOLLÜ ARKADAŞ ‘POLİSİ ARAMASAN MI, KENDİ ARAMIZDA MI ANLAŞSAK?’ DİYE YERDE YATAN ARKADAŞIMIZA PAZARLIK TEKLİF EDİYOR'

Olay anında biz geldik. Geldiğimizde alkollü arkadaş ‘Polisi aramasan mı, kendi aramızda mı anlaşsak’ diye yerde yatan arkadaşımıza pazarlık teklif ediyor. Para falan sunmaya çalışıyor. Araç sürücüsü bizi arayıp ‘Kendi aramızda halledelim. Motorun masraflarını karşılayalım’ diyor. Bu arkadaşımız 6 ay evde yatacak. Evi kira, çocuğu okula gidiyor. Günlük masrafları var. Şimdi nasıl geçinecek. Aslında biz varız ama yokuz. Güvencemiz yok.”

Ağbaba, TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmelerinin bitmesinin ardından motokuryelerin sorunlarına ilişkin bir araştırma önergesi vereceklerini söyledi.

Yıldırım, Yunus Emre Göçer olayına ilişkin şöyle konuştu:

'FREN İZİ BİLE YOK. YA BİR TELEFONLA UĞRAŞIYORDU YA BİR ŞEYE BAKIYORDU'

“Yunus Emre olayında biz görüntüleri izledik. Arkadaşımız sağ tarafta. En sağ şeritten arkadan vuruluyor. Normalde trafikte araçların bile arasında mesafe olması lazım. Kaza görüntülerini gördüyseniz direkt vuruyor. Fren izi bile yok. Fren izi bile olmayan bir yerde nasıl bir şekilde kaza olabilir, siz de bilirsiniz. Ya bir telefonla uğraşıyordu ya bir şeye bakıyordu. Bunun başka bir açıklaması olacağına ben inanmıyorum.”

Basın açıklamasının ardından, motokuryeler kask bırakma eylemi yaptı. Motokuryeler, Yunus Emre Göçer'in anısına karanfil bıraktı. (ANKA)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar