Musa Özuğurlu'dan Süleymani suikastı yorumu: Kimse bunu beklemiyordu
Gazeteci Musa Özuğurlu ARTI TV'de yayınlanan Medya Kritik programına bağlanarak Kasım Süleymani'nin öldürülmesini değerlendirdi.
ARTI GERÇEK - İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi'nin Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi El Mühendis'inin Bağdat Havalimanı'nda öldürülmesinin ardından bölgede tansiyon hızla yükseldi.
Gazeteci Musa Özuğurlu ARTI TV'de yayınlanan Medya Kritik programında Nalin Öztekin'in sorularını yanıtladı.
ÖLDÜRÜLEN İKİ İSİM ÇOK ÖNEMLİ
Yaşanan suikastlerin bölgenin geleceği açısından çok önemli bir dönüm noktası olabileceğini kaydeden Özuğurlu, "Öldürülen iki isim de vitrindeki en önemli isimlerdi. Biri İran'ı temsil ediyordu, bir tanesi de Irak'ı temsil ediyordu. Kasım Süleymani Devrim Muhafızları'nın ülke dışı operasyonlar sorumlusuydu" dedi.
Öldürülen Süleymani ve El Mühendis'in zaten ABD ve İsrail'in hedefinde olduğunu hatırlatan Özuğurlu, sürecin bu noktaya nasıl geldiğini de şöyle açıkladı:
"ABD'nin zaten bazı atakları vardı. En önemli göstergesi de İran-Irak sınırındaki 5 Haşdi Şabi noktasının vurulmasıdır. Bağdat Büyükelçiliği bunun ardından, Yeşil Bölge'de olmasına rağmen basılması, ABD'nin İran'a karşı gerekçesini somut hale getirdi. ABD'nin daha önceki gerekçesi, Kerkük'teki bir üssünün vurulmasıdır. Bundan Haşdi Şabi ve İran'ı suçladı."
Kimsenin böyle bir suikasti beklemdiğini de dile getiren gazeteci Özuğurlu, "İran da beklemiyordu bence, yoksa iksinin bu kadar kolay hedef olmasına izin vermezdi. Bu hamle İran'ı aşşağılayıcı bir darbe. ABD çok büyük bir mesaj vermiş oldu" değerlendirmesinde bulundu.
İran'ın karşı hamlesinin önemli olduğunu belirten Özuğurlu, "Eğer İran ABD'nin bu hamlesine karşı aynı ölçüde cevap verirse, bölgede çok farklı senaryolara yola açabilir. Ama İran aynı biçimde bir cevap vermezse, bu defa prestiji tamamen yerle bir olacak. Bugüne kadar, çok iddialı bir biçimde karşılık vereceğini söylüyordu İran. Zaten insanları korkutan senaryo da bu. Eğer İran çok ağır cevap verirse, örneğin Irak'ta 9 kadar üssü var ve bir de konsolosluk, ya da herhangi bir ülkede cevap vermeye kalkarsa da Amerika da buna karşılık vermeye kalkarsa, o zaman Ortadoğu'yu çok kötü günler bekliyor diyebiliriz" dedi.
TÜRKİYEYİ ZOR GÜNLER BEKLİYOR
Türkiye'nin bu mesele karşısındaki tutumunu da değerlendiren Özuğurlu, "Türkiye muhtemelen tarafları itidale davet etmeye çalışacaktır. Türkiye'nin bölgede yaşadığı kendi sorunları da var. Geleceğin ne olacağını belirleyecek sadece Ankara olmaz. Türkiye, şu ana kadar bir denge politikası yürütmeye çalışıyordu Rusya ve Amerika'yla" dedi.
Türkiye ABD'nin bölgedeki müttefikleri Suudi Arabistan ve BAE ile karşı karşıya geldiğini hatırlatan Özuğurlu, "Aynı Suudi Arabistan ve BAE, İran'a karşı. Katar son zamanlarda İran'a yanaşmıştı ve Türkiye ile çok sıkı ilişkiler içerisinde. ABD'nin bir saldırı başlatması durumunda bu Türkiye'yi taraf olmaya zorlayabilir. Türkiye bu noktada İran tarafını seçerse, Bush'tan bu yana "ya bizimlesiniz ya teröristlerlesiniz" doktoriniyle karşılaşabilir. Türkiye'yi böyle bir pozisyona sokabilir. Tam tersine ABD ile hareket etmeye kalkarsa, son yıllarda yürüttüğü dış politika ve attığı adımları yerle bir etmiş olur" vurgusu yaptı.
ABD'deki 'Halkbank meselesi' aslında İranla ilgili bir mesele olduğunu belirten Özuğurlu, "İran'a yönelik yaptırımların değişik yollarla aşılmasından kaynaklı ortaya çıktı. ABD'nin suçlaması da bu yönde. ABD kamuoyunda Trükiye İran kampında görülebilir. Şu ana kadar Türkiye ABD kamuoyunda "çıkıntılık" yapan bir ülke olarak görülüyordu. Ancak bir savaş olursa, bu kez tamamen şeytanlaştırılabilir. Türkiye böyle bir pozisyona gelirse, bunun Erdoğan'ın siyasi geleceği açısından ne ifade ettiği net. Türkiye bunun terisini yapar ABD tarafında yer alırsa, bu defa kendi bölgesel tezlerine ters düşecek. Bu yüzden çok zor günler bekliyor Türkiye'yi" ifadelerini kullandı.