Naci Görür 'Büyük deprem geliyor' diyerek uyardı: Marmara'ya dikkat edin

Prof. Dr. Naci Görür, "Marmara'ya dikkat edin, büyük bir deprem geliyor" diyerek uyardı. Kuzey Anadolu fayına dikkat çeken Görür, '7.2 ile 7.6'lık' depremlere işaret etti. Görür, depremlere hazırlık için 'mikro bölgeleme çalışması' vurgusu yaptı.

Ezgi BULUT


BURSA - Gemlik'te düzenlenen "Marmara Depremine Gemlik’ten Bakış ve Afet Zararlarını Azaltma Çalıştayı"nda konuşan yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür depremlere hazırlık için mikro bölgeleme çalışması yapılması gerektiğini vurguladı.

Olası büyük İstanbul depremi için uyarılarda bulunan Görür, "Marmara'ya dikkat edin, büyük bir deprem geliyor. Gelmesini mi bekleyeceğiz? Adalar ve Kumburgaz fayının kırılmasını bekliyoruz. Kuzey Anadolu fayının kuzey fayının kırılmasını bekliyoruz. Minimum 7.2 ile 7.6’ya varacak deprem bekliyoruz" dedi.

Bursa'da Gemlik Belediyesi, İstanbul Planlama Ajansı, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından "Marmara Depremine Gemlik’ten Bakış ve Afet Zararlarını Azaltma Çalıştayı" düzenledi. Üç gün sürecek çalıştayın ilk gününde yer bilimciler, mimar ve şehir planlamacıları bir araya geldi.

Çalıştaya, Gemlik Kaymakamı Hasan Göç, Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Prof. Dr. Naci Görür, Prof. Dr. Hüseyin Tarık Şengül, eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, Bursa Mahalle Afet Gönüllüleri (Mag-Der) Başkanı Yusuf Yumru katıldı.

'YEREL YÖNETİMLERİN GÖREVLERİ GÖZDEN GEÇİRİLMELİ'

Beklenen Marmara Depremi’nde hasarı en aza indirgemek için bilim insanlarıyla bir araya geldiklerini belirten Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, “Deprem hayatımızın her zaman için ilk gerçeği oldu. Milyonlarca insanımızı etkileyen depremlerden sonra deprem gerçeğine bakış açılarımız değişti. Tedirginlik bizlere yetti. Hiçbirimiz evlerimize giremedik. Anadolu coğrafyasında büyük depremler 2 bin yıldan uzun süredir kayıt altına alınabiliyor. Deprem belirli aralıklarla kendisini hatırlatıyor. Ancak, neden bir türlü biz hazırız diyemiyoruz? Yerel yönetimlerin görev ve sorumluluk tarifini gözden geçirmezsek, yine geç kalacağız” dedi.

'KAMU KAYNAKLARI OLMADAN KENTLER DİRENÇLİ OLMAYACAK'

Depremin siyasi bir mesele olduğunu söyleyen CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal da “Biz, depremi Plan Bütçe Komisyonu'nda tartışıyorsak orada bir sorun var. Deprem bir ekonomik meseleye dönüşmüştür. Deprem öldürmez. Bilimden, akıldan, iradeden yoksun yapılar öldürür. Yoksulluğu yenmemiz gerekiyor. Maraş depreminde millet, devlet dahil herkesin önüne geçti. Biz bütün bütçemizi deprem gerçeğine ayırmazsak işimiz çok zor. İnsan hayatı kutsaldır. Kaynaklar dirençli ve güçlü kentlere ayrılmalıdır. Bilim, dayanışma ve ekonomi şarttır. Kamu kaynakları olmadan kentler dirençli olmayacak" diye konuştu.

'BURSA YENİDEN BİR DÖNÜŞME GİRMELİ'

Bursa’da yapı stoğunun yüzde 65'inin kötü olduğuna dikkat çeken TMMOB İKK Sekreteri Şirin Rodoplu Şimşek, doğru bir planlamayla Bursa’nın yeniden dönüşüme gitmesi gerektiğinin altını çizdi. Bursa’nın çok sıkışmış bir kent olduğunu dile getiren Şimşek, “Bursa’da yüzde 65 için ‘Allah gecinden versin’ diyeceğimiz yapı stoğuna sahibiz. Maalesef planlama adına yapılabilecek adımlar kolay değil. En azından belediyelerimiz deprem üzerine çalışmalar yaptığında bununla teselli bulur noktadayız” dedi

'İNŞAAT SEKTÖRÜ KİRLİ SİYASETİN FİNANSMANI İÇİN KULLANILIYOR'

Eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, Maraş depremlerinde yeni yapılmış lüks sitelerin de yıkıldığını hatırlattı ve yönetmelikleri genişletmekle sorunların çözülmediğine işaret etti. Mahruki, “Deprem konusu rant konusuna kurban edilmemelidir. Binalar kötü yapılmamalıdır. Depremler öldürmüyor, depreme uygun inşa edilmemiş binalar öldürüyor. Türkiye'nin çok büyük bir denetim sorunu var. İnşaat sektörü, kirli siyasetin finansmanı için kullanılıyor. Siz siyasetinizi inşaat sektörüyle finanse ediyorsanız o zaman rant işler. Maraş depremlerinde gördük ki tarım alanları imara açılmış, çok katlı yapılara izin verilmiş” diye konuştu.

'RAPOR ÇOK, YAPILAN ŞEY AZ'

Prof. Dr. Naci Görür ise bu coğrafyada 13 milyon yıldır depremlerin devam ettiğini hatırlattı. Görür, “Depremlerin bitmesini beklemeyin. Depremin bitmesi demek dünyanın ölmesi demektir” dedi. Deprem gerçeğine uygun dirençli yerleşim alanları yapılması gerektiğini dile getiren Görür, Japonya, Meksika, Şili gibi ülkeleri örnek gösterdi. İktidarın depremin önemini kavrayamadığını belirten Görür, “Dünyada hiçbir ülke bizim kadar depreme hazırlanmamıştır rapor üzerinde. Depremde ne yapalım diye yüzlerce rapor görürsünüz. Ama yapılan şey oldukça az. Bizim amacımız, deprem dirençli yerleşim alanlarına sahip çıkarak insanımızın ölmemesini sağlamak. Depremlerin geleceğini söylüyoruz ama ne aziz halkım ne yerel yönetimler ne de merkezi yönetimler duyuyor. 99 depremlerinde, Elazığ’da, Maraş’ta bağırdık. Halen daha söylüyoruz: Marmara'ya dikkat edin, büyük bir deprem geliyor. Gelmesini mi bekleyeceğiz? Adalar ve Kumburgaz fayının kırılmasını bekliyoruz. Kuzey Anadolu fayının kuzey fayının kırılmasını bekliyoruz. Minimum 7.2 ile 7.6’ya varacak deprem bekliyoruz" dedi.

'DEPREME HAZIRLIK İÇİN MİKRO BÖLGELENDİRME ÇALIŞMASI YAPILMALI'

Gemlik ve Mudanya ilçelerinin doğrudan doğruya Kuzey Anadolu Fayı'nın etkin olduğu güney kolunun üzerinde bulunduğunu vurgulayan Görür, ilçelerin depreme hazırlanması için önce tehlikenin nereden geldiğine ve fayların özelliklerinin bilinmesine gerektiğine dikkat çekti. Mikro bölgeleme çalışmalarıyla kentlerin depreme hazırlanabileceğini belirten Görür, “İlçenin veya ilin mekan kullanımı, geleceğini kontrol eden siyasi irade veya rant değil, mikro bölgeleme verileri. Asıl komutan doğanın kendisi" diye konuştu.

Öne Çıkanlar