Narin Güran soruşturması: Jandarma'nın şüphe çeken ihmali yanıt bekliyor

Narin Güran soruşturması: Jandarma'nın şüphe çeken ihmali yanıt bekliyor
Narin Güran soruşturmasında, cesedin bulunmasına kadar geçen 19 günlük sürede çevredeki her kamera kaydına bakan Jandarma'nın, köyün yanı başındaki kendi üssünün kamera kayıtlarını neden incelemediği sorusu yanıt bekliyor. Oysa itirafçı kayda takılmıştı.

Artı Gerçek - Narin Güran soruşturmasında, cinayetin kim ya da kimler tarafından ve neden işlendiği gibi temel sorular halen yanıt bulmuş değil. Soruşturma sürecinde ortaya çıkan ihmaller de dikkat çekici.

8 yaşındaki Narin Güran, Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinin Tavşantepe köyünde 21 Ağustos'ta kayboldu. Tam 19 gün sonra 8 Eylül'de Narin'in dere kenarında çamurluk alana saklanmış cesedi bulundu. Gözaltındaki Nevzat Bahtiyar ifadesinde, amca Salim Güran'ın (aynı zamanda köyün muhtarıydı) 21 Ağustos'ta Narin'in cesedini yok etmesi için bir çuval içerisinde kendisine verdiğini, cesedi köyün yanı başındaki derenin kenarına gömdüğünü anlattı. Nevzat Bahtiyar, mahkemedeki ifadesinde ise yeni bir 'itirafta' daha bulunarak, "Salim Güran'ın 'Arif'in kızını öldürdüm, sen de bu cesedi alıp yok edeceksin. Yoksa seni ve aileni öldürürüm'" dediğini anlattı.

HER KAMERAYA BAKAN JANDARMA KENDİ KAMERA KAYDINI NİYE İNCELEMEDİ?

Şimdilik, Narin Güran'ın cesedinin bulunması dışında kamuoyu fazla bir bilgi sahibi değil. Narin'in anne ve babası ile kardeşleri dahil 22 kişinin yarın adliyeye çıkarılmasıyla yeni bilgilerin ortaya çıkması bekleniyor.

Ancak Narin'in kaybolmasıyla bulunması arasında geçen 19 günlük sürede, arama çalışmaları ve soruşturmaya ilişkin şüphe çeken ihmaller de dikkat çekici. Özellikle iki soru yanıt bekliyor.

- Bunlardan ilki; Narin'in cesedinin daha önce defalarca aranan köyün hemen altındaki küçük bir derede bulunmuş olması. Bu durum, "Arama çalışmalarında ihmal mi var" sorusunu gündeme getirdi.

- İkincisi ve daha da önemlisi ise; gazeteci Alican Uludağ'ın haberiyle ortaya çıktı. Uludağ, bu konuda şu bilgiye ulaştı:

"Narin Güran, 21 Ağustos'ta en son kameraya 15.15'te takıldı. Ancak küçük kızı dere atağına götüren itirafçı Nevzat Bahtiyar'ın aracının da 21 Ağustos'ta 15.40-16.40 saatleri arasında cesedin bulunduğu dere yatağında park etmiş halde olduğu, bölgedeki bir askeri üssün kamerası tarafından kaydedildi. Ancak üssün kamerasına Narin'in kaybolduğu gün değil, cesedinin bulunduğu 8 Eylül'de bakıldı ve itirafçı öyle bulundu."

OYSA JANDARMA KOMUTANI 'NARİNİN HAREKETLERİNİ DAKİKA DAKİKA KAYIT ALTINA ALDIK' DEMİŞTİ

Oysa, Narin Güran'ın kaybolmasının ardından tüm Türkiye'nin dikkati köye çevrilirken, basın da arama çalışmalarına geniş bir şekilde yer vermişti. Durum böyle olunca, Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Selçuk Yıldırım soruşturmaya bizzat başkanlık etmek üzere köye gelmişti.

Yıldırım, Narin'in kaybolmasından bir hafta sonra yani 28 Ağustos'ta düzenlenen basın toplantısında, şunları söylemişti:

"Biz her türlü ihbarın üzerine gitmekteyiz. Şu anda çember çok daraldı. Devlet tüm imkanlarını bize verdi ve bunları kullanıyoruz. Çok kısa bir süre kaldığını düşünüyorum. Elimizde deliller var, ifadeler var. Narin'in dakika dakika köydeki hareketlerini kayıt altına aldık. Biz en ufak ihtimali bile değerlendirmek zorundayız, sonuç alacağız."

Ancak, Narin Güran, jandarma komutanının "Çok kısa bir süre kaldığını düşünüyorum" demesinden 12 gün sonra, ölü olarak bulundu. Üstelik soruşturma sürecinde köydeki ve civardaki tüm kamera kayıtlarını inceleyen jandarma, köyün yanı başındaki askeri üssün köye bakan kamera kayıtlarına akıl almaz bir şekilde bakmamıştı. Oysa, Narin'in cesedini yok etmek için dere kenarındaki çamurluk alana gömen Nevzat Bahtiyar'ın aracının 15.40-16.40 saatleri arasında dere kenarında olduğu, askeri üssün kamerasına yansımıştı.

SORUMLULAR HAKKINDA İŞLEM YAPILDI MI?

Şimdi, şüpheli bir hareketle, askeri üssün kamera kayıtlarına neden bakılmadığı, sorumlular hakkında işlem yapılıp yapılmadığı sorusu yanıt bekliyor. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar