'Oğlum bir perşembe günü kaybedildi, ben de bir perşembe yargılanıyorum'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya hakaret suçlamasıyla yargılanan Hanife Yıldız'ın davası 23 Mart'a ertelendi. Yıldız, "Oğlum bir perşembe günü kaybedildi, ben de bir perşembe günü yargılanıyorum. Beni yargılayanları kınıyorum" dedi.

'Oğlum bir perşembe günü kaybedildi, ben de bir perşembe yargılanıyorum'

Yağmur KAYA

Artı Gerçek - Cumartesi Annesi Hanife Yıldız’ın 'kamu görevlisine hakaret' suçlamasıyla yargılandığı ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 'mağdur' olarak yer aldığı davanın ikinci duruşması bugün İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu ile Cumartesi Anneleri/İnsanları izleyici olarak katıldı.

Kimlik tespiti sırasında mahkeme başkanı, Hanife Yıldız'a "Çocuğun var mı?" diye sordu. Hanife Yıldız ise oğlunun gözaltında kaybedildiğini söyledi. Avukat Gülseren Yoleri de, Yıldız'ın oğlunun gözaltında kaybedildiğini ve ölüm kaydının olmadığını belirtti. Sorunun yanıtı kayıtlara, 'var' diye geçti.

YILDIZ: HAKARET MAKSADI YOK

Savunmasını yapan Hanife Yıldız, yargılama konusu yapılan sözlerini hakaret maksadıyla söylemediğini vurgulayarak, sanık sandalyesinde oğlunu kaybedenlerin olması gerektiğini söyledi. Yıldız, "Benim sanık olmamam gerekiyor, oğlumu kaybedenlerin sanık olarak yargılanması gerekiyor. Adalete güvenim kalmadı" dedi.

Yıldız’dan sonra söz alan Avukat Yoleri, iddianamede yer verilen sözlerde hakaret kastı olmadığını anlattı. AİHM kararları ışığında bu sözlerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Yoleri, mahkeme aksi kanaatte ise dosyadaki görüntülerin mahkeme tarafından izlenmesini talep etti.

AVUKAT KAYA: İDDİANAME İADE EDİLMELİ

Avukat Kaya ise iddianamenin iade edilmesi talebinde bulundu. Kaya, şu savunmayı yaptı: "Müvekkilimin hangi ifadelerle hakaret ettiğini anlamış değiliz. Suçlama konusu ifadelerde yer alan ‘yasaklarınlan’ ifadesindeki ‘-lan’ ayrı yazılarak hakaret ifadesi oluşturulmaya çalışılmıştır. Bizce bu iddianame iade edilmeliydi. Suçlama konusu ifadeler eleştiridir, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Müvekkil hakkında beraat kararı verilmesini talep ediyoruz.”

Dosyadaki görüntüler hakkında bilirkişi raporu hazırlanmasına ve dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için iddia makamına gönderilmesine karar veren mahkeme, davayı 23 Mart'a erteledi.

Duruşma sonrası Hanife Yıldız mahkeme heyetine dönerek, "Beni yargılayanları kınıyorum, kınıyorum, kınıyorum" dedi. Yıldız, kendisine ceza verilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmedi.

NE OLMUŞTU?

17 Mayıs 2022 tarihinde İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Cumartesi Anneleri/İnsanları ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası dolayısıyla İstanbul Adliyesi önünde açıklama yaptı. Açıklamada söz alan Hanife Yıldız, Cumartesi Anneleri/İnsanları'na Galatasaray Meydanı’nın kanunsuzca yasaklanmasına ithafen “Süslü Sülo bir gün sen de yargılanacaksın” ifadesini kullanmıştı. Yıldız, açıklamanın ardından darp edilerek Çağlayan Karakolu'na götürülmüş ve 'kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret' iddiasıyla ifadesi alınmıştı. Yıldız, ifadesini verdikten sonra serbest bırakılmıştı.