'Öğrencilerin büyük bir bölümü için kayıp bir yıl değerlendirmesinde bulunabiliriz'

İlk ve orta öğretimde koronavirüs (Covid-19) salgını önlemleri kapsamında tatil ilan edilmesi ile birlikte telafi amaçlı, uzaktan eğitim sisteminden, eğitimin devam edeceği açıklandı. Peki bu yöntem ne kadar etkili, internet erişimi ve teknolojik imkanları yeterli olmayan ailelerin çocukları 'eğitimde e-eşitsizlik' durumunda ne olacak?

Cumhuriyet'ten Figen Atalay'ın görüştüğü Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, uzaktan eğitim hakkında, "Kesinlikle okullardaki eğitim sürecinin yerine tarif edilemez. Ancak koronavirüs salgını süreci ile birlikte önceliğimiz tüm eğitim ve bilim emekçilerinin, öğrencilerimizin ve tüm yurttaşların sağlığıdır. Bu nedenle uzaktan eğitim üzerinden yaşama geçirilecek uygulamalar da geçici çözüm açısından önemli" dedi.

İNTERNET DESTEĞİ SINIRSIZ OLMALI

Eğitimin yapılacağı Eğitim Bilişim Ağı (EBA) uygulamasının yeterli olmadığını vurgulayan Aydoğan, "Ayrıca öğrencilerin ulaşabilmesi, erişilebilir olması açısından da ciddi sorunlar bulunmaktadır. TV kanallarının kullanılması, internet ulaşımı desteği yapılacağı açıklansa da özellikle yoksulluk sınırının altında yaşayan ailelerin çocuklarının internete ulaşım sorunu, uygulama sırasında değerlendirilecek TV kanallarının sınırlı olması nedeniyle de sorunlar yaşanacaktır. İnternet desteği sınırlı değil, sınırsız olarak öğrenciler tarafından kullanılabilmeli, uzaktan eğitimi gerçekleştirecek TV kanalları sayısı artırılmalıdır. Dezavantajlı öğrencilerimize yönelik bir planlama yapılmalıdır" şeklinde konuştu.

'İYİ NİYET TEMENNİSİNDEN ÖTEYE GEÇEMEZ'

Eğitimle ilgili bir diğer hususta üniversite öğrencilerinin sınav dönemi olduğunu hatırlatan Eğitim uzmanı Alaattin Dinçer, "Öğrencilerin yaşamında dönüm noktası olan LGS, YKS ve KPSS ile diğer sınavlar büyük oranda mayıs ve haziran aylarında yapılır. Mart ve nisan ayları ise öğrencilerin daha çok bu sınavlara hazırlandıkları aylar olarak bilinir. Bakan tarafından uzaktan eğitim yoluyla telafi eğitimi yapılacağı ifade edilmiş olsa da, geçmiş deneyimlerimiz bize bunun bir iyi niyet temennisinden öteye geçmeyeceğini göstermektedir. Çünkü bahar ayları sıcaklarla birlikte her ne kadar sınav ayları olsa da okullarda genelde derslerde gevşeme, gezi ve zamanların yoğunlukla dışarıda geçirildiği aylar olarak bilinir" dedi.

Dinçer, "Öğrencileri okulda bile tutmakta zorlandığımız bu aylarda, telafi eğitimi için evlerde televizyon ve internet başına nasıl oturtacağımız büyük bir soru işareti olarak karşımızda durmaktadır. Uzaktan eğitim çocuklara iyi anlatılıp, doğru planlanıp, yönetilip yönlendirilmediği sürece sağlıklı sonuçlar elde etmek mümkün olmayabilir" öngörüsünde bulunarak, dezavantajlı öğrencilerin daha çok etkileneceğini söyledi. Tüm bu koşulları göz önünde bulunduran Dinçer, "Tüm bu nedenlerden dolayı ikinci dönemi hatta bütün yılı öğrencilerin büyük bir bölümü için kayıp bir yıl değerlendirmesinde bulunabiliriz" diye konuştu.