Öldürülen gazeteci Hakan Tosun'un kardeşi: Kim, neden koruyor bu insanları?
Esenyurt’ta dövülerek öldürülen gazeteci Hakan Tosun’un kardeşi Öznur Tosun, “Abim orda bir şeye mi şahit oldu. Kim, neden koruyor bu insanları? Bunlar neyi kapatmaya çalışıyorlar? O, 24 ve 18 yaşındaki gençlerin arkasında kim var?" diye sordu.

Artı Gerçek - Gazeteci ve çevre aktivisti Hakan Tosun, Esenyurt’ta cumartesi akşamı fiziksel saldırıya uğradı. Kendisinden uzun süre haber alınamayan Tosun'un, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne kaldırıldığı ortaya çıktı. Burada yoğun bakıma alınan Tosun, dün akşam hayatını kaybetti.
Olayla ilgili 2 saldırgan tutuklanırken Tosun ailesi de Kağıthane Cemevi’nde taziyeleri kabul etti.
Hakan Tosun’un kardeşi Öznur Tosun, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, saldırı anına ait ortaya çıkan kamere görünlerine ilişkin, “Bizim bilgimiz dışında açığa çıktı. Avukatımızın da haberi olmadan açığa çıktı. Zaten karşı taraf vermiş olduğu savunmasında çok farklı beyanlarda bulunmuştu. Yalan söyledikleri o görüntülerle ortaya çıktı" dedi.
'KİM, NEDEN KORUYOR BU İNSANLARI?'
"Abim bir şeye mi şahit oldu" diyen Öznur Tosun, sözlerine şöyle devam etti:
"Orada bir şey mi gördü? Çünkü bir gazeteci kimliği var abimin. Her an kamerasıyla her an her şeyin farkında olan bir insan. Orada bir alışverişe mi şahit oldu? O araba, motora bir şeyler mi veriyordu? O yüzden mi bu kadar bir şeyleri saklamaya çalışıyorlar? Kim, neden koruyor bu insanları? Bunlar neyi kapatmaya çalışıyorlar? O, 24 ve 18 yaşındaki gençlerin arkasında kim var? Onlar kimin maşası? Bunlar çok büyük soru işaretleri."
Hakan Tosun'un gasp edilmediğini ve saldırının amacının 'öldürmek' olduğunu ifade eden Hatice Tosun, "Bundan eminim. Orada görmemesi gereken bir şeyi gördü abim ve o yüzden de ilk önce darp edip, dönüp tekrar darp etmek istediler. Öldürmek istediler" ifadelerini kullandı.
'2.5 SAAT BEKLETİLİP NEDEN HASTANEYE GÖTÜRÜLDÜ?'
"Yakınında iki tane özel hastane, yine bir tane devlet hastanesi varken gece 2,5 saat bekletilip neden diğer hastaneye götürüldü?" diye de soran Hatice Tosun, "O hastanede bazı şeyler daha mı kolay olacak? Bir sürü soru işareti var ama biz her sorunun cevabını öğreneceğiz. Hiçbir soru cevapsız kalmayacak. Kamuoyunun, Hakan Tosun’un yalnız olmadığını bilmesi çok önemli. 27 saatlik bir kayıp var. Beyin kanaması geçiren bir hastanın 2,5 saatlik bir bekletilme süresi var. O süre içinde Hakan Tosun’a kim, ne yaptı?" vurgusu yaptı.
“HİÇBİR EMNİYET MENSUBUNDAN TELEFON ALMADIM”
Emniyetten hiçbir telefon almadığını yalnızca hastanenin kendisini aradığını belirten Hatice Tosun devamla şunları söyledi:
"Bir hastane doktoru vardı. Pazartesi mesaisine başlayan Hazal Hanım, soyadını hatırlamıyorum. Hiç görmedim onun yüzünü. Abimin beyin ölümünü gerçekleştiğini söylemek için bile iki tane genç geldi. Bu doktor nerede? Gerçekten böyle bir doktor var mı, ben hâlâ o doktoru göremedim. Pazartesi günü abimi müdahale eden doktoru ben hiç görmedim. Bana şu söylendi, ‘Siz yoktunuz’. Biz 7/27 tüm sevenleriyle hastanedeydik. Beni her seferinde arayıp ‘Yukarı çıkar mısınız, imza atmanız gerekiyor’ vesaire gibi süreçlerde ama açıklama, ‘Biz size haber vereceğiz’. 24 saat sonra biz hastaneye gidebildik. Tek başına kaldı, kimliksiz. Biz kayıp başvurusunda bulunduktan sonra parmak izinin olabildiğini, öyle bir teknoloji ya da yüz taraması değil de parmak iziyle kimliğini açıklamışlar." (HABER MERKEZİ)