Ölümünden hemen önce Elçi'yle sohbet eden kadın konuştu
Tahir Elçi'yle ölümünden hemen önce sohbet eden 76 yaşındaki Saniye Ekti, 'O insanlık için mücadele etti, hakareti kabul etmedi, fikirlerinden dolayı öldürdüler' dedi.
HABER MERKEZİ - Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin tarihi Dört Ayaklı Minare’nin kurşunlanmasına karşı gerçekleştirdiği son basın açıklaması sırasında yaşlı bir kadın ile konuşması kameralara yansımıştı. Elçi, bir süre sohbet ettiği yaşlı kadını basın açıklamasına davet etmiş, açıklamadan bir kaç dakika sonra ise kameraların önünde vurularak öldürülmüştü. O gün elçiyle konuşan son kişi olan 76 yaşındaki Saniye Ekti, 28 Kasım 2015 tarihindeki infazın yıldönümünde yaşananları anlattı.
'BU DERT VE ACI YILLARCA UNUTULMAZ'
Elçi'nin ölümü ile sonuçlanan saldırının tanığı olan Ekti, o günü anlatırken gözyaşlarını tutamıyor ve cümleler boğazında düğümleniyor. Ekti, Elçi ile aralarında geçen diyalogu şöyle anlattı: "Tahir Elçi yanıma gelerek elimden tuttu. Gülerek 'nereye gidiyorsun' dedi. Dört Ayaklı Minare'nin durumunu göstererek 'Bu yapılanlara ne diyorsun' diye sordu bana. Ben de ona bu duruma diyebileceğim tek bir söz yok. Dört Ayaklı Minareyi göstererek o kadar çok şey yaşandı, eylem oldu, yıkım oldu, insanlar suç işledi ama bu minare ayakta kalabildi. Burası kilise iken değerli idi. Cami olduktan sonra bu değerinden bir şey kaybetmedi. Minareye yapılan saldırıyı akıl kabul etmez. Onu bu duruma koyanları protesto ediyorum dedim. Hatır isteyip oradan ayrıldım."
Oradan ayrılması ile gelen silah sesleri üzerine irkilip durakladığını anlatan Ekti, "Silah seslerinden sonra çarşının başına doğru geldim. Her yerde askerler, panzerler vardı. 'Ne oldu' diye sordum. 'Tahir Elçi şehit düştü' dediler. Şahadeti asla gözümün önünden geçmez. Çünkü o değerli bir insandı. Bu dert ve acı yıllarca unutulmaz" dedi.
‘FİKİRLERİNDEN DOLAYI ÖLDÜRÜLDÜ'
Elçi'nin fikirlerinden dolayı öldürüldüğünü ifade eden Ekti, değerinin bilinmesi ve yerinin doldurulması gerektiğini söyleyerek, "O insanlık için mücadele etti. Hakareti kabul etmedi. Kürtlerin inkar edilmesini kabullenemedi. Mücadelesini o kadar büyüttü ki, tarihi bir minarenin hakkını savunurken yaşamından oldu. Kürtler onun yokluğunu hissettirmemeli. Katillerinin sevinmesine ve amacına ulaşmalarına izin vermemeli" ifadelerini kullandı. (Mezopotamya Ajansı)