On dakikada kaldırılan tahliyenin gerekçesi belli oldu

Hakkındaki tahliye kararı kaldırılan HDP milletvekili Leyla Güven’in avukatları bugün karara itiraz etti. İtirazdan sonuç çıkmazsa AYM’ye bireysel başvuru yapılacak.

On dakikada kaldırılan tahliyenin gerekçesi belli oldu

Remzi BUDANCİR

ARTI GERÇEK- Diyarbakır’da 22 Ocak'ta evine yapılan baskınla gözaltına alınan ve 9 gün sonra tutuklanan DTK Eş Başkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven hakkında, avukatlarının 28 Haziran’da yaptığı başvuru üzerine tahliye kararı verilmişti. Tahliye kararının ardından savcılık bir üst mahkeme olan 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne itirazda bulunmuştu. Savcının itirazının ardından mahkeme, tahliye kararını kaldırarak hala cezaevinde bulunan Güven hakkında yakalama kararı çıkarmıştı.

HDP’DEN TEPKİ

Mahkemenin jet hızı ile tahliye kararını kaldırması tepkilere neden olmuştu. 'Başsavcılığın tahliyeyi engelleyerek kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçunu işlediğini ifade eden HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Acar Başaran mahkemenin hızlı bir şekilde karar vermesini de eleştirmişti. Mahkeme heyetinin başka duruşmalarda olmasına rağmen 4 klasörlük dosyayı nasıl inceleyip karar verdiğini soran Başaran, "Bir dosyanın bu kadar kısa sürede incelenme olasılığı yoktur. Heyet inceleme yapmaksızın iktidar talimatları neticesinde karar vermiştir. Dava dosyasına hakim olmayan bir mahkeme, Leyla Güven’in yargılandığı mahkemenin tahliye kararını ortadan kaldırmıştır" sözleri ile tahliye kararına tepki göstermişti.

GÜVEN’İN DTK’NİN EŞ BAŞKANI OLMASI SUÇ SAYILDI

Tepkiye neden olan kararın detayları belli oldu. 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2 sayfalık kararında DTK ile PKK-KCK arasında organik bağ bulunduğuna dair kuvvetli suç şüphe delillerinin mevcut olduğu iddia edildi. Güven’in her ne kadar PKK-KCK yöneticisi veya üyesi olduğunu kabul etmemiş olsa da, DTK Eş Başkanı olduğunu kabul ettiğinin belirtildiği kararda şu ifadeler kullanıldı: "Sanığın Zeytindalı (Afrin) Harekatının başladığı tarih olan 20.01.2018 gün ve 22.01.2018 günü televizyon kanalı marifeti ile halkı şiddet ve ayaklanmaya çağırır mahiyetindeki beyanları ve dosyadaki diğer tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; öngörülen kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin mevcut olduğu, müsnet suçun CMK 100/3 maddesinde belirtilen katalog suçlardan oluşu, verilmesi beklenen cezaya göre sanığın kaçma ihtimalinin kuvvetle muhtemel bulunması, tutuklama tedbirinin ölçülü olması ve bu safhada adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı anlaşıldığından itirazın kabulüne, tahliye kararın kaldırılarak sanık hakkında tutuklamaya yönelik yakalama emri çıkarılmasına karar vermek gerekmiştir."

TURHALLI: İTİRAZDAN SONUÇ ÇIKMAZSA AYM'YE BAŞVURULACAK

Kararı Artı Gerçek’e değerlendiren Güven’in avukatı Cemile Turhallı tutuklamanın odak noktasının Afrin Harekatı ile ilgili açıklamalar olduğunu söyledi. Mahkemenin hukuka aykırı bir karar tesis ettiğini ifade eden Turhallı şunları söyledi: Leyla Güven’in vekil seçilmesi ile dokunulmazlığı başlamıştır. Dokunulmazlığı kaldırılmadığı sürece şu an kendisinin tutukluğu hukuka aykırı olacaktır. Mahkemenin yapması gereken dosyadan el çekmesi, yargılama faaliyetine devam etmemesidir. Daha önce Selma Irmak ve Sebahat Tuncel tutuklu yargılandıkları davalarda mahkemelerin tahliye kararı vermemesi üzerine Anayasa Mahkemesi kararıyla tahliye edilmişlerdi. Bu hususta Anayasa Mahkemesi'nin içtihadı olmasına rağmen üst mahkeme tersi yönde bir karar tesis etmiştir. Bugünkü itiraz sonrasında tahliye kararı verilmezse bunu Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru konusu yapacağız."

tutuklama HDP Leyla Güven tahliye kararı