Oyun oynayan çocukları silahla kovalayan polis Meclis gündeminde

Oyun oynayan çocukları silahla kovalayan polis Meclis gündeminde
HDP'li milletvekilleri Nusaybin’de polisin havaya ateş açarak çocukları kovalamasını Meclis gündemine taşıyarak, Kürt çocuklarına yönelik polis şiddetinin devam ettiğine dikkat çekti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin milletvekilleri Ebru Günay, Pero Dündar ve Tuma Çelik, 25 Nisan’da ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı Fırat Mahallesi'nde bulunan TOKİ konutlarında oynayan çocukları havaya ateş açarak kovalayan bir polisin, 8 yaşındaki B.E.’yi zırhlı araca götürerek tehdit etmesini Meclis gündemine taşıdı. Milletvekilleri, verdikleri soru önergesiyle konuyu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sordu.

‘KÜRT ÇOCUKLARINA YÖNELİK POLİS ŞİDDETİ DEVAM EDİYOR’

HDP’li Ebru Günay, olayın ardından Nusaybin Kaymakamlığı’nın yaptığı açıklamada çocukların polislere taş attığı iddialarının gerçeği yansıtmadığının aile tarafından da belirtildiğini, çocukların oyun oynamak için bahçeye çıktıklarını söyledi. Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi’ne rağmen Kürt çocuklarına yönelik polis şiddetinin devam ettiğinin belirtildiği önergede, "Yaşam hakkı ihlal edilen çocuklarla ilgili yargı organlarınca etkili ve adil bir soruşturma yürütülmemesi, faillerin gizlenmesi ve yargı karşısına çıkarılmaması, yargılanan faillerin de cezasızlıkla korunması, çocuklara yönelik güvenlik güçlerinin uyguladığı şiddetin önünü açmış ve onları bu ihlalleri sürdürmeye teşvik etmiştir. Kamuoyu vicdanını yaralayan böylesi olayların yaşanmaması için şiddet uygulayan güvenlik güçlerinin şeffaf yürütülecek yargılama sistemiyle cezalandırılması gerekmektedir" ifadelerine yer verildi.

‘ÇOCUKLARA YÖNELİK ŞİDDET NEREDEN GELİRSE GELSİN CEZALANDIRILMALIDIR’

HDP’li vekil Pero Dündar, çocuklara yönelik suçların mazeretinin olmayacağının altını çizdiği önergede, şunları kaydetti: "Devletler, çocuğa yönelik şiddet nereden gelirse gelsin bu suçu işleyenlere karşı gerekli cezai yaptırımları uygulamak ile yükümlüdür. Ancak çocuğa yönelik bu şiddet devletin kendi kolluk güçleri tarafından uygulandığı zaman bu suçlar çoğu zaman davaya dahi dönüşmeden cezasız kalmaktadır. Özellikle bu şiddet Kürt çocuklarına uygulandığında suç olarak dahi görülmemektedir."

'TRAVMA ÜZERİNE TRAVMA'

Bölge kentlerinde polis ve askerlerin neden olduğu Cemile Çağırga, Uğur Kaymaz, Furkan ve Muhammed Yıldırım kardeşlerin ölümlerinin hatırlatıldığı önergede, "Daha öncede savaş ve şiddet politikalarının hedefi olan Kürt çocuklarına bugün yine travma üzerine travma yaşatılırken, Nusaybin Kaymakamlığı olayın üzerinden 16 gün sonra görüntülerin kamuoyuna yansıması ile birlikte ‘bir grubun’ devriye gezen polis ekibine taş attığını, bu gerekçe ile polisin havaya ateş açtığını gerekçe göstererek, olayın üstünü kapatacak yönlü bir açıklama yaparak, ilgili polisin geçici olarak görevden alındığını ve hakkında soruşturma başlatıldığını belirtmiştir" denildi.

HDP Milletvekili Tuma Çelik de bir polisin havaya ateş açarak çocukları kovalamasına, olay yerinde bulunan diğer polislerin müdahale etmemesine dikkat çekti.

İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU'YA SORULDU

HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel de, Nusaybin ilçesinde polisin havaya ateş açarak çocukları kovalamasına ilişkin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması talebiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi verdi.

9 Mayıs’ta sosyal medyaya yansıyan görüntülerde Mardin’in Nusaybin ilçesi Fırat Mahallesi’nde bulunan TOKİ konutlarında polislerin çocukları kovaladığı, bir polisin elindeki silahla engelli bir çocuğa şiddet uyguladığının görüldüğünü belirten Güzel, önergesinde şunları kaydetti:

"Nusaybin Kaymakamlığı ise görüntülerin sosyal medyada yayılması ve tepki toplaması sonucu şiddet faili polise görevden el çektirme tedbiri uygulandığını açıklamış ve olayın sebebinin ‘taş atan gurubu dağıtmak’ olduğunu iddia etmiştir. Fakat B.E.’nin babası Mehmet E. ‘taş atma’ iddiasının gerçek olmadığını, çocukların bahçede sadece oynadığını dile getirmiştir. Şiddet uygulanan ve korkutulan B.E.’nin anne ve babası çocuklarının üç gün kendine gelemediğini, hala psikolojinin bozuk olduğunu belirtmiştir. Bu durumun kamuoyunda suç olması, bir insan hakları ihlali olması sebebi ile vicdanları yaralayan insanları dehşete düşüren bir durum olmasından kaynaklı çok fazla tepki toplamıştır. Bununla beraber artık özellikle bölge illerinde rutin bir hal olduğu da bilinmektedir. Görevli emniyet yetkilileri çocuklara ve gençlere kaba davranmakta, şiddet uygulamakta ve hakarete, küfüre varan söylemler kurmaktadırlar. Bu görüntülerin sosyal medyada yansıması her ne kadar tepki toplamaya yol açsa da görüntülerin münferit olmadığı, genel bir hal aldığı bilinmektedir." (Mezopotamya Ajansı)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar