Özgür Ülke'ye bombalı saldırının üzerinden 24 yıl geçti

Özgür Ülke Gazetesi'nin bombalanmasının 24'üncü yılında bir araya gelen gazeteciler ve meslek örgütleri 'Bu gelenek devam edecek' dedi.

Özgür Ülke'ye bombalı saldırının üzerinden 24 yıl geçti

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu ve Özgür Gazeteciler İnisiyatifi, Özgür Ülke Gazetesi'nin 3 Aralık 1994'te bombalanmasının 24'üncü yılında Kadırga'da bulunan gazetenin binası önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Saruhan Oluç, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin, Özgür Gazeteciler İnisiyatifi Sözcüsü Hakkı Boltan, DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren ve birçok gazeteci katıldı. Eylemde, 'Özgür basın susturulamaz' pankartı ve yaşamını yitiren gazetecilerin fotoğrafları taşındı.

SORUŞTURMADA 24 YILDIR SONUÇ ALINAMADI

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu Sözcüsü Ayşe Güney, burada yaptığı açıklamada, Özgür Ülke Gazetesi'nin yayın hayatına başladıktan 239 gün sonra teknik binası, merkez bürosu ve Ankara Bürosu'nun aynı anda bombalı saldırıya uğradığını hatırlattı. Güney, saldırıda gazetenin ulaştırma görevlisi Ersin Yıldız'ın hayatını kaybettiğini ve onlarca çalışanın yaralandığını anımsattı. Güney, saldırıda yaralananların tedavilerinin ardından gözaltına alındığını belirterek, saldırıya ilişkin açılan soruşturmada ise 24 yıldır hiçbir sonuç alınamadığını ifade etti.

Özgür Ülke'ye bombalı saldırının üzerinden 24 yıl geçti - Resim : 1

'BU ATEŞ SİZİ DE YAKAR'

Saldırının amacı ve ayrıntılarının daha sonra ortaya çıktığını vurgulayan Güney, "Bombalamaya rağmen ertesi gün 'Bu ateş sizi de yakar' manşetiyle bayilerde olan gazete, bombalı saldırının nasıl yapıldığının ayrıntılarını da yazdı. Özgür Ülke Gazetesi bombalı saldırıdan 3 gün önce yapılan Milli Güvenlik Toplantısı'nda gazete hakkında kapatılma kararı alındığı bilgisine ulaşarak faillerin kim olduğuna işaret etti. 'Ölüm listeleri' ve 'bertaraf edilecekler' listelerinin konuşulduğu 1990'lı yıllarda. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in imzasının bulunduğu 'Gizli' ibareli belgede doğrudan Özgür Ülke gazetesinin isminin yer aldığı kamuoyu tarafından bombalamadan 15 gün sonra yine Özgür Ülke gazetesi tarafından açığa çıkarıldı" diye konuştu. Güney, Özgür Ülke Gazetesi'ne yapılan bombalı saldırının ardından gazeteye her taraftan destek geldiğini anımsattı. Gazetenin 2 Şubat 1995 tarihinde kapatıldığını sözlerine ekleyen Güney, yayın hayatına başladığı günden beri sansürün hedefinde olan gazetenin 247 sayısından 220'si hakkında toplatma kararı verildiğini söyledi.

'35 GAZETE DAHA YAYIN HAYATINA BAŞLADI'

Özgür Ülke Gazetesi'nden sonra özgür basın geleneğinden 35 gazetenin çıktığına dikkat çeken Güney, "Bazıları günü birlik kapatılırken, bazıları da haftalar içerisinde kapatıldı. Son olarak yayın hayatına 23 Ağustos 2016 tarihinde başlayan Özgürlükçü Demokrasi gazetesi 28 Mart 2018 tarihinde İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararı ile kapatıldı. Gazetenin polisler ve beraberindeki kayyum tarafından basıldığı zaman, gazetenin basıldığı Gün Matbaası'na da kayyım atandı ve çalışanları tutuklandı" diye konuştu.

'GERÇEKLERİ AÇIĞA ÇIKARMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

Matbaada çalışırken tutuklananların duruşmalarını işaret eden Güney, tutuklananların serbest bırakılmasını istedi. Güney, şöyle devam etti:

"Unutulmasın ki hakikatin savunucusu olan arkadaşlarımız mahkemede yargılanan değil yargılayan konumundalar. Bugün yüzlerce arkadaşımız hakikati açığa çıkardıkları için cezaevindeler. Dün bombalayarak susturmaya çalışanlar bu gün demir parmaklık ve kelepçeler ile susturmaya çalışıyorlar. Kürt bilgesi Ape Musa yıllar önce bu baskılara şu sözler ile cevap vermişti; 'Ve cellat uyandı yatağında bir gece. Tanrım dedi, bu ne zor bilmece. Öldükçe çoğalıyor adamlar, ben tükenmekteyim öldürdükçe.' Bizlerde Ape Musa'nın ve Gurbetelli'lerin ardılları olarak şunu ifade ediyoruz: Bombalayarak bitireceğinizi sandınız. Biz binler olup karşınıza dikildik. Bu gün yüzlerce arkadaşımız tutukluyorsunuz. On binler olup gerçekleri açığa çıkarmaya devam edeceğiz."

Özgür Ülke'ye bombalı saldırının üzerinden 24 yıl geçti - Resim : 2

'TOPLUMA GERÇEKLERİ ULAŞTIRMAYA DEVAM EDECEKLER'

Daha sonra söz alan DİSK Basın-İş Sendikası Başkanı Faruk Eren, "Gazeteciler açısından acı bir gün, acı bir dönem. Onlarca arkadaşımız hapishanelerde. Gazeteci arkadaşlarımızın haklarında binlerce açılmış dava var. Bugün hâlâ gazetecilere bakış değişmedi. Abdi İpekçi'den Uğur Mumcu'ya, Musa Anter'den, Metin Göktepe'ye Kadri Bağdu'dan Hrant Dink'e kadar onlarca gazeteci katledildi" dedi. Basına yönelik baskıların hiç durmayacağını ifade eden Eren, "Gerçek gazeteciler haber yapmaya, toplumu gerçekleri ulaştırma devam ediyorlar" diye konuştu.

Özgür Gazeteciler İnisiyatifi Sözcüsü Hakkı Boltan da, 24 yıl düzenlenen bombalı saldırıya değinerek, "Ersin şahsında onlarca gazeteci katledildi. Musa Anter, Hrant Dink, Metin Göktepe katledildi. Katledilen basının kendisidir" dedi. Boltan, dayanışmayı büyütme çağrısı yaptı.

'BU GELENEK DEVAM EDECEK'

İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Eren Keskin ise şunları dile getirdi:

"Birçok yazarı, gazete dağıtımcıları katledildi ama bu gelenek sona ermedi. Bu gelenek devam ediyor. Yasaklı bir coğrafyanın, yasaklı acılarını, yasaklı anılarını duyurmak için yola çıkmış bir gazetecilik örneği. Bu nedenle de çok baskı yaşadı. Ben ilk çıktığı günden itibaren şahidiyim. Avukatlığını yaptım. Birçok yazar arkadaşım vardı öldürülen. Büyüklerimiz vardı; Ape Musa gibi, Gurbetelli Ersöz, Ferhat Tepe o kadar çok isim var ki ve onların anısı nedeniyle bu gelenek devam edecektir diyorum."

'BU ÇATIYI BİRLİKTE İNŞAA EDECEĞİZ'

HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu da, Özgür Ülke Gazetesinin adıyla bile umut yarattığını dile getirerek, şunları ifade etti:

"İçeriğiyle bunu yıllarca destekledi. Bununla beraber özgür basına tahammül edemeyenlerin saldırısına uğradı. O dönemde paylaşmıştık. Bu sadece bizim için değil tüm ülke hakları için gerekli. Buna ses çıkarmayanlar ilerde kendileri de kaybettiklerinde çok geç olacak diye. Evet, bugünün Türkiye'sinde özgür olmayan basının çoğunluklu olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Binlerce yıl önce ifade edilmiş, yazılmış 'adalet dünyanın çatısıdır' diye. Evet, bugün Türkiye'de artık çatı yok. Çatısız bir ülkede yaşıyoruz. Ama amacımız bu çatıyı hep beraber yeniden inşa edebilmektir."

'BİZLER BÜYÜDÜK VE ÇOĞALDIK'

HDP Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Saruhan Oluç ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Basın yayın organlarının televizyonların, bütün medyanın hep bir ağızdan 'çok yaşa padişahım' diye bağırdığı bir ülkede özgür basın anacak varsa geleceğe ilişkin bir umut vardır. Özgür basın varsa geleceğe ilişkin bir değişim imkanı var demektir. O nedenle 24 yıl önce o ateşi yaktılar. O ateş onları da yaktı. Ama bizler büyüdük ve çoğaldık. Bizler gerçekleri eleştirileri çok açık bir dille söylemeye devam ettik. Bundan sonrada hep böyle yapacağız. Özgür basın var olduğu müddetçe Türkiye'de de bütün Kürdistan coğrafyasında da umut var olacaktır."

20 Temmuz darbe girişiminin ardından kapatılan basın yayın organlarına da değinen Oluç, "O kadar gazeteyi dergiyi internet sitesini yasakladınız, kapattırdınız ama özgür basın susmadı ve çalışmasına devam ediyor. Bundan sonrada devam edecektir. Bu bir gelenektir. Bu geleneği mutlaka sürdürmek çok önemlidir. Bizler bu konuda çok kararlıyız. Hem HDP olarak hem de bütün bileşenleri, basın emekçileriyle birlikte ifade ve düşünce özgürlüğünü savunmak, evrensel olan hakları savunmak ve özgür basının yaşamasını sağlamak hepimizin üzerine düşen bir görevdir. 24 yıl önce bu bombayı patlamış olanlar, o derin devlet unsurları, bugünde çalışmalarını sürdürüyorlar ama başarısız olacaklarını biliyoruz. Bunu onlar da görecekler" şeklinde konuştu.

Yapılan açıklamanın ardından bombalanan binanın önüne karanfiller bırakan gazeteciler, saldırıda yaşamını yitiren gazetenin ulaştırma görevlisi Ersin Yıldız'ın Yeşilpınar'da bulunan mezarı başında andı. (Mezopotamya Ajansı)

bombalı saldırı Özgür Basın