'Polis 03.00'e kadar tebligat ulaştırdı'

HABER MERKEZİ - CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesindeki gelişmeleri yakından takip etmeye devam ediyor. Yarkadaş, dün AKP il başkanlığında yapılan 'istişare' toplantısına ilişkin yeni iddialar dile getirdi. İşte, Yarkadaş'ın sosyal medyadan yaptığı o paylaşımlar:

BÖYLE OLUR AKP TİPİ DEMOKRASİ...

"Kadir Topbaş'ın istifasının ardından yerine kimin geçeceği konuşulurken, Ankara'dan AKP İl Başkanı'nın kulağına Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'ın adı fısıldandı. AKP İstanbul İl Başkanı Temurçi, kendisine söylenen bu ismi, içine hiç sinmese de meclis üyeleri, kadın ve gençlik kolları ile yönetimine "bildirdi." Ve "istişare toplantısı" yapılacak olan oylamada pusulalara Mevlüt Uysal'ın isminin yazılmasını istedi. Böylece Erdoğan toplantıya gelirken, herkes kime oy vereceğini öğrenmiş oldu.

Erdoğan toplantıya gelirken, "adam yerine konulmadığı" için şikayet eden Topbaş, korkudan havalimanına kadar gitti. Ki; 15 Temmuz – damat vakası sonrası Topbaş, havalimanı karşılamasına gidemiyordu. Erdoğan 'Karşılamaya hangi yüzle gelecek?' demişti. Topbaş bu yüzden gitmiyordu.

Neyse; yeniden konuya dönelim... Dün yaklaşık 350 kişinin katıldığı ve Erdoğan'ın başkanlık ettiği toplantıda, AKP'lilerin 'görüşleri' dinlendi. Ve sadece dinlenmekle yetinildi. Çünkü karar zaten verilmişti. Göstermelik istişare toplantısının ardından, "oylama"ya geçildi.

'SANDIK ERDOĞAN'A TESLİM EDİLDİ'

Herkes kime oy vereceğini bildiği için, tercihlerin kağıda yazılması kısa sürdü. Böylece Mevlüt Uysal ismi öne çıktı. Doğrusu Mevlüt Uysal bile şaşkındı. Biraz sonra sözde seçim bitti. Sandık, Erdoğan'ın olduğu kata çıkarıldı. Ve Erdoğan'a teslim edildi. AKP Genel Başkanı oyları kendisinin sayacağını söyledi. Sandığı teslim aldı. Kime hangi oyun verileceğinin söylenmiş olmasına rağmen, "açık sayım" ilkesi yok sayıldı. Topbaş'ın istifa etmesi / ettirilmesi ile ayaklar altına alınan "milli irade" bir kez daha çiğnendi.

AKP'li üyeler göstermelik toplantının figüranı olarak bölgelerine dağıldı. Hepsi mutsuzdu. Bu sırada Erdoğan bir kat alta inerek İBB Başkan Vekili Ahmet Selamet'in de oy sandığının olduğu odaya gelmesini istedi. Selamet bunun üzerine odaya yöneldi. Sandık şu an Erdoğan'da... Sandık sonucu "perşembe günü" açıklanacak ve İBB Meclis Üyeleri "Sandıktan Mevlüt Uysal çıktı" diyerek Başakşehir Belediye Başkanı'na oy verecek. Cuma gecesi söylemiştim; Erdoğan iki damat arasında sıkıştı kaldı... Perşembe günü SÜRPRİZ BİR İSİM DE ÇIKABİLİR ortaya...

Çünkü Erdoğan İstanbul'u kaybetme korkusu yaşıyor. Ve atanacak isim konusunda ZORLANIYOR. Zira; atanacak İBB Başkanı 2019'a kadar gidecek 2019'da ise yeni bir kriz var. Atanan kişi yeniden aday olmak isterse ne olacak? Binali Yıldırım'ın adaylığı nasıl pazarlanacak?

Erdoğan her şeye tek başına karar verdiği için tüm bunlarla meşgul... Ve artık karar vermekte zorlanıyor. Çünkü yoruldu. AKP'liler de bunun farkında. Şimdi görev bize düşüyor. Türkiye'yi hapsedildiği bu çıkmazdan sadece biz çıkarabiliriz. Türkiye AKP'ye mahkum değildir."

GECE SAAT 03.00'TE UÇURULAN TEBLİGATLAR

Barış Yarkadaş ayrıca Erdoğan'ın, "İBB Başkanı seçimleri perşembe günü yapılsın" talimatını paylaşarak, "Valilik apar topar bir açıklama yaptı ve seçimin gün ve saatini yasal zorunluluk gereği duyurdu. Valilik bununla yetinmedi; meclis üyelerine SMS attı. Ancak öyle bir panik hali var ki valilikte. 'Emir büyük yerden' geldiği için, bir de tebligat çıkarıldı. İstanbul Polisi dün gece boyunca, meclis üyesi aradı her yerde.. Polis gece saat üçe kadar tüm meclis üyelerine tebligatı elden yaptı ve seçim saatinin yazılı olduğu kağıdı teslim etti."

Yarkadaş'ın ifadesine göre: Polis tarafından telefonla aranan meclis üyelerinin bazıları "Uygun bir yerde değilim" demesine rağmen, polis, tebligatı mutlaka teslim etmek zorunda olduğunu, söyledi. Ve tebligatlar dün gece saat 03.00'e kadar ulaştırıldı.

Yarkadaş Sözlerini şöyle bitirdi: "Parti Devleti tam da budur! Emir gelir, bürokrasi onu teamüllere bakmaksızın uygular. Fazla söze gerek yok zaten... Her şey ortada..."

'BÜROKRASİ VE BELEDİYE ÇATIŞMASINDA YOLLAR AYRILDI'

Konuyu Artı Gerçek'e değerlendiren İBB CHP Grup Başkanvekili Ertuğrul Gülsever, İstanbul'un özellikle son 3,5 yıldır akıl almaz derece kötü yönetildiğini söyleyerek, belediyenin kendi içinde bir çatışma alanına dönüştüğünü, bürokratlar ve belediye yönetiminin bu çatışmalar içinde gelinen noktada yollarının ayrıldığını belirtti.

CHP İstanbul ekibinin aylardır titiz bir çalışmalarla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'deki 800 milyona varan yolsuzluğu belgeleri ile ortaya koyduğunu ve 15 Temmuz darbe girişiminden sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın damadının ortağının Fatih'te 33 milyon liraya aldığı arsayı 370 milyon liraya belediyeye sattışını takip ettiklerini belirterek, İSPARK'taki 100'lerce milyona varan yolsuzluğun ortaya çıkmasında çalışmaları hatırlattı. "Bununla da kalmadı" diyen Gülsever, deprem alanların kimlere peşkeş çekildiği, İBB'nin nasıl Fetullah Gülen cemaatine çalıştığını belgelendiklerini belirtti.

Bundan sonrası için "Kadir Topbaş'ın yerine gelecek isim bizi enterese etmiyor" diyen Ertuğrul Gülsever, "Bu işe AKP içinden kim bakarsa baksın kafa aynı, hepsinin insiyatifi bir kişinin iki dudağı arasında sıkışmış. Perşembe aday belirleyeceklermiş. Ancak değişen hiç bir şey olmaz. CHP olarak yakından takibe devam edeceğiz" dedi.