Polisten ajanlık dayatması: Bizim pencereden bak, bize yeni şeyler söyle

Sarıgazi'de İbrahim Kaypakkaya için pankart astığı için gözaltına alınan Selahattin Kaya'ya ajanlık dayatıldı.

Polisten ajanlık dayatması: Bizim pencereden bak, bize yeni şeyler söyle

Yağmur KAYA

ARTI GERÇEK- Sosyalist Meclisler Federasyonu, İbrahim Kaypakkaya anmasında gözaltına alınan üyelerine polis tarafından, "Bizim pencereden bak, bize yeni şeyler söyle. Tekrardan görüşelim" denilerek ajanlık dayatıldığını açıkladı.

SMF üyeleri, devrimci önder İbrahim Kaypakkaya'nin 48'inci ölüm yıldönümü dolayısıyla İstanbul Sarıgazi'de pankart astığı gerekçesiyle gözaltına alınan Selahattin Kaya'ya ajanlık dayatılmasına tepki gösterdi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube binasına basın toplantısı düzenlenen basın toplantısında Sosyalist Meclisler Federasyonu üyesi Selahattin Kaya'nın gözaltı sürecinde tehdit edildiğini ve ajanlaştırılmaya zorlandığı belirtildi.

'SENİNLE BİRAZ SOHBET EDELİM'

Polisin, "Bizim pencereden bak" diyerek ajanlık dayatmasında bulunduğu Kaya, maruz kaldıklarını şöyle anlattı:

"18 Mayıs tarihinde Sosyalist Meclisler Federasyonu'nun hazırlamış olduğu pankartları asıyorduk. Sivil polisler gelerek gözaltı işlemi yaptılar. Karakolda ifadelerin alınıp bırakılacağımızı belirtmişlerdi. İfadelerimiz alındıktan sonra diğer arkadaşım serbest bırakıldı.

Bana gelince 'Sistemde arıza oluştu. Sizi biraz bekleteceğiz' dediler. Terörle Mücadele Şubesi'nden olduğunu anladığım iki polis gelmişti. Beni odaya çekip 'Seninle biraz sohbet edelim' şeklinde açıklama yaptılar. Odaya geçtikten sonra çocuklarımın geleceğini düşünmem gerektiğini ve onlarla çalışmamı istediler.

Bana, 'Bizim pencereden bak, bize yeni şeyler söyle. Tekrardan görüşelim. Burada rahat değiliz, dışarda çay içelim' dediler. Ben bunun olmayacağını belirttim kendilerine. Anayasa aykırı hiçbir şey yapmadığımı belirttim kendilerine. Yaklaşık iki saat beni odada tuttular."

'TOPLUMSAL MUHALEFETİN GERİLETİLMESİNDE ÖNEMLİ BİR ETKİSİ VAR'

Kolluğun gözaltına alınan kişilere yönelik baskı, tehdit ve ajanlık teklif etmesinin son birkaç yıldır arttığını söyleyen İHD Eş Genel Başkanı Avukat Gülseren Yoleri, İHD'nin bu konuya dair daha önce bir rapor hazırladığını hatırlattı.

Yoleri, "Bu tür kaçırılma, ajanlık teklifi gibi uygulamalar hem muhalefetin bir parçası olan, aktivist olarak mücadelenin içerisinde yer alan insanların mücadeleden vazgeçmesi anlamında önemli bir baskı oluşturuyor; aynı zamanda toplumsal muhalefeti de geriletmesi açısından önemli bir etkisi var' dedi.

"Bu yöntemin hukuka aykırı olduğunu gündemde tutmak gerekiyor. Çünkü gerek anayasa gerek uluslararası sözleşmeler kişi özgürlüğü ve güvenliğinin korunması gerektiğini söyler" diyen Yoler, son dönemde cezaevlerinde tutuklu kişilere de birlikte çalışma dayatmasının yapıldığına yönelik şikâyetlerin olduğunun altını çizdi.

YOLER, ÜÇ NOKTAYA DİKKAT ÇEKTİ

Darbe sonrası ilan edilen olağanüstü hal döneminde yapılan kimi yasal düzenlemelerin tutuklulara bu tarz uygulamaların önünü açtığını belirten Yoler, üç noktaya dikkat çekti:

"Haksız gözaltı ve ajanlık dayatması bunu kabul etmeyenlere yönelik baskı politikalarına son verilmesinde üç nokta oldukça önemli. Birincisi; bu tür muamelelere maruz kalan insanların ilgili kurumlara başvurması, yaşadıklarını kurumların bilgisine sunması. İkincisi; bu uygulamaların hukuki süreçlerinin başlatılması. Üçüncüsü; bu alanda çalışan kurumların bu uygulamaları raporlayarak ilgili kurumlara duyurması."

İHD ajanlık gülseren yoleri İbrahim Kaypakkaya