Sabah çok zorladı
Erdoğan 'irtibatı ortaya çıkarsa şaşırmayın' dedi, Sabah gazetesi görev bildi.
HABER MERKEZİ- Büyükada'da gözaltına alınıp tutuklanan insan hakları aktivistlerini 'terörist', CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu 'vatan haini' gösterme yarışı yandaş medyanın ana gündemi haline geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son günlerde sık sık Enis Berberoğlu'nu 'vatan haini' olarak damgalaması ve olayın CHP lideri Kılıçdaroğlu'na uzanacağı yönündeki tehditlerine havuz medyası da balıklama daldı.
Sabah'ın internet sitesi bugün 'İrtibat ortaya çıktı', 'Kaos toplantıcıları CHP ile irtibatlı çıktı' başlığıyla iddialı bir iftiraya imza attı. CHP'li Sarıyer ve Şişli belediyeleri ile gazetecileri de hedef gösterdi.
Sabah'ın 'muhteşem' haberciliğine göre, "Büyükada’da kaos toplantısı sırasında basılan grup ile CHP’li belediyelerin ilişkileri belirlendi. Grubun iki CHP’li belediye ile irtibatlı oldukları saptandı. Ayrıca grup ile irtibatlı gazeteciler de tespit edildi. Banu Güven, Elif Ilgaz, Ertuğrul Mavioğlu, Canan Coşkun ve Erol Önderoğlu bu isimler arasında..."
Efendim, hafiye Sabah muhabiri ince eleyip sık dokumuş ve suç unsurunu savcıdan önce buluvermiş: "CHP'nin "adalet" bahanesiyle yürüyüş düzenlediği günlerde Büyükada'da toplantı halinde basılan ve kaos çıkarmak üzere bir araya geldikleri iddia edilen 10 sözde insan hakları savunucusunun CHP ile irtibatları tespit edildi. CHP'li Şişli ve Sarıyer Belediyeleri ile irtibatları olduğu deşifre dilen gruptakilerin bu iki belediyenin kendilerine destek sözü verdiğini anlattılar. Whatsapp yazışmalarında bu iki belediyenin isimlerinin sık sık zikredilmesi dikkat çekti."
Devam etmiş Sabah muhabiri iddianameyi savcıdan önce yazmış. Söz konusu whatsapp grubunda bazı gazeteciler de varmış. Hani şu Ahmet Şık'ın arkadaşlarının Cumhuriyet davası için oluşturduğu whatsap grubundan söz ediyorlar aslında. Ama nasılsa doğruları yazacak medya sayısı o kadar azaldı ki istedikleri gibi yalan haber yazma 'özgürlüğünü' kullanmışlar:
"Diğer taraftan tutuklu Özlem Dalkıran tarafından oluşturulan '24 Temmuz birlikte özgürüz' isimli Whatsapp gurubunda bulunan gazeteciler de deşifre oldu" demişler. Ama gözlerini o kadar karartmışlar ki kimin nerede çalıştığına bile bakmadan rastgele bir yer yazmışlar. Cumhuriyet gazetesi düşmanlığından olsa gerek çoğu gazeteciyi de Cumhuriyet çalışanı yapıvermişler. Ama işlerini kolaylaştırmayalım ve kimin nerede çalıştığını biz söylemeyelim. Yalan haber yaparken bile en ufak bir özen göstermeyen muhabirleri, ağabeyleri gibi 'tetikçilik' yapmak yerine biraz çalışır belki.
İşte Sabah'ın hedef gösterdiği gazeteciler:
"Özlem Dalkıran: Yönetici
Rengin Arslan - BBC Türkçe
Banu Güven – İMC TV
Faruk Arhan – Gazeteci
Ceren Sözeri – Evrensel yazarı
Gökhan Tan – Gazeteci
Ayça Söylemez –Birgün yazarı
Faruk Eren – Basın İş Genel Başkanı
Elif Ilgaz – Gazeteci
Elif Akgül – Cumhuriyet
Zeynel Lüle – Cumhuriyet Yazarı
Nazan Özcan – Cumhuriyet
Yonca Verdioğlu – Ahmet Şık'ın eşi
Ümit Alan – Birgün Yazarı
Murat Kaspar – Tarih dergisi görsel yönetmeni
Filiz Yavuz – DHA İspanya muhabiri
Güventürk Görgülü – Dünya Gazetesi
Ertuğrul Mavioğlu – Ot Dergisi yazarı
Gülşah Karadağ – Karşı Gazetesi
Candan Yıldız – İMC TV
Erol Önderoğlu - Cumhuriyet
Zeynep Erdim – BBC
Canan Coşkun – Cumhuriyet Gazetesi
Fatih Polat - Evrensel yazarı
Alper Turgut - Cumhuriyet eski muhabiri
Timur Soykan - Cumhuriyet
Nevin Sungur - Al Jazeera Türk eski muhabiri
Barış Terkoğlu: Odatv
Barış Pehlivan: Odatv."