Sabah temizlikçi akşam gazeteci

Bahar KILIÇGEDİK

ARTI GERÇEK - Türkiye’de yüzlerce gazeteci cezaevinde. Cezaevinde olmayanlar ise yaptıkları haberler nedeniyle haklarında açılan soruşturma ya da davalarla boğuşuyor. Bunlardan biri de gazeteci İdris Yılmaz. Van’ın Erciş ilçesinde Gazete Yaşam isimli internet gazetesinde muhabirlik görevini yürütüyor. Yaptığı haberler nedeniyle hakkında açılmamış dava kalmamış.

İdris Yılmaz’ın durumu diğer gazetecilerden çok daha farklı. Gazetecilik yapan Yılmaz’ın, kamuya ancak temizlik yaparak yarar sağlayacağı kanaatiyle eline süpürge tutuşturuldu. Elinde kalemi, fotoğraf makinesi ile haber yapması gereken Yılmaz, sabah saat 8.00’dan, akşam saat 17.00’a kadar, temizlik bezi ve fırçayla okuldaki sınıfları temizliyor. Çay servisi yapıyor.

Kamu yararına yaptığı bu temizliğin nedeni ise yazdığı bir haberden kaynaklanıyor. Haber, Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftçi’nin, Erciş eski Belediye Başkanı olduğu dönemdeki yolsuzluk ve şaibelere ilişkin iddialara yönelik. İddiaları araştıran İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Kontrolörü tarafından hazırlanan "Ek Ön İnceleme Raporu’nda Çiftçi ve bazı belediye çalışanları hakkında soruşturmaya izin verilmesi isteniyor. Yılmaz’ın, yolsuzluğu konu alan haberinde attığı başlıkta ‘hırsız’ ifadesini kullanması, mahkeme tarafından ‘kişinin itibarını küçük düşürmeye yönelik’ olarak değerlendirilerek, Yılmaz’a, 6 bin lira para cezası veriliyor. Yılmaz’ın anlatımlarına göre, yargılama aşaması başta olmak üzere, karara ilişkin itirazında da müfettişlerin hazırladığı yolsuzluk raporunu mahkemeye sunsa da hiçbiri dikkate alınmamış.

GAZETECİLİKTE KAMU YARARI GÖRÜLMEMİŞ

Karar ilişkin temyiz başvurusunda bulunan Yılmaz, parayı ödemeyince ya cezaevine girecekti ya da mahkemenin, 300 günlük ‘Zorunlu Kamu Hizmeti ‘ cezasını çekecekti. Cezaevine girmektense, ‘300 gün sürecek olan kamu hizmetini yapayım’ diye düşünen Yılmaz, gazeteciliğinde kamu yararına bir iş olduğunu, bu cezayı mesleğini devam ettirerek de sürdürebileceğini söylemiş. Ancak bu talebi kabul görmemiş. ‘Eline küreği, fırçayı alıp temizlik yapacaksın’ demişler. İlk olarak Yılmaz’a mezarlıktaki otları temizleme işi verilmiş. Yılmaz, "Emek kutsaldır ama, bu tavır ve işin aşağılamaya yönelik ve onur kırmak için yaptırıldığını biliyorum" diye tepki göstererek karşı çıkmış. Sonrasında ise bir okulda temizlik yaparak kamu yararına çalıştırılmasına karar verilmiş.

KAMUYA YARARINA SINIFLARI TEMİZLİYOR, ÇAY SERVİSİ YAPIYOR

Gazeteci Yılmaz, şuan da Ziya Gökalp İlköğretim Okulu’nda sabah saat 8.00-17.00’a kadar çalışıyor. Sınıfların temizliği ile ilgileniyor. Ders aralarında öğretmenlere çay servisi yapıyor. Bulaşık yıkıyor. Okuldaki işlerden fırsat bulduğu anda gündemdeki konulara göz gezdiriyor. Buradaki işi bittikten sonra, haber yapmak için bilgisayarın karşısına geçiyor. Ancak hafta sonu okul tatil olduğu zaman fotoğraf makinesini alıp habere çıkabiliyor.

BU CEZAYI KİM DUYSA ŞAŞKINLIKLA KARŞILIYOR

Okuldaki çalışma saatleri içinde görüştüğümüz İdris Yılmaz, etrafındaki insanların bu cezayı şaşkınlıkla karşıladığını ifade ederek, " Öğretmenlerden tutunda çevremdeki bir çok kişi, kamu yararı gözeten bir haber yaptığım için, sadece haberdeki bir kelime ile cezalandırılmamın düşündürücü buluyorlar. Yargının bu şekilde bir ceza ile cevap vermesinin, hukuka olan inancın sarsılmasına neden olduğunu belirtiyor" diye anlatıyor.

ONLAR ELLERİNİ KOLLARINI SALLAYIP GEZİYOR

Daha önce okulda iki saat çalıştığını belirten Yılmaz, "Cezam bir yıl ve iki saatlik çalışmayla hiç bitmeyecek gibiydi. Erken bitsin diye çalışma saatini kendi talebimle 8’e çıkardım. Böylelikle 10 Kasım’da cezam bitmiş olacak. Elime fotoğraf makinesi yerine, süpürge ve temizlik bezi aldığımda, bu ülkede haberini yaptığım yolsuzluk ya da cinsel istismarda bulunan insanlar elini kolunu sallayarak geziyor diye düşünüyorum. Bu aklımdan hiç gitmiyor. Sırf haber yaptığım için, itibarımın düşürülmesine yönelik böyle bir cezaya maruz kalmam tabii ki hoşuma gitmiyor. Bu işi yaptığım için gocunmuyorum. Emek kutsaldır. Burada çok değerli öğretmenler ve öğrencilerle zaman geçiriyorum. Ama ben okulda da olsa haber yapmaya devam ediyorum" diyor.

YAZDIĞI HER HABERE DAVA AÇILIYOR

Yılmaz hakkındaki davalar bununla da sınırlı değil. Daha önce sosyal medya hesabında yapılan paylaşımlar gerekçe gösterilerek "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "örgüt propagandası" iddiası ile tutuklandı. 3 ay boyunca kaldığı Van F Tipi Cezaevi’nde dahi haber yapmaya devam ettiğini belirten Yılmaz’ın, yaptığı bir çok haber dava konusu oldu.

Erciş ilçesinde 6 Kasım 2015’de HDP Milletvekili Lezgin Botan’ın polisler tarafından darp edilmesi sırasında görüntü alması engellenerek, gözaltına alınan Yılmaz’a, polise mukavemetten dava açıldı. Erciş 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda polise, ’hakaret, tehdit, görevi yaptırmamaya direnmek’ suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Hapis cezasına ilişkin gerekçeli kararın kendisine tebliğ edildiğini belirten Yılmaz, kararı eleştirerek olayla ilgisi olmayan fotoğraf ve görüntülerin delil olarak dosyaya konulduğunu belirtti. Yılmaz avukatı aracılığıyla kararı temyiz edecek.

GERÇEĞİ YAZMAKTAN VAZGEÇMİYECEĞİM

İdris Yılmaz, 15 Ekim’de haber takibi yaptığı sırada gazeteci arkadaşı Erhan Akbaş ile müteahhit ve adamlarının saldırısına maruz kalmıştı. Maruz kaldıkları saldırıya ilişkin emniyete şikayete gittiklerinde ise ‘şüpheli’ sıfatıyla ifadeleri alınmıştı. Sosyal medya hesabından gazeteci arkadaşlarının ve kendisinin fotoğraf ve isimlerinin yayınlanarak hedef gösterildiğini anlatan Yılmaz, bu kişileri isim ve adreslerine kadar tespit edip, şikayet etmelerine rağmen savcılığın olayı sürüncemeye bıraktığını belirtiyor.

Aynı zamanda Van’ın Erciş ilçesinde Keklikova Mahallesi’nde bulunan bir okulda 10 çocuğun cinsel istismara uğramasını haberleştirmişti. Yaptığı haberler sonrası iki kez şüpheli sıfatıyla ifade veren Yılmaz, bu ay sonunda cinsel istismar haberi nedeniyle "Kamu düzenini bozmak" suçundan hakim karşısına çıkacak. Yılmaz’ın, haberlerini yaptığı kişiler yerine sürekli kendisi hakkında dava açılmasına yorumu, "Cinsel istismar olayında öğrencilerin, ailelerin ifadesi var. Şikayetler var, ama buna rağmen cinsel istismarda bulunduğu belirtilen kişi serbest bırakılıyor. Bu ülkede hukuk halk için değil, güçlüler için çalışıyor " diye oldu. Hakkında açılan davalarla gazetecinin terbiye edilmeye, susturulmaya çalışıldığını ifade eden Yılmaz, her şeye rağmen gerçeği yazmaktan vazgeçmeyeceğini belirtiyor.