'Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur' diyen TTB'lilere hapis cezası
Savaşa karşı çıkan 10 hekime 20’şer ay, 1 hekime de 3 yıl 1,5 ay hapis cezası verildi.
Derya OKATAN
ARTI GERÇEK- Afrin operasyonu sırasında "Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur" başlıklı bildiri yayımlayan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyelerine "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla 20'şer ay hapis cezası verildi. Ayrıca Hande Arpat’a "örgüt propagandası"ndan 1 yıl 10 ay daha hapis cezası verildi. İzleyiciler, mahkeme heyetine "Tarihe geçtiniz bravo, adaletiniz batsın" diye tepki gösterdi.
"Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur" bildirisi nedeniyle yargılanan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey üyelerinin yargılandığı davanın 3. duruşmasında karar çıktı.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasına, tutuksuz yargılanan dönemin TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Raşit Tükel, mevcut Merkez Konsey Başkanı Prof. Sinan Adıyaman ile Merkez Konsey üyeleri Ayfer Horasan, Bülent Nazım Yılmaz, Dursun Yaşar Ulutaş, Funda Barlık Obuz, Hande Arpat, Mehmet Sezai Berber, Mustafa Taner Gören, Selma Güngör ve Şeyhmus Gökalp ile avukatları katıldı.
Duruşmayı Avrupa Hekimler Daimi Komitesi (CPME) önceki dönem Başkanı Dr. Jacques de Haller ile tıp, akademi ve siyaset dünyasından çok sayıda isim izledi.
Duruşmada ilk olarak savcı mütalaasının tekrarladı, ardından hekimler son savunmalarını yaptı.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, "Hekimler olarak en temel görevimiz hiçbir ayrım gözetmeksizin insanların sağlıklarıyla ilgilenmektir. TTB kurulduğu günden bu yana savaşa karşı çıkmakta, halk sağlığı sorunu oluşturacak her türlü şeyin ortadan kaldırılmasını önemsemektedir" dedi.
‘SAVAŞA KARŞI DURDUĞUM İÇİN GURUR DUYACAĞIM’
Prof. Dr. Taner Gören ise savunmalarını dikkate almadan mütalaa sunan ve cezalandırılmalarını isteyen savcıya tepki gösterdi. Gören, "Hukuk sistemine rağmen bu davadan ceza alırsak savaşa karşı durduğum için gurur duyacağım" diye konuştu.
Dr. Selma Güngör, savaşın yarattığı kötülüklere karşı barış istediklerini, açıklamayı da insanlık, yaşam ve barış için yaptıklarını kaydetti.
'ADİL OLMAYAN DÜNYADA ADİL OLMA ORTAMINA ÇAĞIRIYORUZ'
TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, yaşam hakkını savunduklarını dile getirerek, şunları söyledi: "Biz bütün bir hayatımızı bununla geçirirken şimdi burada bu suçlamalarla yer almayı kabul etmiyoruz. TTB, kimse istediği için açıklama yapmaz. TTB olarak adil olmayan dünyada adil olma ortamına çağırıyoruz."
Hekimlerin savunmalarının ardından avukatlar savunma yaptı.
ADİL YARGILANMA HAKKI GASP EDİLDİ
Av. Ziynet Özçelik, ikinci duruşmada müvekkillerinin savunmasının hemen ardından mütalaa sunulmasını eleştirerek, müvekkillerinin adil yargılanma hakkının gasp edildiğini belirtti. Özçelik, savcı hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu’na suç duyurusunda bulundukları bilgisini verdi.
'BURADAN BİR ŞEY ÇIKARMAM LAZIM’ DAVASI
Avukat Mustafa Güler, isim vermeden AKP’li Ali İhsan Yavuz’un İstanbul seçimlerine dair sözlerine atıf yaparak, "Buradan bir şey çıkarmam lazım, kaygısıyla oluşturulmuş bir dava" dedi.
Hekimlerin gözaltına alınması, evleri ve TTB’nin aranmasını hatırlatarak, yargılama yapılmadan cezalandırılmak istendiklerini söyleyen Güler, eşitlik ve barış çağrısı yapan bir bildiri ile kin ve düşmanlığa tahrik edilemeyeceğini belirtti.
Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan, ifade özgürlüğünün toplumun tümünün mutabık olduğu konular için olamayacağını, belli kesimlerin rahatsız olduğu düşünceler için de geçerli olması gerektiğini söyledi.
‘FEZLEKE İDDİANAMEYE, İDDİANAME MÜTLAAYA DÖNÜŞTÜ’
Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, polisin hazırladığı fezlekenin iddianameye, iddianamemin de mütalaaya dönüştüğünü belirterek, ekledi: "Umarım bu 18 sayfalık mütalaa karara dönüşmez."
Aydın, savaş karşıtlığının yargılanamayacağını vurguladı.
Van Baro Başkanı Zülküf Uçar, Hukukun Üstünlüğü Endeksinde Türkiye’nin sondan 17. sırada olduğunu hatırlatarak, bunda bu tür davaların da etkisi olduğunu belirtti. Uçar, "Oluk oluk kanlarını akıtacağız" sözü düşünce özgürlüğü sayılırken, "savaş halk sağlığı sorunudur" sözünün yargılandığına dikkat çekti.
BARO BAŞKANI KENDİSİNİ İHBAR ETTİ
İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, burada bir yargılama yapılmadığının altını çizdi. Yücel, "Burada hiçbir şey konuşulmamış gibi savcı mütalaayı cebinden çıkardı" dedi. Yücel, "Çok değerli hekimlerin karşınızda sanık olarak oturması bu ülke için utanç verici" ifadesini kullandı.
Operasyona karşı çıkılmış olsa bile bunun suç olamayacağını kaydeden Yücel, "Biz siyasi iktidarla, Cumhurbaşkanıyla aynı şeyleri düşünmek zorunda mıyız" diye konuştu.
Yücel, duruşma salonunda kendisini ihbar ederek, "Bu suçsa ben de işliyorum, savaş bir halk sağlığı sorunudur, nerede olursa olsun" dedi.
Yücel’in bu sözleri üzerine salondan alkış sesleri gelince mahkeme heyeti başkanı "Burası gösteri yeri değil. Düzeni bozanı çıkarırım" dedi.
Av. Öztürk Türkdoğan, müvekkillerinin hekimlik etiğine uygun davrandıklarını, kendi etik değerlerine bağlı bir açıklama yaptıklarını belirtti. 14 Mart 2019’da yayınlanan Türk Yargı Etiği Belgesini hatırlatan Türkdoğan, "Siz de kendi etik değerlerinize uygun olarak yargılamayı bitirmelisiniz diye düşünüyorum" dedi.
‘DEDELER DEĞİL BÜYÜKANNE VE BÜYÜKBABALAR’ SÖZÜ YARGIÇLARI DA GÜLDÜRDÜ
Son sözleri sorulan hekimler beraatlarını talep etti. Taner Gören, ayrıca ilk savunmasında geçen bir ifadeyi düzeltti. Gören, "dedeler" yerine "büyükanneler ve büyükbabalar" olarak ifadesini düzeltince mahkeme heyeti ve salondakiler gülerek karşıladı.
20'ŞER AY HAPİS
Mahkeme heyeti, duruşmaya verilen aranın ardından kararını açıkladı.
Önceki dönem TTB Merkez Konsey üyesi 11 hekime, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamasından 2014 yılında yayınlanan 1 Eylül Dünya Barış Günü bildirisi nedeniyle 10’ar ay ve "Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur" bildirisi nedeniyle de 10’ar ay olmak üzere toplam 20’şer ay hapis cezası verildi. Dr. Hande Arpat’a ayrıca çok eski tarihli sosyal medya paylaşımları nedeniyle "örgüt propagandası"ndan 1 yıl 6 ay 22 gün, toplamda 38 ay hapis cezası verildi. Cezalar ertelenmedi. İstinaf yolunun açık olduğu belirtildi.
HEYETE ‘ADALETİNİZ BATSIN’ TEPKİSİ
Karar, salondaki izleyiciler tarafından "Tarihe geçtiniz bravo", "Adaletiniz batsın" şeklinde tepkilerle karşılandı.
Adliye önünde bir açıklama yapan TTB Genel Sekreteri Bülent Nazım Yılmaz "15 aydır bir mücadele yürütüyoruz. İyi ki varsınız, sizin gücünüzle bu süreci çok iyi yürüttüğümüzü düşünüyoruz. Kuşkusuz ki hukuksal anlamda hem de hekimlik değerleri mücadelesi anlamında bu süreç devam edecek. Biz hekimler olarak insanlığı hiçbir zaman unutmuyoruz ve biliyoruz ki o insanlık değerleri kazanacak" dedi.
ADIYAMAN TEKRAR ETTİ: SAVAŞ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR
TTB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman ise kendilerine destek verenlere teşekkür ederek konuşmasına başladı. Adıyaman, şunları belirtti: "Biz uluslararası evrensel tıp etiğinin bize öğrettiği şeyi uyguladık, vazifemizi şaptık. Savaşın bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledik. 3 duruşmada bunun bir suç olmadığını, tamamen bizim işimiz olduğunu, yaşam hakkı için çalıştığımızı, yaşamı savunduğumuzu söyledik. Fakat bugün mahkemede 11 arkadaşımız 20’şer ay, bir arkadaşımız da 20 ay + 18 ay gibi bir ceza aldı. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bunu iptal ettirmek için sonuna kadar mücadele edeceğiz. TTB savaşın bir halk sağlığı sorunu olduğunu söylemekten hiçbir zaman vazgeçmeyecektir. Bu böyle biline."