Savcının mütalaasını açıkladığı Büyükada Davası ertelendi
Savcılık mütalaasına karşı ek süre talebinde bulunulması üzerine duruşma, 19 Şubat 2020 tarihine ertelendi.
![Savcının mütalaasını açıkladığı Büyükada Davası ertelendi](https://i.artigercek.com/2/1280/720/storage/old/news/91797.jpg)
11 hak savunucusunun yargılandığı davada savcının verdiği mütalaaya dikkat çeken avukatlar, "Soruşturma aşamasında talep edilen fezleke mütalaaya olduğu gibi alınmıştır" diyerek eksik hususların giderilmesini istedi. Mahkeme talebi ret ederek duruşmayı erteledi.
İstanbul Büyükada’da 5 Temmuz 2017 tarihinde yaptıkları toplantıya ilişkin gözaltına alınıp tutuklandıktan sonra haklarında dava açılan 11 insan hakları savunucusunun yargılandığı dava Çağlayan’da bulunan İstanbul 35'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada dava kapsamında yargılanan İlknur Üstün, Taner Kılıç, Günal Kurşun, Nalan Erkem, Nejat Taştan ile avukatları hazır bulundu.
MA'nın haberine göre görülen duruşmada savcı esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu. Mütalaasında sanıklardan Taner Kılıç, Günal Kurşun, İdil Eser, Özlem Dalkıran, Nejat Taştan, Veli Acu’nun "örgüt üyeliği" gerekçesiyle cezalandırılmasını talep eden savcı, diğer sanıklar Peter Frank Steudtner, Ali Gharavi, İlknur Üstün, Nalan Erkem ve Muhammed Şeyhmus Özbekli’nin ise beraatını istedi.
Mahkemenin sunulan mütalaaya karşı söz verdiği sanıklar süre talep etti.
‘MÜTAALANIN İADESİNİ TALEP EDİYORUZ’
Sanık avukatlarından Hülya Gülbahar da, esas hakkında savunma yapmak için süre talebinde bulundu. Gülbahar, "Mütalaada kovuşturma aşamasında müvekkiller hakkında ileri sürülen iddiaları maddi delillerle çürütmüştük. Örneğin; müvekkil Veli Acu yönünden dosyada yer alan Mustafa Bayar’a para transferi iddiası vardı. Bu kişinin beraat kararı aldığını dosyaya sunmuştuk. Buna rağmen mütalaada yer almamıştır. Mütalaada kovuşturma esnasında ortaya konan delillerin hiçbiri yer almamıştır. Mütalaada iddianame var sonrası yok. Müvekkiller yönünden derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz. Mütalaanın savcılığa iadesini de talep ediyoruz" dedi
‘MÜTAALADAN ANLAMIYORUZ’
Avukat Özlem Yılmaz ise, "Mütalaada bazı deliller alt alta konulmuş ancak cezaya gitmek için bu delillerle hiçbir bağ kurmadan sivil toplum örgütleri üzerinde nasıl bir etki yarattıkları, nasıl yöntem ve taktik yürüttükleri, uluslararası kuruluşların taşeronluklarını nasıl yaptığı, örgütlerin amaçları doğrultusunda hangi sivil toplum faaliyetleri yürüttüklerini mütalaadan anlayamıyoruz" diyerek, savcılıktan ek açıklama istedi.
‘DELİLLER İSPATLANMALI’
Soruşturma aşamasında talep edilen fezlekenin mütalaaya olduğu gibi alındığını söyleyen Av. Erdal Doğan da, "Yargılama sırasında tartıştığımız, ortaya koyduğumuz deliller dikkate alınmamıştır. Mütalaanın sonuç kısmında ülkemiz aleyhine gerçekleştirilen uluslararası faaliyetlerde taşeronluk görevi şeklinde başlayan ve paragraf sonuna kadar devam eden açıklamalarının maddi delillerle ispatlanması ve ortaya konması gerekir. Bütün bu iddiaları çürüttük. Polis fezlekesinden mütalaaya yazılmaz yani" diye belirtti.
Mahkemeden söz alan avukat Erkan Şenses ise, sunulan mütalaaya ile davanın ‘Büyükada Toplantısı Yargılaması’ olmaktan çıkıp, müvekkillerinin sosyal ve kişisel ilişkilerine dair bir yargılamaya dönüştüğünü ifade etti.
Şenşes, "12 yıllık avukatlık hayatım boyunca örgütlere EFT yoluyla yardım yapıldığını ben görmedim" dedi.
‘DOSYAYA GETİRİLMESİNİ İSTİYORUZ’
Müvekkili Nejat Taştan’ın Bylock kullanıcısı olduğu belirtilen Asuman Doğan ile telefon irtibatı bulunduğu iddiasına ilişkin bu telefonu müvekkilinin eski eşinin kullandığını daha önce belgeleriyle mahkemeye sunduklarını hatırlatan Av. Ezgi Şahin Yalcarıcı da, şunları belirtti: "Asuman Doğan hakkında da bildiğimiz kadarıyla bir soruşturma yoktur. Yine Antalya Cumhuriyet Başsavcısı tarafında Necibe Işıl Demirkıran hakkında KYOK kararı verilmiştir. Ayrıca Naciye Demir, müvekkilin bu soruşturmada da müdafiliğini yapan vekilidir. Vekiline yapılan bir para transferi söz konusudur. Lokman Güler hakkında ise, edindiğimiz bilgilere göre beraat kararı verilmiştir. Mahkeme bu iddiaları kabul edecekse bu delillerin dosyaya getirilmesini talep ediyoruz" dedi.
Sanık Taner Kılıç’ın avukatı Abdulhalim Yılmaz ise, mahkeme heyetinden müvekkil hakkındaki 41 saniyelik video kaydına hangi tarihte, nerede yayınlandığı hususunda araştırma yapılarak konuşmanın tamamının dosyaya getirtilmesini talebinde bulundu.
SÜRE TALEBİNİ KABUL ETTİ
Savcılık mütalaasına ilişkin ek süre talebini kabul eden mahkeme heyeti, avukatların araştırılarak dosyaya eklenmesini istediği diğer talepleri sonuca etki etmeyeceği gerekçesiyle reddetti. Bir sonraki duruşma 19 Şubat 2020 tarihine erteledi.
NE OLMUŞTU?
İnsan hakları savunucularının İstanbul Büyükada'da düzenledikleri bir eğitim toplantısına düzenlenen polis baskınıyla 10 insan hakları savunucusu gözaltına alındı.
5 Temmuz'da düzenlenen baskınla gözaltına alınan 10 kişiden Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser, İsveç vatandaşı eğitmen Ali Gharavi, Yurttaşlık Derneği'nden (eski adıyla Helsinki Yurttaşlar Derneği) Özlem Dalkıran, Alman vatandaşı danışman Peter Steudtner ve İnsan Hakları Gündemi Derneği üyeleri Veli Acu ile Günal Kurşun, "silahlı terör örgütüne yardım etmek" ve "terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçlamalarıyla 18 Temmuz'da tutuklandı.
Yurttaşlık Derneğinden Nalan Erkem, HAK İnisiyatifi'nden Şeyhmus Özbekli, Eşit Haklar İçin İzleme Derneğinden Nejat Taştan ve Kadın Koalisyonu'ndan İlknur Üstün ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Hazıranlanan iddianameye 6 Haziran 2017’de "FETÖ üyeliği" suçlamasıyla tutuklanan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç da dahil edildi.
Cumhuriyet savcısının hazırladığı iddianamede Taner Kılıç hakkında "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla, diğer hak savunucuları hakkında ise, "Silahlı terör örgütüne yardım etme" suçlamasıyla 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianamede yargılanan insan hakları savunucularının "Adalet Yürüyüşü'nü kaosa çevirmeye çalışmak" istedikleri, "PKK, DHKP-C ve FETÖ ile irtibatlarının bulunduğu ve bu örgütlere yardım kastıyla hareket ettikleri" ileri sürülüyor.
Hak savunucuları, 25 Ekim 2017’de ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, Günal Kurşun, İlknur Üstün, İdil Eser, Nalan Erkem, Peter Steudtner, Özlem Dalkıran, Ali Garawi ve Veli Acu'nun tahliyesine karar verdi. Ayrıca Özlem Dalkıran ve Veli Acu hakkında yurtdışına çıkış yasağı koydu. Tutuksuz sanıklar Şeyhmus Özbekli ve Nejat Taştan hakkında 25 Temmuz 2017'de verilen adli kontrol kararı ise kaldırıldı.
Mahkeme dosyaya sonradan "şüpheli" olarak eklenen Taner Kılıç hakkında "terörizmin finansmanı ve casusluk" iddiasıyla tutuklu bulunduğu İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dosyanın Büyükada Davası ile birleştirilmesine de karar verdi.
Davanın son tutuklu ismi olan Taner Kılıç, 15 Ağustos tarihli olağan tutukluluk incelemesi neticesinde 432 günlük tutukluluğun ardından tahliye edildi.